Adnan Hoca adliyede
Abone olKamuoyunda ''Adnan Hoca'' olarak tanınan Adnan Oktar, adliyede dilekçe verdi.
Kamuoyunda ''Adnan Hoca'' olarak tanınan Adnan Oktar, 17 sanık
ile yargılandığı davada verilen kararın Yargıtayca bozulmasının
ardından yeniden yapılan yargılama kapsamında mahkemeye, ''yurt
dışına çıkış yasağının kaldırılması'' ve ''eski kararda
direnilmesi'' talebini içeren iki ayrı dilekçe verdi.
Sultanahmet'teki İstanbul Adalet Sarayına avukatlarıyla gelen
Oktar, yargılamanın yapıldığı İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesine iki
ayrı dilekçe verdi.
Oktar, dilekçelerden birinde, ''yurt dışına çıkış yasağının
kaldırılmasını'' isteyip, yasağın yasal şartlarının bulunmadığını
savunarak, şu ifadelere yer verdi:
''Mahkemenizin yasak kararı müdahil vekilinin 19 Haziran 2007
tarihli talebine dayanmaktadır. Müdahil vekili, benim ceza almaktan
çekinerek yurt dışına kaçacağım duyumunu aldığını öne sürmüştür.
Hemen belirteyim, böyle bir şey kesinlikle söz konusu değildir. Ben
ülkemi asla terk etmem. Suikast, komplo, saldırı, işkence gibi
şeylerden de çekinmem.''
Adnan Oktar, mahkemeye sunduğu diğer dilekçede de mahkemenin,
Yargıtayın bozma kararından önce verdiği hükümde direnmesini, aksi
halde hakkında beraat kararı vermesini istedi.
KARAR
İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi, 24 Ekim 2005'te Adnan Oktar ile 34
sanık hakkındaki davanın, zaman aşımı dolduğundan düşmesine karar
vermişti.
Kararı inceleyen Yargıtay 8. Ceza Dairesi, 17 Mayıs 2007'de Adnan
Oktar ile 17 sanık hakkındaki yerel mahkemenin kararını
bozmuştu.
Yüksek mahkeme, bozma kararında, ''bu kişilerin grup olarak bir
araya geldiklerini, basın yayın kuruluşları üzerinde nüfuz elde
etmek, kendilerine ve başkalarına haksız çıkar sağlamak,
destekledikleri kişi ve siyasi partilerin seçimlerde oy elde etmesi
için zor ve tehdit uygulamak suretiyle yıldırma, korkutma ve
sindirme gücü kullanarak suç işlemek amacıyla örgüt kurduğunu''
belirtmişti.
Kararda, sanıkların eylemlerinin, 4422 sayılı Çıkar Amaçlı Suç
Örgütleriyle Mücadele Kanunu'nda baskı, cebir ve şiddet kullanarak
''çıkar amaçlı örgüt kurmak ve yönetmek'' suçunu düzenleyen 1.
madde kapsamına girdiğinin sabit olduğuna yer verilmişti.
Yüksek mahkeme, bu suç yönünden aralarında Oktar'ın da bulunduğu 18
sanık hakkında zaman aşımı süresinin dolmadığına işaret
etmişti.
Yeniden yapılan yargılamada İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi, özel
yetkili ağır ceza mahkemesinin davaya bakmakla görevli olduğuna
karar vermişti.
Uyuşmazlığın giderilmesi amacıyla dosyanın gönderildiği Yargıtay 5.
Ceza Dairesi ise davaya bakmakla İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesinin
görevli olduğunu belirterek, dosyayı iade etmişti.