Ağar'dan hükümete suçlama

DYP Genel Başkanı Ağar, hükümetin dış politikadaki 'tutarsızlıklığının' sürpriz olmadığını belirterek, hükümetin, baskılar karşısında politika değiştiriyormuş görüntüsü vermekten 'dikkatle' kaçınması gerektiğini bildirdi. Ağar, kendilerine 'Ormanları Koruma Platformu' adını veren çeşitli kurum ve kuruluş temsilcilerini parti genel merkezinde kabul ederek bir süre görüştü. Hükümetin, ormanlarla ilgili Anayasa değişikliği çalışmalarına ilişkin görüşleri dinleyen Ağar, bu tür değişikliklerin toplumun geniş kesiminde uzlaşma gerektirdiğini belirterek, aksi durumda sıkıntı oluşturacağını vurguladı. Bu konuda hükümeti eleştiren Ağar, '' 'Ben her istediğimi yaparım' anlayışıyla Türkiye'de başarılı olmanın imkanı yoktur'' ifadesini kullandı. Ağar, orman vasfını kaybetmiş alanların değerlendirilmesinin doğru olacağını, ancak bunun ekonomik kaynak olarak görülmesinin doğru olmadığını kaydetti. Gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını cevaplayan Ağar, Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül'ün Suriye gezisini iptal etmesi ve ardından İsrail Dışişleri Bakanı'nın Türkiye'yi ziyaretine ilişkin bir soruya, ''Hükümetin dış politikadaki tutarsızlıkları hiç kimse açısından bir sürpriz değildir. Zamanlama tabi enteresan. Bir yandan Suriye gezisini iptal ediyorsunuz bir yandan İsrail'i çağrıyorsunuz. Halbuki hepsiyle görüşebilirsiniz. Ama kararsız görüntü burada da görülmektedir'' şeklinde konuştu. Ağar, hükümetin, baskılar karşısında politika değiştiriyormuş görüntüsü vermekten dikkatle kaçınması gerektiğini vurguladı. Türkiye'nin komşu ülkeleriyle ilişkisinin olmasının doğal olduğunu belirten Ağar, ''Bunların zaman ve zeminini hükümet kendi politikaları çerçevesinde belirlemektedir. Ancak burada, önceden 'ziyareti yapıyorum' deyip sonradan iptal etmek doğru iş değildir. Eğer uygun zamanda uygun bir ziyaret değil ise böyle bir niyet belirtmeye hiç gerek yoktur'' değerlendirmesinde bulundu. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın Kıbrıs'a ilişkin açıklamasının hatırlatılması üzerine Ağar, Kıbrıs'ın Türkiye'nin temel meselelerinden birisi olduğuna işaret ederek, ''Biz çözümüne ilişkin görüşlerin yanındayız. Türkiye 1 Mayıs 2004'e kadar olan zamanı iyi kullanmak durumundadır. KKTC'de ekonomiyi canladıracak tedbirleri ortaya koymak lazım. Örneğin burası tamamiyle bir serbest bölge ilan edilebilir. Türkiye, bölgede çözümü zorlayıcı taraf olmalıdır'' dedi.