Ağla ak sakallı dedem

İNTERNETHABER- Abluka altında inim inim inleyen Filistinlilerin dramını anlatmaya kelimeler yetmez. Çaresizlik ve sıkışmışlık Mısır sınırını yıkıp geçiyor. Herkesin tek bir derdi var. O da Mısır’a kaçabilmek..

Dedeler de bu kervana katılıyor. Ak sakalıyla başı eğik çuvalı sırtında kaçarcasına uzaklaşıyor memleketinden. Kırış kırış yüzü sanki ülkesinin aynası.

Kafasını hiç kaldırmıyor. Umudunu da çoktan yitirmiş, tek dayanağı kalmış o da bastonu. Bunca sene yüzü gülmedi, belki de kalan ömründe göremeyeceğini biliyor.

Abluka nedeniyle ilaç, yiyecek ve içme suyu bulamayan 500 bin Gazzeli yaya olarak, araçlarıyla ya da eşek arabalarıyla Mısır’a akın etti.

Ablukadan bunalan Gazzeliler, un, pirinç, şeker, süt ve peynir gibi temel gıda maddeleriyle, ilaç ve yakıtlarını aldıktan sonra Mısır askerlerinin kontrolünde Gazze’ye geri döndü.

İlaç, yok, gıda yok, su yok.. İnsanlar sefil ve mazlum. Halk fırınlara akın ediyor. Ekmek kuyruğuna önceden girenler şanslı.. Alamayanlar yarını beklemek zorunda..

Dayanacak gücü kalmayan bavulunu kaptığı gibi sınıra akıyor.. Kiminin elinde battaniye, kimini elinde bidon. Kap kacak ev eşyası ile yollara düşmüşler. Analar kucaklamış bebeğini yeni bir hayat umuduyla duvarı aşıyor.

Bir milletin onuru ayaklar altına alınıyor. Acımasızca ve hoyratça yükleniyor İsrail.. Terazinin ayarını çoktan kaçmış. Yaşlısı, bebesi, çarkın arasında ufalanıyor.

Hastalar ilaçsızlıktan ameliyat masalarından kalkamıyor. Açlıkla yoklukla terbiye edilmek isteniyorlar. Bütün bunlar Hamas’ı hizaya getirme adına yapılıyor.

Oysa sivillerin nefreti daha da keskinleşiyor. İsrail’e duyulan intikam ateşi yüreklerde körükleniyor. Çıkmaz sokağı aşma adına açılan gediklere bir tuğla daha örülüyor.