Adnan Kahveci’nin ölümüyle ilgili şok ifade
Abone olMersinli iş adamı Ahmet Mümtaz İdil, Arazi mafyası Adnan Kahveci’yi, ’Haddini bil yok ederiz’ diye tehdit ediyordu.<br/>Sekizinci Cumhurbaşk...
Mersinli iş adamı Ahmet Mümtaz İdil, Arazi mafyası Adnan
Kahveci’yi, ’Haddini bil yok ederiz’ diye tehdit ediyordu.
Sekizinci Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın ölümüyle ilgili Ankara TMK.
10. maddesiyle Yetkili Cumhuriyet Başsavcı vekilliğince yürütülen
soruşturmada, 1993 yılında şüpheli bir trafik kazasında hayatını
kaybeden eski bakan Adnan Kahveci ile ilgili şok bir ifade ortaya
çıktı. Mersin’in Silifke ilçesinde bir otel işletmecisi olan Ahmet
Mümtaz İdil isimli iş adamının 11 Mart 2013’teki ifadesinde,
Kahveci’nin ölümünden önce tehdit aldığını ve öldürüldüğünü
söyledi.
Türkiye gazetesinden Arzu Yıldız’ın haberine göre; 1981 yılında
Silifke’de otel arsası aldığını kaydeden İdil, otelin inşasını
belediye tarafından belirlenen haritaya uygun olarak yaptığını
belirtti. 1986 yılında ise, arsanın parselinde kaymalar olduğunu,
bunun üzerine sınır ihlali davası açtığını belirten İdil, 8
sayfalık ifadesinde şunları anlattı: “Dava dosyasında haritanın
mühürsüz, tasdiksiz, genel müdür onaysız olduğunu gördüm. Bunun
üzerine Mimarlar Odası’na gittim. Oda, haritanın sahte olduğunu
söyledi. Bu durum gazetelerde haber olarak da yayınlandı. Olay
basına yansıyınca Silifke’ye Tapu Kadastro Müdürlüğü’nün
görevlendirdiği müfettiş Hüseyin Kavlak geldi. Bana ’bu haritanın
neresi sahte?’ diye sordu. Ben de paftanın üzerinde Tapu Kadastro
Genel Müdürlüğü’nün mühür ve onayının olmadığını söyledim. Bunun
üzerine müfettiş, Silifke Kadastro Müdürü’nü yanımda odaya çağırdı.
Bu haritanın üzerinde genel müdürlüğün onayının neden olmadığını
sordu. Müdür, Anamur ilçesinden Erdemli ilçesine kadar olan bölgeyi
kapsayan 36 haritayı müfettişe sundu; ’bunların hiçbirinde mühür ve
tasdik yok’ dedi. Bunu gören müfettiş şaşırdı, ’olay boyumu aşıyor’
diyerek bırakıp gitti. O dönem muhalefette olan Süleyman Demirel,
konuşmalarında bu yolsuzluklarla ilgili, ’Yapılan koskatostur.
Tapuları deldiniz. İktidara geldiğimiz de hesabını soracağız’
diyordu. Mesut Yılmaz da başka bir seçim meydanında ona cevap
vererek ’Bunun hesabını sormazsan namertsin’ diyordu. Ertuğrul
Özkök’ün köşesinde ’Ne biliyorsan açıkla’ demesiyle, Demirel,
’Şimdi açıklarsam delilleri yok ederler. İktidara geldiğimiz de
hesabını soracağız’ şeklinde konuşmuştu. Ben o dönem bu
yolsuzlukları bakan olan Adnan Kahveci’ye anlattım. Kahveci
soruşturma başlattı. Yolsuzlukları ortaya çıkarttı. Kendisi o
günlerde sık sık Çankaya’ya çıkarak ne yapacaklarını konuşuyordu.
Önce yapılan inşaatları durdurdular. Sonra da ya tapular iptal
edilecek ya da arsaların bedelleri alınacaktı. O dönemde Adnan
Kahveci, ’Boyundan büyük işlerle uğraşıyorsun. Haddini bil, yok
ederiz’ diye tehdit ediliyordu. Bunlar gazetelere de yansıdı. Adnan
Kahveci, ’Ben Türkiye’nin en büyük toprak ağası, arazi mafyasıyla
uğraşıyorum. Doğru bildiğim yoldan kimse ayıramaz’ diye karşılık
vermişti. Yakın zaman sonra trafik kazası süsü verilerek öldürüldü.
