Ağardan meydan çağrısı

DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, ''Ekonominin bünyesi, hükümetin yanlışlıklarını taşıyamamış, hükümetin millete biçtiği elbise dar gelmiş ve patlamıştır'' dedi.

Ağar, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, ''kriz tellalı olmama konusunda özel bir gayret sarf ettiklerini'' ancak hükümetin uyarılara kulak asmadığını savundu. Geçen üç sene zarfında hükümetin düşük kur, yüksek faiz ve geciktirilmiş enflasyona dayalı politikalarının devam edemeyeceği ve sürdürülebilir olamayacağını defalarca dile getirdiklerini belirten Mehmet ağar, ''Bugün gelinen noktada bu politikanın başarısızlığı
tescillenmiş durumdadır'' dedi.

Hükümetin ''parayı aşırı değerlendiren politikaları ile Türkiye'nin hem rekabet edebilme, hem ihracattaki gelişiminin önünü kesen pozisyon yarattığını'' ileri süren Ağar, şunları kaydetti:

''Aylardan beri büyüyen cari açığın ve bu cari açık finansmanının da sıcak para ile karşılanabilirliğini sürdürülebilir olarak görme yanlışlığından bir türlü kurtulamamışlardır. Bir yandan da tabana verdiği sözleri bir türlü yerine getiremeyen, sürekli kavgalar ve problemler halinde meseleyi başka taraflara çekme çabası içerisinde olan hükümet, politikaları saptayamamış ve
politikaları geniş kesimlerin yararına olacak şekilde düzenleme
imkanını bulamamıştır. Dolayısıyla cari açığın daha başlangıçta 8,6
milyar dolara çıkışı ilk üç aylık rakamlarının, Başbakan'ın bugünkü
grup konuşmasında yaptığı cari açık türküsünün ne kadar yüksek sesle
kulaklara girmesinin lazım geldiğinin bir ifadesidir.''

-''POLİTİKALARI DEĞİŞTİR YA DA SEÇİME GİT''-
Mehmet Ağar, hükümetin, makro ekonomi politikalarını değiştirmesi ya da erken seçime gitmesi gerektiğini savundu. Ekonomik politikaların kredibilitesini kaybettiğini ve hükümetin ne yapacağını bilmez hale geldiğini öne süren Ağar, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Ekonominin bünyesi hükümetin yanlışlıklarını taşıyamamış, hükümetin millete biçtiği elbise dar gelmiş ve patlamıştır. Bunun bir diğer tercümesi de 'sizin ekonomiyi yöneteceğinize olan güvenimiz kalmamıştır. Böyle bir şeyi taşımanız mümkün değildir' ortaya konulanmesele budur.
Baktığınız vakit aşırı değerlenmiş kurlar bir ölçüde ihracatçımızı rahatlatsa bile yükselen kur ters bir değerlendirme ile enerji maliyetlerini arttıracağına maliyet sorunu yine karşımıza ciddi anlamda gelecektir ve dolayısıyla hem özel sektörde hem kamu sektöründe fiyat belirleme konusunda ciddi zorluklarla bundan sonra karşı karşıya kalacağız.''

Tüm vergi gelirleri içerisinde dolaylı vergilerin dörtte üç oranını geçtiğini ifade eden Ağar, Türkiye'de ''dünyanın hiçbir yerinde görülmemiş en adaletsiz dolaylı vergi uygulaması bulunduğunu'' söyledi. Ağar, ''2001 krizinin iktidara taşıdığı bu hükümet, kendisine verilmiş olan millet avansının değerine varamayarak iktidara gelir gelmez yapması lazım gelen yapısal değişim reformlarını eğer yapabilme basiretine ve aklına sahip olsaydı bugün Türkiye, hiç kimsenin tutamayacağı biçimde dört nala gidiyordu'' dedi.

-CUMHURBAŞKANI SEÇİMİ-
Ağar, bir gazetecinin, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın ''sine-i milleti tekrar gündeme getireceklerine'' ilişkin açıklamasını nasıl değerlendirdiğini sorması üzerine, ''Türkiye'nin karşısındaki en temel mesele hükümet meselesidir. Türkiye, önce hükümet meselesini çözecek, tabii meşruiyet sınırları içerisinde, Cumhurbaşkanlığı meselesi ondan sonraki gündemdir'' karşılığını verdi.

Mehmet Ağar, ''Böyle bir erken seçimden hükümetin nasıl kalkacağını anladık da ana muhalefet partisi niye kaçma durumunda onu anlayabilmemiz mümkün değildir. O bakımdan bu hükümet için 4 yıl yeterli bir zamandır. Çıkıp meydanlarda açıkça bunu istemek lazım. Söylenecek olan söz budur ve Türkiye önce bu meselesini çözecektir. Onlar geçen haftaya kadar AKP içerisinde aday arıyorlardı. Şimdi bunu söylüyorlar, bunu anlayabilmemiz mümkün değil'' diye konuştu.