İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosunca Adnan Oktar suç örgütüne yönelik soruşturma sonucunda hazırlanan ve İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianamede, örgüte yönelik 2007 yılında açılan soruşturmanın FETÖ tarafından seyrinin değiştirildiği kaydedildi.İddianamede, örgüte yönelik 1999 yılında düzenlenen operasyonda Adnan Oktar ve örgütün üst düzey yöneticileri dahil bazı örgüt mensuplarının tutuklandığı anımsatılarak, bu süreçte örgütün faaliyetlerini kapalı bir biçimde devam ettirdiği anlatıldı.O dönemde tahliyelerin ardından örgütün faaliyetleri hız kazandı O dönemde tahliyelerin ardından örgütün faaliyetlerine hız kazandırdığı, bir de "hukuk grubu" yapılanması oluşturduğu vurgulanan iddianamede, "hukuk grubu"ndaki avukat ve hukuk eğitimi almamış örgüt mensupları aracılığıyla özellikle operasyonu yapan polislere yönelik işkence iddialarına ilişkin davalar açıldığı, bunların beraatle sonuçlandığı aktarıldı. Dosya şişirilerek içinden çıkılmaz bir hal almasını sağladıklar "Hukuk grubu"nun, ana davanın zaman aşımına uğraması için reddihakim talepleri, hakimlere iftira atılarak oluşturulan husumetler ve iftira davaları gibi taktiklerle yargı makamlarını kilitlemeye çalıştıkları kaydedilen iddianamede, birbirini tekrar eden dilekçeler ve suç duyurularıyla dosyanın şişirilerek içinden çıkılmaz bir hal almasını sağladıkları belirtildi. Dosya operasyona dönüştürülmeden 2013 yılında sonlandırılmış İddianamede, 2007 yılında yine benzer suçlamalarla bir suç örgütü dosyası daha hazırlandığına dikkati çekilerek, şunlar kaydedildi: "Ancak sonradan FETÖ mensubu oldukları gerekçesiyle tutuklanan, bir kısmı hüküm giyen şahıslar tarafından hazırlanan dosya kapsamında, müştekiler şüpheli pozisyonuna evrilmiş, gizli tanıklarla hazırlanan dosya operasyona dönüştürülmeden 2013 yılında sonlandırılmıştır. Zekeriya Öz'den randevu alınması talimatı verilmiş 2008 yılında örgüt üst düzey yöneticileri tarafından 'hukuk grubu'nda faaliyet gösteren avukatlara 'Ergenekon soruşturmaları'na katılım için dilekçe sunulması ve dönemin Cumhuriyet Savcısı FETÖ firarisi Zekeriya Öz'den randevu alınması talimatı verilmiş, alınan randevu sonrası görüşmeye üst düzey yöneticiler Tarkan Yavaş ve Halil Hilmi Müftüoğlu katılmıştır. Söz konusu toplantı sonrası günümüzdeki dosyaya benzer suçlamanın bulunduğu 2007 dosyasının gidişatı yön değiştirmiş ve operasyona dönüştürülmeksizin sonlandırılmıştır.Bilgileri örgüt mensuplarına sızdırılmış Söz konusu dosyada müşteki pozisyonunda bulunan şahısların bilgileri örgüt mensuplarına sızdırılmış, bu şahıslarla ilgili örgüt tarafından karalama kampanyaları, iftira davaları açılmıştır. Müştekilerin birçoğu örgüt mensuplarının yakın akrabaları olduğu halde, örgüt ideolojisine ve 'mehdi' olarak görülen örgüt liderine bağlılığın yoğun olmasından dolayı akıl almaz suçlamalar ve iftiralar dile getirilmiştir."