Ağardan hükümete çağrı
Abone olDYP lideri Ağar terör konusunda hükümetin daha net tavır alması gerektiğini ifade etti.
DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, Türkiye'de siyaset yapmak isteyen herkesin, ülkenin bölünmez bütünlüğü konusunda kafasının net olması gerektiğini söyledi.
Ağar, Kadir Has Üniversitesi Avrupa Birliği Kulübü'nce, üniversitenin Haliç'teki yerleşkesinde düzenlenen konferansta, partisinin Avrupa Birliği konusundaki görüşlerini anlattı.
Avrupa Birliği'nin (AB) 2. Dünya Savaşı sonrası önemli bir ihtiyaçtan çıktığını ve dünyanın en önemli siyasi projelerinden biri olduğunu dile getiren Ağar, Türkiye'nin yaklaşık 50 yıldır bu süreci devam ettirdiğini söyledi.
Ağar, Türkiye açısından sürecin zorlu ve sıkıntılı geçeceğinin baştan beri bilindiğini vurgulayarak, AB konusunda 2004 yılında meydana gelen gelişmelerden sonra toplumda bir kafa karışıklığının oluşmaya başladığını anlattı. AB'ye olan desteğin yüzde 80'lerden yüzde 60'lara kadar düştüğünü savunan Ağar, demokrat parti misyonunun bir temsilcisi ve lideri olarak AB projesine soğuk bakmalarının söz konusu olmadığını bildirdi.
Mehmet Ağar, AB projesinin Türkiye için önemli ve ciddi bir proje olduğunu, Türkiye'nin iç güvenlik, iç yapılanma ve ekonomideki sorunlarını bu proje sayesinde daha rahat çözeceğini belirterek, ''Türkiye, AB projesini bilinçli, süratli ve güçlü olarak devam ettirme kabiliyetine sahip, yeni bir siyasi iradeyi var etmenin yollarını arayıp bulmalıdır'' dedi.
Hükümeti AB konusunda yeteri derecede samimi bulmadığını kaydeden Ağar, müzakere tarihinin alınmasından sonra sürecin iyi işlemediğini, önümüzdeki yıllarda AB ile Türkiye arasında yeni gerginliklerin yaşanabileceğini savundu.
GÜNEYDOĞU'DA YAŞANAN OLAYLAR
Öğrencilerin Güneydoğu Anadolu da yaşanan olaylara ilişkin sorularını da yanıtlayan Ağar, bu sorunların yeni değil, Osmanlı'dan günümüze kadar geldiğini anlattı. Silahlı kalkışmaların arkasında dış desteğin bulunduğuna dikkat çeken Ağar, bu toprakları bölmek isteyenlerin her zaman bulunduğunu anlattı.
Ağar, bugünkü olayların kimseyi paniğe düşürmemesi gerektiğini, Türkiye'nin bugün yaşanandan çok daha ağırının üstesinden geldiğini ifade ederek, bu konuda hükümetin daha net tavır alması gerektiğini ifade etti.
Türkiye'nin Kopenhag siyasi kriterleri bağlamında bireysel özgürlükler anlamında önemli açılımlar yaptığını hatırlatan Ağar, şöyle devam etti:
''Bireysel özgürlükler anlamındaki açılımları kolektif haklara anıma diye bir şey söz konusu olamaz. Bunu açık bir dille herkes ifade etmesi lazım. Etnik grup, inanç üzerine siyaset yapmanın Türkiye'ye hiçbir yararı yoktur. Türkiye, bütünlükten ve beraberlikten yanadır. Üzerinde kamu görevi sıfatı bulunan bir kişinin meseleyi haklar özgürlükler bağlamında savunurken bülbül kesilmesi ama üzerinde var olan sorumluluğu taşırken hiç oralı olmamasını anlayabilmek mümkün değildir. Sorumluluğu taşıyamayanın bir hak talep etme şansı olamaz.''
Ağar, meselenin sadece jandarma, polis ve asker üçgeni içerisine hapsedilemeyeceğini de ifade ederek, son dönemlerde bölgede çok az şey yapıldığını savundu.
Bölgedeki olayların temelinde işsizliğin de bulunduğunu vurgulayan Ağar, şunları kaydetti:
''Bu topraklar üzerinde siyaset yapmak isteyen herkesin, ülkenin bölünmez bütünlüğü konusunda kafası net olmalıdır. Anayasa'nın değişmez ilkeleri konusunda kafası net olmalıdır. Türkiye'de ayrılıkçılık pompalanarak, silahlı terör olayları maruz gösterilmeye çalışılarak siyaset yapılamaz. Biz bunu çok önceden söyledik. Hükümet yeni uyandı. Yarım ağızla dün bunu söylemeye çalışmaktadır. Türkiye bir daha bu acıları çekmez. Bu ülkenin topraklarında doğan büyüyen hiç kimse dağda olmaz. Olanlar aşağıya insin. Herkes toplumun normal ve doğal hayatı içerisinde yaşayabilsin. Türkiye'nin her yerinde olduğu gibi daha fazla aş, daha fazla iş olsun.''
Ağar, Kıbrıs sorununa ilişkin bir soru üzerine de, adanın Türkiye'nin AB'ye üyeliği için bir ön şart olmadığını, ancak ustaca oyunlarla ön şart haline getirildiğini söyledi. Konuşmasının ardından Ağar'a öğrenciler tarafından plaket verildi.