Adil Öksüz'ün kardeşi olay! Karısı da bylokçu çıkınca...
Abone olKARABÜK'de Adil Öksüz'ün kardeşi Ahmet Öksüz ifade verdi. Kardeş Öksüz'ün karısı da bylocktan gözaltındaydı. Kardeş Öksüz hem ağabeyini hem eşini sattı.
Karabük Üniversitesinde görev yapmış, aralarında
FETÖ'nün "hava kuvvetleri imamı" olduğu belirtilen firari Adil
Öksüz'ün kardeşi Ahmet Öksüz'ün de bulunduğu 16 şüpheli hakkında
açılan davanın görülmesine başlandı.
Duruşmada, tutuklu 13 sanık ile tutuksuz sanık Rüveyda Kılıçbay, sanık yakınları ve avukatları hazır bulundu. Burhaniye F Tipi Cezaevinde bulunan tutuklu sanık Seymen Kahraman ise Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) üzerinden duruşmaya bağlandı. Duruşmada, firari olan Halil İbrahim Demi̇rci̇'nin ise bulunamadığı belirtildi.
AdaSanık Ahmet Öksüz, savunmasında, Dörtyol İmam Hatip Lisesinden mezun olduğunu, üniversiteyi Bakü Devlet Üniversitesinde okuduğunu, 2010 yılına kadar Kafkas Üniversitesinde çalıştığını, 2010 yılından itibaren Karabük Üniversitesinde görev yaptığını söyledi.
BAYRAMDAN BAYRAMA GÖRÜŞÜRDÜK
Mahkeme başkanının "15 Temmuz darbe girişiminde aktif
rol alan ve FETÖ/PDY örgütünün ikinci adamı pozisyonundaki Adil
Öksüz ağabeyin mi?" sorusuna Öksüz, "Evet
ağabeyimdir. Kendisiyle ilişkilerim iyi değil, görüşmelerim
bir elin parmaklarını geçmeyecek kadardır. En son 16 Mart 2016
tarihinde baldızımın düğününde gördüm. 3 kız, 3 erkek kardeşiz,
kardeşlerimle İstanbul'daki babamın evinde bayramlarda
karşılaşırsak görüşebiliyorum. Bazen de memlekete
gittiğimde..." cevabını verdi.
Ağabeyinin medyadan darbeye karıştığını öğrendikten sonra onunla
aynı soyadı taşımak istemediğini öne süren Öksüz, "Öksüz soyadımı
değiştirmek için mahkemeye başvurdum. Darbeye karışan Adil Öksüz'ü
ağabey olarak kabul etmiyorum. Aynı soyadı taşımak istemiyorum."
dedi.
AĞABEYİM BENİ DE YAKTI
Öksüz, ağabeyi yüzünden tutuklandığını iddia ederek, herkesin kendi
işlediği suçtan sorumlu olduğunu kaydetti. Görev
yaptığı Kafkas Üniversitesinin FETÖ ile bağlantılı olduğunu
bildiğini söyleyen Öksüz, iddianamede yer alan suçlamaları kabul
etmediğini belirtti.
Mahkeme Heyeti Başkanı Muhammet Zafer Terzi'nin "15 Temmuz'dan sonra telefonunu neden değiştirdin?" sorusuna Öksüz, şöyle yanıt verdi:
"Telefonumun bir kaza sonucu camı kırıldı. Tamire götürdüğümde telefonun eski bir sürüm olduğunu, 21 gün içinde teslim edilemeyeceğinin belirtilmesi üzerine yenisini aldım ve eskisini çöpe attım."
HARD DİSKİ NİYE YANINDA GÖTÜRDÜ
Terzi'nin, "Telefonu saklama gereği hissetmediniz mi?" sorusuna
"Hayır" cevabını veren Öksüz, "15 Temmuz'da yıllık izinde
İstanbul'da bulunuyordum. İş yerimdeki bilgisayar ve hard diskimi
yanıma almıştım. O yüzden iş yerimde evimde yapılan aramalarda
bulunmadı. Daha sonra bunları teslim ettim." ifadelerini
kullandı.
Herhangi bir sosyal medya hesabı olmadığını savunan Öksüz, "Örgütün şifreli haberleşme programı ByLock'u 15 Temmuz'dan sonra duydum. Bu programı kullanmadım. WhatsApp programını ise arkadaşlarımın tavsiyesiyle 3 ay kullandım." diye konuştu.
EŞİN NEDEN GÖZALTINDA?
Terzi'nin, "Eşin burada mı?" sorusunu "Hayır" diyerek yanıtlayan
Öksüz, "Neden burada değil?" sorusuna ise "Su anda gözaltında."
cevabını verdi.
Mahkeme başkanının, "Eşiniz ByLock'u kullandığı için gözaltında, bundan haberiniz var mıydı?" sorusu üzerine Öksüz, "Haberim yoktu" şeklinde yanıt verdi. Terzi'nin, "Bu normal mi?" sorusuna da Öksüz, "Eşime güveniyorum, onun yanlış bir iş yapmayacağına inanıyorum." karşılığını verdi.
Bank Asya'daki hesap trafiğinin ve toplu para yatırmalarının
birikim için olduğunu savunan Öksüz, çocuklarının FETÖ ile
bağlantılı okullarda eğitim almasının nedeninin ise kaliteli eğitim
olduğunu iddia etti.
İDDİANAMEDE NELER VAR?
Karabük Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan 84 sayfalık iddianamede, 14'ü tutuklu, biri tutuksuz ve biri firari olmak üzere 16 sanığın, 17-25 Aralık sonrası 2014 yılı içeresinde Bank Asya hesaplarına çeşitli miktarlarda ve küsuratlı olarak yaklaşık bir milyon Türk lirası yatırdıkları, ayrıca diğer bankalardan da kredi kullandıkları yer alıyor.
Haklarında kamu davası açılan sanıkların, TCK'nın 314/2 maddesi gereğince "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 5 yıldan 10 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları isteniyor.