Adil Gür'den olay anket sonuçları hangi parti yıkım yaşıyor?
Abone olÜnlü araştırmacı Adil Gür, gündeme dair önemli değerlendirmelerde bulundu. Gür, halkın yüzde 81'inin yeni anayasa istediğini açıkladı. Partilerin oy oranına ilişkin de konuşan Gür, CHP, HDP ve MHP'nin oy kaybettiğini belirtti.
1 Kasım Genel Seçimleri'nin sonucunu
bilen Adil Gür, yeni Anayasa, Başkanlık sistemi ve referandumla
ilgili yaptığı araştırmayı aktardı.
Gür, "Türkiye’nin istikrarlı bir şekilde yoluna devam edebilmesi için mutlaka sistem sorununu halletmesi lazım. Başkanlık veya yarı başkanlık; araştırmalarımız halkın sistem değişikliğine ‘evet’ dediğini gösteriyor." ifadelerini kullandı.
BUGÜN SEÇİM OLSA HANGİ PARTİ YÜZDE KAÇ OY
ALIR?
Seçimlerin üzerinden 4 ay geçti. 4 ay boyunca yaptığımız araştırmalara baktığımızda Ak Parti yaklaşık 2-3 puan daha oyunu artırmış görünüyor. CHP – MHP ve HDP 1 kasımda aldığı oyun altında. Özellikle MHP ve HDP için tehlike çanları çalıyor. Bu 2 partinin oyları %10 civarında. Ortada bir seçim olmadığı için, araştırmalarda hata payı yüksek olmakla birlikte, MHP ve HDP baraj riski ile karşı karşıya…
NEDEN TÜM MUHALEFET PARTİLERİ OY KAYBEDİYOR?
Herşey elbetteki yolunda değil Türkiye pek çok sorunla
boğuşuyor. Bir taraftan terör belası, bir taraftan Rusya ile
yaşanan krizin etkileri, ekonomik sorunlar vs. Hal böyle iken
muhalefet partileri bir türlü gelişme gösteremiyor, ümit vermiyor,
seçmende güven telkin edemiyor. Yaptığımız yeni bir araştırmada
muhalefet başarılı mı diye sorduk başarılı bulanların oranı sadece
%12,5. Ve bu %12.5 içinde muhalefeti başarılı bulan Ak parti
seçmenleri de var. Özetle, Muhalefete oy veren seçmenlerin büyük
çoğunluğu oy verdiği partiyi başarılı bulmuyor. Ana muhalefet zaman
zaman HDP ile yanyanaymış görüntüsü veriyor, MHP tabandan gelen
taleplere direniyor, HDP terörle ve terör örgütüyle arasına mesafe
koyamıyor. Bunları muhalefet partilerinin oylarını arttıramamaktaki
en önemli nedenler olarak görüyorum.
SEÇMEN DAVRANIŞINI BELİRLEYEN NE?
Seçmen davranışını belirleyen temel etken ekonomi. Yıllardır bu konuda Türkiye'de kanaat önderleri ve siyaset Bilimcileri arasında bir fikir ayrılığı var. Elbetteki bu ülkede etnik, mezhepsel veya ideolojik nedenlerle oy veren seçmenler var. Ama iktidarı belirleyen kitle gündelik yaşamına, istikrara bakarak karar veriyor. Yoksa 7 Haziranla 1 Kasım arasında geçen 5 aylık sürede seçmen tercihindeki büyük değişiklikleri izah etmemiz mümkün değil.
HALKTA YENİ BİR ANAYASA TALEBİ VAR MI?
Yaptığımız araştırmalarda, halkın %81'inin yeni anayasa istediğini görüyoruz. Yeni Anayasa isteyenlerin yarısı topyekün yeni bir anayasa yapılsın derken, diğer yarısı anayasanın bazı maddelerinin değişmesini yeterli görüyor. Yeni bir Anayasaya ihtiyaç yok diyenlerin oranı sadece %19.
HALKA GÖTÜRÜLECEK ANAYASA HALKTAN DESTEK GÖRÜR
TBMM'den 330 oyla halkoyuna götürülecek anayasa bana göre yüksek oranda halktan kabul görür. Araştırma verileri söylediklerimi destekliyor. Buradaki tek sorun uzunca bir süredir Türkiye anayasa ve sistem değişikliğini konuşuyor, tartışıyor , kamplaşıyor, kutuplaşıyor ama bunları anayasada yapılması istenen değişiklikleri bilmeden yapıyor. Bu sebeple, anayasada neler değişecek, Türkiye'de sistem değişikliği nasıl olacak, bir an önce halkın önüne konulmalı ve anlatılmalı.
BİZ SİSTEMİ TARTIŞMIYORUZ
Türkiye 2007'de bir anayasa değişikliği yaparak aslında sistem
değişikliğini önemli ölçüde gerçekleştirdi. Bugün halkoyuyla
seçilmiş bir Cumhurbaşkanı ve yine halkoyuyla seçilmiş bir Başbakan
var. Aynı siyasi gelenekten gelmiş olmalarına rağmen zaman zaman
bazı konularda görüş ayrılıklarına düştükleri söyleniyor. Günün
birinde farklı siyasi gelenekten gelen bir Cumhurbaşkanı ile
Başbakanımız olabilir. 2001'de bir anayasa kitapçığının
fırlatılması ile bu ülkede neler yaşandığını, nelerin
kaybedildiğini kimse unutmadı. İki başlılık günün birinde
Türkiye'yi istikrarsızlığa sürüklüyebilir. Tüm bunları göz önüne
alarak Türkiye'nin istikrarlı şekilde yoluna devam edebilmesi için
bu sorunu halletmesi lazım. Bunun adı Başkanlık olur, Yarı
Başkanlık olur, Güçlendirilmiş yetkili Cumhurbaşkanlığı olur, ama
görünen o ki biz sistemi tartışmıyoruz. Halk tabiri ile biz otobüsü
değil, şoförü tartışıyoruz. Otobüsün motoru sağlam mı, lastikler ve
frenler iyi mi, bunu konuşur ve tartışırsak daha doğru bir iş
yapacağımızı düşünüyorum.
Toparlayacak olursak; Türkiye'de bir sistem değişikliğine halkın
evet dediğini araştırmalarda görüyoruz ancak başkanlık adı
geçtiğinde bazı kaygılar var seçmenin kafasındaki bu kaygıların
giderilmesi lazım.
EN BEĞENİLEN LİDER: RECEP TAYYİP ERDOĞAN
"Araştırmalarda spontane yani hiçbir isim vermeden en beğendiğiniz lider kim?" diye sorduğunuzda %49.8 oranında Recep Tayyip Erdoğan çıkıyor. Her ne kadar Cumhurbaşkanlığı makamına seçilerek siyaset üstü bir konumda olmasına rağmen Erdoğan seçmenlerin kafasındaki en önemli siyasi figür. Tüm siyasi partilerin liderlerinin performansı partilerinin altında. Yani Erdoğan dışındaki hiçbir liderin partisine oy katkısı yok.