Ağar'a göre AB Türkiye'yi oyalıyor

Abone ol

DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, AB'nin esas hedefinin, Türkiye'yi askıya almak, oyalamak ve bu süre zarfında istediği tavizleri koparmak olduğunu savundu.

DYP Genel Başkanı Mehmet yaptığı yazılı açıklamada, hükümetin, ''AB'den, sözde müzakerelerin başlatılacağı bir tarih kopartabilmek ve bunu iç politika malzemesi olarak kullanabilmek için, TBMM ve kamuoyundan gerçekleri saklayıp, bugüne kadar yürüttüğü tavizci ve teslimiyetçi politikayı devam ettirdiğini'' savundu. Mehmet Ağar, AB'nin, Müzakere Çerçeve Belgesi'nin hazırlanışını da 6 Ekim ve 17 Aralık 2005 tarihlerinde olduğu gibi bir oldu-bittiye getirmek ve Türkiye'ye ilave tavizleri kabul ettirmek yoluna gitmekte olduğunun görüldüğünü ileri sürdü. Bir yandan Fransa'nın, Türkiye'nin, Kıbrıs Rum yönetimini Ada'nın tümünü temsil eder şekilde tanıması yolunda baskı yaptığını, diğer yandan Almanya'da, Angela Merkel ve ortağı Stoiber'in, Türkiye'ye sadece imtiyazlı ortaklık verilebileceği tezini işlediğini anımsatan Ağar, ''AB, Türkiye'yi bir kez ele geçirdikten sonra, 1920'lerden bu yana beklenti içinde olduğu tavizlerin tümünü almadan, bu altın yumurtlayan tavuğu kaybetmek ve kendi adına her türlü tavizi vermekten çekinmeyen AKP hükümetini zor durumda bırakmak lüksüne sahip değildir'' dedi. -''KONUYU AZIMSAMA''- Bugün yapılacak daimi delegeler ve yarınki AB dışişleri bakanları toplantısında, Türk hükümetinin Kıbrıs konusunda son defa yaptığı deklarasyona karşılık bir metnin ortaya çıkartılmasına ve bu deklarasyondaki ifadelerin geçersiz kılınmasına çalışılacağını savunan Ağar, şöyle devam etti: ''3 Ekim'de başlayacak tarama/müzakere sürecinin çerçevesini belirleyecek Müzakere Çerçeve Belgesi'ne konacak ilave şartların formülleri hazırlanacaktır. Bu formüllerin hazırlanmasında dönem başkanı İngiltere'nin bulmakta usta olduğu lastikli ifadeler önem taşımaktadır. Bu lastikli ifadeler belki hükümetin de beklentilerini karşılayacak ve Türk kamuoyundan gizleyerek kabul etmek alışkanlığında olduğu yeni şartların kabulünde kendisine yardımcı olacaktır. Daha şimdiden hükümet ve yandaşları bugün ve onu izleyen 2 gün süresince hazırlanacak metinlere konacak yeni şartları sadece 'kozmetik' değişiklikler şeklinde takdim etmeye ve konuyu azımsamaya büyük özen göstermektedir. Bu maratonun 3 Ekim sabahı Lüksemburg'da yapılacak merasimler öncesi gerçekleşecek resmi dışişleri bakanları toplantılarına kadar sarkması büyük bir olasılıktır.'' -''SON ŞANSI HEBA ETMİŞ OLACAK''- Ağar, AB'nin esas hedefinin, ''Türkiye'yi askıya almak, oyalamak ve bu süre zarfında istediği tavizleri koparmak'' olduğunu ileri sürdü. Hükümetin, bu oyunu zamanında fark edip, gerekeni yapmasının beklendiğini ifade eden Ağar, ancak hükümetin, üst düzeyde siyasi temasları ve girişimleri sıklaştıracak yerde, işi memurlara havale etmeyi yeğlediğini, memurların, çeşitli AB başkentlerinde yaptıkları temaslardan da istenilen sonucu alamadığını savundu. ''Hükümet bu çekingen ve pasif tutumunu devam ettirdiği takdirde önümüzdeki bir aylık süreyi kullanamayacak ve son şansı da heba etmiş olacaktır'' diyen Ağar, şunları kaydetti: ''Anlaşılan hükümetin niyeti, sonunda önüne konulacak paketi, elde edebileceğinin en iyisi deyip, kamuoyuna bunu kabul ettirmektir. Oysa,ülke çıkarları, en azından bu kritik aşamada, hükümetin daha yürekli davranmasını ve ülkenin uzun vadeli çıkarlarına uygun düşecek bir hareket tarzını geç de olsa benimsemesini zorunlu kılmaktadır. 17 Aralık 2004'te, AB Konseyi tarafından Türkiye'nin önüne konulan şartlar zaten kabul edilmesi fevkalade sakıncalı unsurlar içermekteydi. Bu kez AB daha da ağırlaştırılmış koşullarla önümüze çıkma hazırlığı içinde bulunmaktadır. Bu bağlamda, Müzakere Çerçeve Belgesi'nin Türkiye'nin kabul edebileceği sınırlara çekilmesi gereği açıkça ortaya çıkmaktadır. Ülkenin onur ve itibarı açısından başkaca bir hareket tarzını düşünmek mümkün değildir.'' Ağar, hükümetin, Türkiye'nin ulusal çıkarlarını gözetecek temel stratejiyi saptamak üzere, derhal TBMM'yi harekete geçirmesi ve sağlayacağı toplumsal mutabakat çerçevesinde AB'den özel bir zirve toplantısı talep etmesi gerektiğini ifade etti.

Günün Önemli Haberleri