Ağar'dan törere ilişkin açıklama
Abone olLondra'da yaşanan terör dünyada korku yarattı. Siyasiler ve halk endişeli. Panik devam ediyor. Siyasiler yaptıkları açıklamalarla terörü kınıyor.
DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, Londra'da yaşanan törer
saldırısından dolayı İngiliz halkına geçmiş olsun dileklerini
ileterek, "Hiçbir sebep terörü meşru gösteremez" dedi. Partisinin
Genel İdare Kurulu (GİK) toplantısı sırasında bir basın toplantısı
düzenleyen Ağar, Londra'da meydana gelen terör olayları ve gündeme
ilişkin açıklamalarda bulundu. Dünyanın neresinde olursa olsun
özellikle sivil hedeflerine yönelik terör olaylarını kabul
edebilmenin mümkün olmadığını vurgulayan Ağar, "Hep söylemeye
çalıştığımız asimetrik terör tehdidi dediğimiz mesele budur. Çok
yoğun güvenlik tedbirleri alındığı ifade edilen ve bir aday ülkesi
olan İngiltere'de küçük sayıdaki bir gurubun dünya çapında aynı
anda ne kadar büyük ses getirici bir terör eylemini yapabildiği ve
bundan dolayı da ölü ve yaralı gibi can kayıplarının da olduğu
ortadadır" dedi. Terörle mücadele de terörün kaynağını besleyen
ekonomik ve sosyal nedenlerle mücadelenin ihmal edildiğini ifade
eden Ağar, "Hiçbir sebep terörü meşru gösteremez. İngiliz halkının
acılarını paylaşıyoruz" diye konuştu. Türkiye'de de Doğu ve
Güneydoğu Bölgelerinde artan terör saldırılarının Başbakanlığa
kadar ulaştığını hatırlatan Ağar, hükümetin meseleleri 'yok
farzettiğini' ve 'görmezlikten' geldiğini savundu. Ağar, "Keşke
görmezden gelmekle, yok farz etmekle Türkiye'nin meseleleri
çözülebilse. Bu hükümet açısından 'işsizlik' diye bir mesele de
yoktur, 'sosyal güvenlik' diye bir mesele yoktur, 'tarım, köylü,
çiftçi' diye de bir mesele yoktur ve 'terör' diye de bir mesele
yoktur. Görünen o dur ki, bütün bunları yok farz ettiğiniz vakit
ortada hükümet de yoktur" diye konuştu. Ağar, varolan meselelerin
tek çözümünün ise 'sandık' olduğunu yineledi. Ağar, bu ve buna
benzer terör eylemlerinin her yerde olma ihtimali olduğunu,
Türkiye'nin de bunların arasında yer aldığını belirterek, bunun
için terörü besleyen ekonomik ve sosyal konularda hükümetin tedbir
alması gerektiğini vurguladı. Gazetecilerin, "G-8 zirvesinin
yapıldığı bir dönemde böyle bir saldırı yapılmasını nasıl
değerlendiriyorsunuz?" sorusuna Ağar, "Terör örgütü açısından doğru
bir zamanlama diye gözüküyor" karşılığını verdi. G-8 ülkelerinin
dünyaya karşı sorumluluklarının olduğu belirten Ağar, şunları
kaydetti: "Ne olursa olsun bu yapılan terör eylemine meşru bir
mazeret olamaz. Ancak G-8 ülkelerinin dünyanın mevcut şartlarını
iyi değerlendirmek suretiyle dünyadaki ekonomik sosyal
dengesizlikleri, gelir dağılımı adaletsizliklerini kalkınmışlıktaki
aşırı derecedeki farklılıkları giderici, iyileştirici tedbirler
içerisinde olmaları gerekir. Ama bunların hiçbirisi terörün tehdidi
ve şantajı altında değil, insancıl düşüncenin barışçı bir dünyanın,
bir büyük dünyanın varedilmesi iradesinden kaynaklanmaktadır. Terör
hiçbir işin şantaj aleti olarak kabul edilemez ve teröre boyun
eğmek diye bir şey söz konusu olmaz." İktidarın, birçok yasayı
muhalefetsiz Meclis'ten geçirmesinin hatırlatılması üzerine Ağar,
durumun demokrasi açısından sakatlılıkla dolu olduğunu öne sürerek,
"Uzlaşma zemini gibi bütün gelenekleri yok farzederek,
iktidarlarının başlangıcında geniş bir uzlaşma zemini içerisinde
toplumda geniş beraberlikleri temin edeceğini ifade edenler bugün
kendi kabukları içinde kavrulmaktadırlar" açıklamasında bulundu.
TELEKOM'UN ÖZELLEŞTİRİLMESİ Ağar, söz konusu yasaların Meclis'in
demokratik zemini içerisinde tartışılmasının daha doğru olacağını
ve bundan doğacak zaman kaybının ise herhangi bir kayba yol
açmayacağını ifade ederek, "Biraz geç çıkar kanunlar ama sonuç
olarak millet vicdanı adına orada hür kürsüde konuşacak olan
insanlar da konuşur" ifadesini kullandı. "Bu hükümet geçmişte ne
söylemişlerse bunu reddetmektedirler. Bunun adına da 'değiştim'
demektedirler" diyen Ağar, sözlerine şöyle devam etti: "Bugün
elimde olan bir belge vardı. Telekom'la ilgili bugün yere göğe
sığmayıp çok iyi fiyata verdiklerini ifade edenler, Anayasa
Mahkemesi'nde geçmişte yapılan özelleştirmeyi iptal etmek için imza
atabilmişlerdir ki, bunların içinden birisi Abdüllatif Şener
imzasıdır, birisi de Abdullah Gül imzasıdır. Bugün Özelleştirme
Yüksek Kurulu kararlarına imza atarak başka bir iradeyi
sergilemektedirler ve her konunun da mazeretini 'değiştim' diyerek
içinden ıyrılabilmektedirler. Mübarek olsun değişmelerine filan
bizim bir sıkıntımız yok ama siyaset tutarlılık, siyaset temel
felsefesinde sağlamlık. Yarın hangi konuda değişecekleri konusunda
milletin bir kanaati yoktur. Bugün böylelerdir yarın nerede
olacakları belli değildir. Her dakika parti, isim, kavram
değiştirmektedir. Çünkü ne olduklarına hala karar verememişlerdir.
Bugün özelleştirme yanlısı, yarın bir başka şey yanlısı, öbür gün
daha farklı bir şey olabilirler. Muhalefette demokrat, iktidarda
otokrat kesilmenin anlaşılabilir bir tarafı yoktur. Demokratlık
vazgeçilmez ve değişmez bir özelliktir." Ağar, TBMM Başkanı Bülent
Arınç bugün yaptığı açıklamada "Konuşması gerekenden çok
konuşmaması gerekenler konuşuyor. İnsanları korkutuyorlar"
sözlerini nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine, "Bence Meclis
Başkanı'nın Sayın Başbakanla bir konuşması lazım. Her dakika rota
değiştiren bir Başbakan yerine çizgisinde doğru duran bir Başbakana
Türkiye'nin ihtiyacı olduğu ortadadır" dedi. "Türkiye konuşan bir
Türkiye'dir. Türkiye'de herkesin aynı şeyi düşünmesi veya konuşması
söz konusu değildir" diyen Ağar, "Bugün Başbakanın ifadesiyle yeni
bir açılım getirilmiştir. Zengine serbest fukaraya yasak açılımı
getirmiştir başörtüsünde. Bu iktidarın da temel ekonomik
felsefesini ortaya koymuştur bu" şeklinde konuştu.