Adli Tıpta rüşvet skandalı
Abone olAskerin ölümüne neden olan çavuş, Adli Tıp memuruna rüşvet verdi ve rapor istediği gibi çıktı.
Tokat attığı askerin ölümüne neden olmakla suçlanan çavuşun
yakınları, raporun lehlerine çıkması için Adli Tıp memuruna rüşvet
verdi
Adli Tıp Kurumu Başkanı Keramettin Kurt'a gelen bir ihbarla ortaya
çıkan olay iddiaya göre şöyle gelişti: İzmir'de vatani görevini
yapan Osman Ermeydan, 6 Ocak 2001'de gece sayımına çıktı. 17 olan
numarasını, yanlışlıkla 16 diye söyleyince, Çavuş N.E.'den tokat
yedi. Sabah uyandığında burnundan kan gelen asker bir süre sonra
yere yığıldı. Beyin kanaması geçirdiğinden şüphe edilen Ermeydan
Atatürk Eğitim Hastanesi'ne kaldırıldı. Talihsiz askerin bir süre
sonra şuuru kapandı. Durumunda iyileşme görülmeyince hastane
hastane dolaştı. 2001 Haziran'ında Haydarpaşa GATAya kaldırılarak
burada beyin ameliyatı oldu. Sonra TSK Rehabilitasyon Merkezi'ne
sevk edilen asker 12 Nisan 2003'te hayatını kaybetti.
İki ayrı rapor
Bunun üzerine Çavuş N.E. hakkında Hava Kuvvetleri Askeri
Mahkemesi'nce soruşturma başlatıldı. Dosya istanbul Adli Tıp
Kurumu'na gönderildi. 1.İhtisas Kurulu 2004'te, tokatla ölüm olayı
arasında bağlantı olduğuna karar verdi. N.E.'nin avukatları karara
itiraz etti. Bu süreçte Adli Tıp Kurumu eski Başkanı ve Cerrahpaşa
Tıp Fakültesi Ana Bilim Dalı Başkam Özdemir Kolusay'dan özel
mütalaa alındı. Kolusay raporunda, tokat ile ölüm olayı arasında
bağlantı olmayacağına kanaat getirdiğini ifade etti. Prof. Dr. Ömer
Çağlak'ın raporunda ise; tokat sonrası beyin kanaması oluşması
için, o kişide bir kanama bozukluğu olması gerektiği
kaydedildi.
"Evet, para aldım"
İki ayrı özel rapor sonrası ortada bir çelişki oluştuğu için dosya
Adli Tıp Kurumu'na gönderildi. Bu süreçte, N.E.'nin ailesi, Adli
Tıp Kurumu'nda görevli A.A.'ya ulaştı. Aile, raporun lehlerinde
çıkması için A.A.'ya rüşvet teklif etti. Hatta, bir miktar "avans"
verdi. A.A. bu doğrultuda bazı yetkililerle konuşunca, olay Adli
Tıp Kurumu Başkanı Kurt'un kulağına gitti. Kurt, A.A.'yı makamına
getirterek olayın nasıl geliştiğini sordu. A.A, yeğeninin
yazıhanesinde bilgisi dışında olan bir görüşmenin içine girdiğini,
orada biraraya geldiği kişilerin, cinayet iddiasıyla yargılanan
yakınları adına yardım isteyerek kendisine para verdiğini itiraf
etti.
A.A. Kurt'un önünde yazıp imzaladığı ifadede olayı şöyle anlattı:
"Sanığın teyzesi, dosyanın genel kurula gittiğini belirterek yardım
etmemi istedi. Ben de elimden gelen neyse yapacağımı söyledim. Bana
bir miktar para da verdiler. Sonra böyle bir ortama girdiğim için
kendimi rahatsız hissettim. Parayı yeğenime geri verdim. Yapılanlar
çok yanlıştı."
vatan