Ağar'dan ağır bombardıman
Abone olAğar muhalefeti de "Milletin hislerine tercüman olamadılar, iktidarı dengeleyemediler" diye suçladı.
DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, Kıbrıs konusunda Türkiye'nin
büyük bir milli davada bile 'statükocular ve çözümcüler' diye ikiye
ayrıldığını belirterek, "Ülke iktidarın tutarsız davranışlarıyla,
milli davasında göbekten ikiye bölündü" dedi. Ağar, 28 Mart yerel
seçimlerinde başarılı olan DYP'li belediye başkanları ile Büyük
Anadolu Oteli'nde biraraya geldi. Burada bir konuşma yapan Ağar,
belediye başkanlarına, "Sizler ananızın ak sütü gibi helal
makamlara geldiniz" diye seslendi. Belediye başkanlarını tebrik
eden Ağar, siyasetin şahsi çıkar değil haysiyet yeri olduğunu
belirterek, "Siyasette her türlü imkanı kullanan bir iktidar var.
İktidar, bu imkanları seçimlerlerde de kullandı. Ama bu imkanları
seçimler için değil de üretim, yatırım ve istihdamın artırılmasında
kullanmalıydı" dedi. Kabine üyelerini de eleştiren Ağar, "Mağaza ve
lokanta açılışı dışında elinde makas görmediğimiz bakanlar tüten
bacaları da söndürdüler" ifadeseni kullandı. Türkiye'nin şartlarını
düzeltecek, ekonomiyi rahatlatacak önlemlerin alınamadığını savunan
Agar, hükümetin sorunları çözecek iradesinin de bulunmadığını ileri
sürdü. Konuşmasında CHP'yi de eleştiren Ağar, CHP'nin iktidarı
dengeleyemediğini, milletin vicdanına tercüman olamadığını
kaydetti. Birtakım kişi, odak ve güçlerin, DYP'nin bir daha 'ayağa
kalkmaması' için ellerinden gelen gayreti gösterdiğini öne süren
Ağar, "Siyasette hiç bir nokta, tek başına iktidar olma dışında
bizi tatmin etmez" diye konuştu. Kıbrıs konusuna da değinen Ağar,
"Türkiye, büyük bir milli davada bile 'statükocular ve çözümcüler'
diye ikiye ayrıldı, iktidarın tutarsız davranışlarıyla, milli
davasında göbekten ikiye bölündü" dedi. Türkiye'de siyasetin bir
yandan hazineden alınan yardımlarla, diğer yandan da kaynağı ve
rakamları belli olmayan şekilde finanse edilerek yürütüldüğünü
savunan Ağar, "Siyaset parasal imkanlara sahip insanların
yönlendireceği alan olamaz. Aksi takdirde siyaset, zenginler
demokrasisi haline gelir. Bu da demokrasinin eşitlik ve adalet
prensibiyle örtüşmez" diye konuştu.