Adnan Oktar grubuna yönelik soruşturma kapsamında 1 buçuk senedir cezaevinde bulunan 77'si kadın toplam 91 kişi ev hapsiyle tahliye edildi. Grup üyelerinin ev hapsi süreçleri başladı. Birkaç arkadaşıyla birlikte kendisine ait villada oturan ve grubun hiyerarşik yapısı içinde 'bacı' olarak tanınan İTÜ Matematik Mühendisliği mezunu Tülay Kumaşçı da tahliye edilenler arasında bulunuyor. "Cinayet işlemiş insanlarla kaldık" Kartal'da bir villada kalan kadınlardan ve Adnan Oktar grubunda da 'Bacı ' olarak tanınan Tülay Kumaşçı, "Bizim için çok büyük tecrübe oldu. Cinayet işlemiş insanlarla kaldık. Uyuşturucu satıcılarıyla kaldık. Roman kardeşlerimizle kaldık" açıklamasıyla gündeme oturdu. "Zorla tutulmamız mümkün değil" Tülay Kumaşçı, kendilerinin zorla tutulduklarına dair iddiaları yalanlayarak, şunları kaydetti: Biz, birbirini seven bir arkadaş topluluğuyuz, biz özgür insanlarız. 30-40 yaşlarında insanlarız. Devletimize bağlı insanlarız. Bizim zorla tutulmamız mümkün değil. Hepimiz üniversite mezunuyuz. Bir sürü yerde çalışıyoruz. Toplumda gerçekten saygı duyulan bir çevremiz de var. Biz özgürlüğünü yaşayan, aileleriyle mutlu bir hayat yaşayan özgür bireyleriz. "Kimse bana karışamaz" Zaten özgür bir ülkede yaşıyoruz. Hepimiz istediğimizi yapma, iş kurma hakkına sahibiz. Mesela burası benim evim. Ben kendi evimde özgürce yaşıyorum. Kimse bana karışamaz. Zaten biz sevgiyle oluşturulmuş bir toplum olduğumuz için söylediğiniz manada bir şey olması asla mümkün değil. Yanlış bir sürü haberler var, yönlendirmeler var. "Otele gidenlerden bahsediliyor" Mesela otele gidenlerden bahsediliyor. Böyle bir şey asla yok. Herkes evine gitti. Zaten kamuoyunda da değişik bir algı yaratılıyor. Sanki çok fazla aile varmış gibi bizim karşımızda. "Onlar da etki altında" Tülay Kumaşçı, konuşmasını şöyle sürdürdü: Tam tersi ailelerden destek var. Çok çok az, bir elin parmaklarını geçmeyecek sayıda aileler bu şekilde. Onlar da etki altında. Fakat biz o ailelerle de görüşüyoruz.Ben biliyorum Ayşe, annesiyle çok samimi. Çok sever annesini, annesi de onu çok sever. Fakat bazı nedenlerden, etki altında kalmalardan böyle beyanlar da verebiliyorlar."Devletimiz ne derse onu yapan insanlarız" Kumaşçı, dikkat çeken açıklamalarına şöyle devam etti: Ben her zaman özgür oldum. Adnan Beyle, arkadaşlarımla bulunduğum süre içinde de.Ayrıca biz devletimize bağlıyız. Devletimiz ne derse onu yapan insanlarız. Ben her zaman devletimi destekledim. Hükümeti destekledim. "Biz buna da razıyız" Arkadaşlarım da o şekilde. Bu konunun çok büyütüldüğünü düşünüyorum. Bir hapishane süreci yaşadık. Şu anda da bize bir ev hapsi takdir edildi. Biz buna da razıyız, bunu da yaşıyoruz. Biz herkes gibi normal insanlarız yani. Biraz haberlere bugün baktım, gerçekten abartılı şeyler de yazılmış. Benim buraya annem geliyor, akrabalarım geliyor, arkadaşlarımın da öyle. Hepimiz ailelerimizle mutluyuz. Birbirimizi seviyoruz.İhtiyaçlarını nasıl karşılıyorlar? İhtiyaçlarını nasıl karşıladıklarını anlatan Tülay Kumaşçı, detaylı bilgiler verdi: Biz 3-4 arkadaşız, samimi arkadaşlarım ama onlar şimdi ev hapsi olduğu için aileleri de geliyor tabi ki. Zaten biliyorsunuz bizim alışverişlerimizi ve diğer türlü ihtiyaçlarımızı, hem dışarıdan karşılıyoruz, hem de benim annem getiriyor. Diğer arkadaşlarımızın anneleri getiriyor. Zaten ailelerimizden ayrı yaşayamayız, bizi çok sevdikleri için. Bu süreçte annem nasıl bir şey istersiniz, ne istersiniz her gün getiririm diyor. Diğer arkadaşlarımın annesi de o şekilde. Bize çok bağlılar. Biz de onlara çok bağlıyız. Çok seviyoruz. Böyle bir yaşantımız var.Cezaevinde yaşadıklarından bahseden Kumaşçı, çarpıcı açıklamalar yaptı: Adnan Bey de söyledi. Cezaevine bizi Allah soktu, yine Allah çıkardı. Hepsi güzel bir süreçti. Bizim için çok büyük tecrübe oldu.Cinayet işlemiş insanlarla kaldık. Uyuşturucu satıcılarıyla kaldık. Roman kardeşlerimizle kaldık. Gerçekten bir imtihan süreciydi. Biz çok güzel Allah'a tevekkül ettik. Güzel değerlendirmeye çalıştık. Allah kabul etsin. Tabi ki biz masum bir topluluğuz, sevgi topluluğuz. Bizim konumuz sadece sevgi. İnsanlar arasında sevgiyi yaymak, sevgi toplumu oluşturmak. Bunun için çaba harcıyoruz. Cezaevinde de gerçekten bizi sevdiler, beni de sevdiler. Hatta 'iyi ki, geldiniz sizi tanımış olduk, biz sizi tanımıyorduk. Hep ekranlardan görüyorduk ama şimdi gerçekten çok değerli çok sevgi dolu insanlar olduğunuzu gördük' dediler. Böyle bir tecrübe yaşadık. Biz Allah'tan razıyız zaten.