Ağca cinayette yanlız değildi iddiası
Abone olAğca kısmi de olsa cezasını çekti, iki gün sonra çıkıyor. İşte tam bu sırada bir polis müdüründen oldukça ilginç iddia geldi.
Pazartesi günü cezaevinden çıkacak Mehmet Ali Ağca’nın
yakalandığı sırada emniyet müdürü olan Hayri Kozakçıoğlu, Ağca’nın
yalnız olmadığını ve arkasında başka organizasyonlar olduğunu
söyledi.
Papa'ya suikast düzenleyen, Milliyet gazetesi Genel Yayın Yönetmeni
Abdi İpekçi'yi 1 Şubat 1979'da öldüren Mehmet Ali Ağca, Pazatesi
günü cezaevinden çıkıyor.
Ağca, yakalandığı sırada İstanbul Emniyet Müdürü olan Hayri
Kozakçıoğlu, NTV'ye konuştu.
Kozakçıoğlu, şunları söyledi:
“Mehmet Ali Ağca, her şeyden önce mahkeme kararı ile tespit
olunduğu şekilde, tetiğe basarak can almış bir kişidir. Bu
nedenle bence kahraman olmasını gerektirecek bir davranışı
yoktur. Ama çok garip bir kişiliği var. Etrafında
kafasında bir dünya kuran ve bu dünyayı da etrafındakileri de
inandırmaya çalışan bir kişilik.
SUÇUNU İTİRAF ETTİ
Milliyet gazetesi, katilin yakalanması için o dönem önemli
sayılabilecek bir para da koydu. Bu parayı almak için pek çok
organizasyonla karşılaştık. Bu yüzden yakaladığımız kişilerin, bize
gelen ihbarların gerçek olmadığını zaman zaman ispatlamakla
uğraştık. Olaydan 5.5-6 ay sonra biz kendisini Beyazıt’taki
bir kahvehaneden etrafa göstermeden aldık, sorguladık. 24
saat geçmeden, fiziki bir baskı da uygulamadan suçunu
itiraf ettirdik. İtalyan polisi, elinde silahıyla yakaladı
ama bir türlü konuşturamadı.
"SUÇ ORTAĞI HALA KAYIP"
Bize suç ortaklarını söyledi, silahı söyledi. Suç ortaklarından
biri 24 saat daha geçmeden Adana’dan alındı, getirildi. Ama biri
kaçma şansını buldu ve yurtdışına kaçtı. Hâlâ yurtdışındadır
zannederim.
Ağca'yı bir hafta süreyle sorguladık, sorgusunda ben de bulundum.
Her sorguda başka bir ifade veriyordu, kendi hikayelerini yazmıştı.
Ama buna rağmen biz olayın nasıl gerçekleştiği konusunda çok iyi
inceleme yaptığımız için, olayı net olarak ortaya çıkarttık.
Sıkı yönetim savcılığından bir hafta süre alındı o süre içinde
sorgulandı daha sonra yeni bir süre verilmesi uygun görülmedi.
"AĞCA YANLIZ DEĞİLDİ"
Ağca olayında bana göre iki büyük handikap vardı. Biri
Ağca’nın tetiği çektiğinin ispatlanması yeterli değildi, çünkü
yalnız değildi. Ağca belli bir şekilde bu olaya hazırlandı
ve arkasında değişik güçler kullanıldı, bunların tamamının ortaya
çıkarılması gerekiyordu. Sürenin çok az olması bunu engelledi ve
maalesef suç işleyenlere yardım edenlerin Türkiye dışına kaçmasını
sağlayan değişik organizasyonlar vardı. Pasaport temin etme, başka
yerlere kaçırma, çok iyi saklama ve polisi biraz baskı altında
tutma gibi organizasyonlar vardı.
Bu konuda ayrıntı verdiğim zaman bazı yerleri itham etmiş oluyorum.
Söylediklerimi şu anda ispat etme şansım yok. Bu olay yalnız siyasi
içerikli, yalnız yurtiçi olayı da değildir. Daha sonraki gelişmeler
göstermiştir ki, Ağca yurtdışında bazı organizasyonlarda
kullanılmıştır, Papa meselesinde kullanılmıştır.
TÜRKİYE'NİN ÇIKAR GRUPLARI...
O gün için Türkiye'nin daha fazla ateşe karışmasını Türkiye'de
daha fazla insan öldürülmesini Türkiye'ye daha fazla silahın
girmesini bunların daha fazla kullanılmasını ve kardeş kavgasının
artmasını ve bundan menfaat elde etmeyi düşünen çeşitli gruplar
vardı. Silah ve mermi kaçakçıları, silah fabrikatörleri....
Kontrgerillanın bu işin içinde ne derece olduğunu kesin olarak
söyleyemiyorum ama benim için Ağca’nın cezaevinden kaçması bir
organizasyondur. Bana göre işin içinde kaçma değil, kaçırılma olayı
vardır.
Kaçma olayının cereyan ettiği günlerde emniyet müdürlüğü görevimden
ayrıldım ondan sonraki olayda devam etme şansım yoktu. Ama daha
sonra zaman zaman ortaya çıktıkça, pasaport temin edildiğini,
kaçırıldığını, İran’a götürüldüğünü yurtdışında gayet rahat
barındırıldığını pek çok kere görmüş oluyoruz. Bu organizasyonun
içinde Bulgaristan mafyasını da vardı, onlarla müşterek çalışan
Türkiye'de mafya diyebileceğimi gruplarda vardı. Mesela sadece
siyasi bir mesele değildi. Başka ülkelerin organizasyonu mafyaların
organizasyonu vardı. Bu işte kullanılan insanların bir bölümü de
mafya ile birlikte çalışan insanlardı.
Bizim tespitimizde tek silah vardı ve tek kişi tarafından ateş
edildi. Biz orada olayı yaşayan, gören tanığını elde ettik. O görgü
tanığının arabasını evini kimliğini değiştirdik. Onun verdiği
ifadelere dayanarak zaten mermi pozisyonu oradaki olayda etrafında
başka insanlar vardı. Ama tetik olayının tek kişi ve tek silah
olduğu kanaatindeyiz. Biri araba ile bekliyordu, Ağca’yı
araba ile getirmişti ismi Yavuz’du. Adana İktisadi Ticari Bilimler
Akademisi’nde öğrenciydi. Hemen ertesi günü aldık, uçağın içinde
itiraf etti. O arabanın içinde bekliyordu. Orada otobüs ve
dolmuş durağı vardı, durakta bekleyenler vardı. Abdi İpekçi’nin
arabası, Vali Konağı Caddesi’nden döndükten sonra o köşeden
itibaren o araba izlendi ve işaret edildi. Zaten bunlarda tam araba
köşede yavaşladığı sırada bu suikast gerçekleşti. Onun için başka
kişiler vardı diyorum.
'Bu işe de gladyo karışmıştır, parmağı olmuştur'
demek için elimizde bazı ipuçlarının olması lazım. Ben 15 yıldan
beri devlet görevinden ayrıyım, bu nedenle 15 yıl içinde ne gibi
belgeler bilgilere ulaşıldı mı bilemiyorum onun için kesin bir şey
söyleyemem.
YENİDEN AÇILMALI
Pek çok konu şu anda zamanaşımına girmiştir. Artık bu olaya karışan
kişilerin konuşma zamanı da gelmiştir. Bu nedenle olayın tekrar ele
alınarak incelenmesinde bence büyük yarar vardır.
Yurtdışından istediğimiz belgeleri bilgileri alabilseydik,
yurtiçini çözebilirdik.”