Ağar'dan referandum eleştirisi

DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın türban sorununun çözümü için referandum yapılabileceği yönündeki sözlerini "Aczin göstergesi" olarak niteleyerek, "Türkiye’de insanları zıtlaştırma çerçevesine oturtacak konular referandum konusu yapılamaz" dedi. Ağar, Parlamento’da düzenlediği basın toplantısında, Erzurum Atatürk Üniversitesi’nin mezuniyet törenine yaşanan olayların "Istırap ve utanç verici" olduğunu söyledi. Olayların sorumlularının hem vicdanlarında hem kamuoyu önünde hesap vermek zorunda olduğunu kaydeden Ağar, üniversitelerdeki başörtü sorununun AK Parti iktidarı döneminde vatandaşları da kapsayacak şekilde büyütülmesinin haklı ve anlaşılır bir tarafı bulunmadığını söyledi. Bu olayların halkı tahrik etmeye yarayacağını ve siyasi istismara davetiye çıkartacağını ifade eden Ağar, şunları söyledi: "Eğer siyasi istismar devam etsin isteniyorsa böyle bir uygulama yapılır. Uygulamanın altında yatan nedenlerden biri budur. Görünen o ki bugünkü iktidar partisi ve anamuhalefet partisi, başörtüsünün bir sorun olarak ortada kalmasından fevkalade memnunlardır ve bu memnuniyetlerine dayalı olarak siyaset yaptıklarını zannetmektedirler. Bunun kabul edilebilir tarafı yoktur. Vatandaş açısından problem olan bir sorunu çözmek öncelikle iktidarın, mesele bir millet sorunu olduğu için elbette muhalefetin de görev alanındadır. Ülkede gerçek sorunları konuşmak yerine belli değerler üzerinden siyaset yapmayı mümkün kılan bu anlayışı şiddetle kınıyorum. Biz bu meseleyi temel hak ve özgürlükler anlamında görüyoruz ve bu bakış açısı ile mutlak çözülmesi gerektiğini ifade ediyoruz." Ağar, ülkede büyük sorunlar bulunduğunu, bunlar yerine başörtüsüne endeksli bir politikadan vatandaşların sıkıldığını ve utanç duyduğunu söyledi. İktidarın ve anamuhalefetin ülkeyi başörtüsü zemininde kilitlediğini savunan Ağar, halkın bunu ibretle seyrettiğini kaydetti. "ZITLAŞMA VE KUTUPLAŞMA ÜZERİNE SİYASET..." Zıtlaşma ve kutuplaşma üzerine siyaseti kimsenin kabul edemeyeceğini bildiren Ağar, sözlerini şöyle sürdürdü: "Başbakan gidip Amerikan televizyonlarında ağlayacağına Erzurum’da ağlayan anaların ıstırabını duymalıdır. Türkiye’de hiçbir vicdan sahibi insanın kabul etmeyeceği manzaralar karşısında çözüm üretemeyen iktidarın başındaki acze düşmüş insan, meseleyi hamasi nutuklarla geçiştiremez. Üç seneye yakın iktidarsanız, kolunuzu mu kıpırdattınız, birşey yaptınız da mani olan mı oldu? Yaptığınız iş, öğrenciyi kapsayan yasak vatandaşı da kapsar hale getirildi. Anayasa’yı değiştirecek çoğunluğa sahip olduğunuzu ifade ettiniz, bir gram adım atmadınız. Mesele Amerika’da değil, mesele Erzurum’da, mesele Ankara’da, mesele İstanbul’da. Buranın meselelerinden kaçarak kendi ülkenizi şikayet eden konumunuzla Türkiye’yi bir yere taşımanız asla mümkün değildir. Önemli olan bunları kınamak yerine çıkıp bu antidemokratik durumları ortadan kaldırmaktır. Vatandaşa çekidüzen vermek, vatandaşa nizam vermek ne zamandan beri devletin görevi oldu? Vatandaş hür yaşayacaktır. Her vatandaş anasının karnından doğduğu gibi hürdür, eşittir, özgürlük alanları devlet tarafından korunacak alanlardır, yasaklanacak değil." "MECLİS’İ GÖREVE ÇAĞIRIYORUZ" Hükümetin "Acele giden ecele gider" sözüyle saklandığını, halktan kaçtığını savunan Ağar, bu sözle bahane üretildiğini söyledi. Ağar, hükümetin bu sorunla ilgili adım atmayarak çözümün Cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra geleceğini ima ettiğini kaydederek, "Bu ucuz siyaseti bırakın. Varsa yapacağınız birşey çıkıp ortaya koyarsınız. Meclis’teki büyük çoğunluğunuz, bu sorunu çözme iradenizin olmadığını ortaya koymuştur" dedi. DYP Genel Başkanı Ağar, "Hak ve özgürlükler için hemen Meclis’i göreve çağırıyoruz" diyerek, bu sorunların zıtlaşmadan çözülmesi gerektiğini söyledi. "REFERANDUM ACZ..." Bir gazetecinin, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın sorunun çözümü için referanduma gidilebileceği yönündeki sözlerini anımsatması üzerine Ağar, "Bu, hükümetin aczinin bir diğer göstergesi" dedi. İktidarın büyük çoğunluğu bulunduğunu belirten Ağar, "Ne zamandan beri özgürlükler referandum konusu olmuş. Dünyada var mı örneği? Meclis’te çoğunluğunuz var, gücünüz yok. Bunun söylenmesi bile acayip. Türkiye’de insanları zıtlaştırma çerçevesine oturtacak konular referandum konusu yapılamaz" diye konuştu. Ağar, bu konunun "Yandaşlık ve karşıtlık olarak siyasetin istismar alanından çıkartılması" durumunda çözüleceğini bildirdi. "TAHRİK Mİ?" DYP Genel Başkanı Ağar, bu olayların vatandaşların tahrik edilmesi amacıyla sistemli olarak yapılıp yapılmadığı yönündeki bir soruyu yanıtlarken de "Ondan da endişemiz var. O da bizi rahatsız etmektedir. Eğer bir gaflet veya işgüzarlık değilse bunlar bizi ’birtakım şeylere zemin mi hazırlanıyor’ diye rahatsız etmektedir" dedi.