Afganistan'da haşhaş üretimi: Batı'nın kabusu geri mi dönüyor?
Abone olAfganistan'da uyuşturucuya karşı mücadeleye rağmen, haşhaştan arındığı düşünülen birçok eyalette çiftçiler yeniden haşhaş ekimine döndü.
Afganistan'da uyuşturucuya karşı mücadeleye rağmen, haşhaştan arındığı düşünülen birçok vilayette çiftçiler yeniden haşhaş ekimine döndü.
Afganistan, eroinin hammaddesi olan haşhaş üretiminde yıllardır ilk sırada. Üretimin çoğu İran, Rusya ve Avrupa'ya ihraç ediliyor.
Köylüleri haşhaş ekmekten alıkoymak için NATO önderliğindeki uluslararası ISAF birliklerinin, Afgan hükümetinin ve Birleşmiş Milletler'in yürüttüğü programlar kısmen başarılı oldu.
Fakat köylüler, fiyatının yüksekliği nedeniyle haşhaş ekiminin cazip olduğunu söylüyor.
Başka bir gerekçeleri daha var: Afgan hükümeti ve uluslararası toplum haşhaştan arınma programları uygulamaya çalıştıysa da, birçok köylü yüksek kalite tohum ve gübre tedariki, kalkınma programları ve alternatif meslekler edindirme gibi vaatlerin tutulmadığından yakınıyor.
Üstelik ürünü tahrip etme girişimlerine rağmen, Birleşmiş Milletler Uyuşturucu ve Suç Ofisi'nin (UNODC) yayınladığı rapora göre, 2012'de haşhaş ekili tarlaların alanı % 18 artışla 154 bin hektara çıktı. 2011'de ise bu alan 131 bin hektar olmuştu.
Rapordaki olumlu veri ise haşhaş üretimindeki %36'lık düşüş: 2011'de 6 bin ton olan üretim 2012'de 3,7 bin ton olarak gerçekleşmiş.
Fakat uzmanlar bu durumu haşhaş bitkisinde çıkan bir hastalığa ve kötü hava koşullarına bağlıyor.
Haşhaş iyi gelir getiriyor
Afgan köylüleri, geleneksel ürünlerden yeterince para kazanamamaktan şikayet ediyor.
"Buğday eksek elimize ekmek geçecek sadece. Oysa bizim giysiye, ilaca ve başka şeylere de ihtiyacımız var" diyor Helman vilayetinin Nad Ali bölgesinden Gül Ahmet adlı bir köylü.
"Buğday ekince kuyudan su çıkarmak için kullandığımız benzinin parasını bile çıkaramıyoruz."
Pamuk gibi geleneksel ürünlere yönelen bazı çiftçiler fiyatların düşüklüğünden ve iç ve dış pazarda talep azlığından yakınıyor.
Afgan hükümeti 2011’de 191 bin 500 hanenin geçimini haşhaştan sağladığını tahmin ediyor.
UNODC’nin 2012 yılı raporunda, ankete katılan köylülerin sadece yüzde 30’u bir önceki yıl tohum, gübre, sulama konusunda yardım alabilmiş.
Yerel hükümetler, çiftçilere yönelik yardım projeleri konusunda uluslararası toplumdan yeterince destek alamadıkları için vaatlerini de yerine getiremediklerinden şikayet ediyor.
2008’de haşhaştan arınmış statü kazanan fakat bir yıl sonra bunu kaybeden Nangarhar vilayetinden Rahman Gül, “Küçük bir tarlam var. Tek gelir kaynağım o. Başka ürünler eksem ailemi bri yıl boyunca geçindirecek parayı kazanamam” diyor.
Son birkaç yıldır haşhaş ekimi vilayetler arasında ya da aynı vilayet içinde farklı bölgelerde gidip geldi.
Resmi rakamlara göre Afganistan’ın 34 vilayetin 17’sinde haşhaş ekimi 100 hektardan az alanda yapıldığı için bu vilayetler haşhaştan arınmış olarak kabul ediliyor.
Fakat bu durum çok değişkenlik gösteriyor; haşhaştan arınma statüsü vilayetler arasında gidip geliyor.
Köylüler bazen hükümet baskısıyla, bazen kalkınma projeleri vaatleriyle haşhaş ekimine son veriyor; ancak alternatifler yeterince para kazandırmadığında ya da devlet denetimi gevşetildiğinde yeniden ekmeye başlıyor.
Esrar ve safrana yönelim
Afgan hükümeti 2012’de haşhaşa karşı savaşı görülmemiş bir düzeye çıkararak 10 bin hektarlık haşhaş tarlasını imha etti.
Fakat ülkenin bazı bölgelerinde şimdi de haşhaş yerine esrar bitkisi ekiliyor. Bu bitkiden elde edilen gelir haşhaş düzeyinde hatta bazı durumlarda aşıyor bile.
Son yıllarda bazı bölgelerde çiftçiler safran ekimine başladı. Kandahar eyaletinden Rahmetullah adlı çiftçi, son iki yıldır safran ektiğini ve haşhaştan kazandığı parayı kazandığını ifade ederek devletten ürünlerine Pazar bulmasını talep ediyor.
Haşhaşa karşı savaş riskli
BM ve Afgan hükümetinin verileri, 2012’de haşhaş üretiminin yüzde 95’inin, ülkenin batısı ve güneyindeki en az güvenli dokuz vilayette yoğunlaştığını gösteriyor.
Afganistan’daki toplam haşhaş üretiminin yarısı, binlerce İngiliz ve Amerikan askerinin konuşlandığı güneydeki Helmand vilayetinde gerçekleşiyor.
Taliban 2000’de haşhaş üretimini yasaklamıştı; fakat 2001’de ABD işgali ile devrilince Taliban’ın bazı çiftçileri haşhaş ekmeye teşvik ettiği ve korumaları altına aldığı haberleri çıkmıştı.
Afgan yetkililer, Taliban’ın kontrolü altında olan bölgelerde haşhaş eken köylülerden ve uyuşturucu üreticilerinden yılda 100 milyon dolar haraç topladığını belirtiyor.
Bu da haşhaştan arındırma işinin de tehlikeli hale geldiğini gösteriyor. Resmi rakamlara göre, Afganistan’da 2012’de haşhaş ekimine karşı mücadelede 102 kişi öldü, 127 kişi de yaralandı. Saldırıları gerçekleştirenler ise haşhaş eken köylüler, uyuşturucu kaçakçıları ve Taliban’dı.
Bazı köylüler, tek geçim kaynağı olan haşhaş tarlalarını korumak için şiddete başvuruyor.
Nangarhar vilayetinden Hacı Munib, “Yoksul ve çaresiz insanlarız. Hükümet iş ve yardım sağlayamıyorsa tarlalarımızı imha ederek bize zarar da vermemeli” diyor.
Uluslararası toplumun Afganistan’daki askeri varlığı sona yaklaşıyor fakat uzmanlar uyuşturucu üretiminin sorun olarak öncelikli konumunu uzun yıllar koruyacağını düşünüyor.