Adnan Kahveci, trafik kazasında öldüğünde, aracında bu
yolsuzluklara ilişkin bir dosya bulunmaktaydı. Ben o dönemde
ölmeden önce Kahveci ile Meclis koridorunda görüştüm. Bu yolsuzluk
konusunu sorduğumda, söz konusu tapuların hile ile oluşturulduğunu;
bozulacağını söylemişti. İstanbul’dan döndükten sonra bunları
savcılığa vereceğini belirtmişti.”
“HADDİNİ BİL YOK EDERİZ”
İş adamı Ahmet Mümtaz İdil, Adnan Kahveci’nin yolsuzluk belgelerini
topladığını ve bunları savcılığa teslim edeceğini söyledi. İdil,
“Merhum Adnan Kahveci, haddini bil, yok ederiz” şeklinde ölüm
tehditleri alıyordu” dedi.
Özal’ın prensiydi, geleceğin lideri olarak gösteriliyordu
20 Şubat 1949 yılında Trabzon’da dünyaya gelen Adnan Kahveci,
İstanbul Kabataş Lisesi’nin birincilikle bitirdikten sonra İstanbul
Üniversitesi’ne girdi. Eğitimine ABD’de Indiana’daki Purdue
Üniversitesi’nde devam etti ve buradan elektrik mühendisi olarak
mezun oldu. Missouri Üniversitesi’nde doktora yaptı. Bu
üniversitede bir süre akademik çalışmalarına devam ettikten sonra
Türkiye’ye dönerek Boğaziçi Üniversitesi’nde öğretim üyeliği yaptı.
İçişleri Bakanlığı bünyesindeki teknik danışmanlık göreviyle
beraber siyasi hayata adım attı.
12 Eylül döneminde Turgut Özal’a danışmanlık yaptı. 1983 yılında
ANAP’ın kurucuları arasında yer aldı. 1987 yılında İstanbul’dan
milletvekili seçildi. Önce Devlet ardından Maliye Bakanı oldu.
Kamuoyunda dürüstlüğü ile tanınan ve çok sevilen Adnan Kahveci,
geleceğin başbakanı olarak gösteriliyordu.
“Turgut Özal’ı öldürüp yerine Demirel’i Çankaya’ya çıkardılar
İş adamı Ahmet Mümtaz İdil, ifadesinde Turgut Özal’ın ölümünü de
yolsuzluklara bağladı. İdil, “Turgut Özal’ın da Adnan Kahveci’nin
uğraştığı dosya yüzünden öldürülmüş olabileceğini düşünüyorum.
Demirel, başbakan olduktan sonra Turgut Özal kendisine ’Elimde
koskatas dosyaları var diyordun. Ne oldu, hadi hesap sor’ demişti.
Bunun televizyonlarda yayınlandığını biliyorum. Bu konuşmalardan
tedirgin olan derin güçler, yolsuzluk hesabınının kendilerine doğru
uzanacağını bildiği için planlı bir şekilde Özal’ı öldürmüştür.
Aynı güçler, Demirel’in de Çankaya’ya çıkması sağladı. Koskatas
dosyası açılmadan kapandı” iddialarında bulundu.
’Süper Vali’ de şüpheli bir kazada ölmüştü
Sıra dışı fikirleri, enerjisi, görev yaptığı bölgelerde halka olan
yakınlığı dolayısıyla “Süper Vali” olarak anılan Recep Yazıcıoğlu
da 10 yıl önce bir trafik kazasında hayatını kaybetmişti.
Yazıcıoğlu, 2 Eylül 2003’te Eskişehir-Ankara yolu üzerindeki
Temelli Belediyesi yakınlarında geçirdiği trafik kazanın ardından 8
Eylül 2003 tarihinde vefat etmişti. Yazıcıoğlu’nun Denizli’deki
zengin uranyum madeni çalışmaları sırasında öldürülen mühendislerin
faillerinin dosyaları ile birlikte bakanlığa gittiği iddia
edilmişti.
Ahmet Özal’dan çarpıcı sözler: Ailemize operasyon hâlâ sürüyor
Turgut Özal’ın şüpheli ölümüyle ilgili açılan davanın ilk duruşması
eylül ayında yapılacak. Gelişmeleri değerlendiren Ahmet Özal,
babasının ölümünden sonra bile ailesi üzerindeki operasyonun devam
ettiğini dile getirdi. Sadece babasının değil, Mumcu, Kahveci,
Eşref Bitlis Paşa’yı ortadan kaldıranların aynı el olduğunu iddia
eden Özal, “Babamın öldürülmesinin en büyük sebebi, Kürt meselesini
çözmek istemesiydi. AB süreci de bu kadar uzamazdı. Orta Asya’da da
Türk birliği sağlanacaktı. Aile olarak siyasetten uzak durmamızı
sağladılar” dedi.
(İHA)