Survivor'ın en çok konuşulan isimlerinden biri milli boksör Adem Kılıççı'ydı. Gerek adadaki kazanma hırsı gerek Sabriye ile olan yakın diyalogu ile gündem hiç düşmedi. Survivor'da finale kalan Adem Kılıççı, finalde Ogeday Girişkin'e kaybetmiş ikinci olmuştu. Ancak o kendi destekçilerinin birincisi. Yarışma sonrası ilk kez konuştu. Bakın Adem Kılıççı neler anlattı neler. 'Survivor’dan gelir gelmez ailemin yanına Antalya’ya gittim, hasret giderdim. Adada çok yıpranmışım, geldiğimden beri sakin, huzurlu yerlerde vakit geçiriyorum.' Ada dönüşü ilk ne yediniz? Annemin yemeklerini tabii ki! Yaprak sarmasını ve dolmalarını. Çok severim. Adada ne kadar kaldınız, kaç kilo verdiniz? Beş buçuk ay kaldım. 88 kilo gittim, 73 kilo döndüm. Son zamanlarda ödüller sebebiyle biraz kilo aldık tabii. Adada tek derdin yemek oluyor. Bu kadar sevileceğinizi, gönüllerde birinci olacağınızı biliyor muydunuz? Kendimi sevdirmek için değil, bir boksörün, Adem Kılıççı’nın gerçeğini göstermek için gittim. Bu kadar sevildiğimi görünce çok şaşırdım. Yarışmadan önceki ve sonraki Adem arasında ne fark var? Aşırı bir değişim olmadı. Çok sabredemediğim şeylere daha sabırlı olmayı öğrendim. Bir de sahip olduklarımın değerini bilmeyi. 'ADADA BEL ALTI VURUYORLAR' Adada var olmak mı daha zor, yoksa boksör olarak kat ettiğiniz yol mu? Zaten Survivor’dan önce de kolay bir hayatım yoktu. Sporda yürüdüğüm yol çok meşakkatliydi. Ringte olmak daha kolay. Adada bel altı dövüş var, karalama, dedikodu, aşağılama... Her şey var! Ben stressiz bir oyuna çıktığımı hatırlamıyorum. Bu da bana çok hata yaptırdı, sakarlaştırdı. HIRSINDAN VE SAKARLIĞINDA MI KAYBETTİ? En büyük psikolojik savaşı ben verdim, yalnızdım. Bazen cinnet geçirip kötü şeyler yapacağım diye korktuğum bile oldu. Niye bu kadar yalnız kaldınız? Dünya görüşlerimiz farklıydı, belki rakip olarak da gördüler. Bir de Sabriye’yi korumam, onların gözünde beni avukat yaptı. “Adem tek başına yürüseydi birinci olurdu” diyenler çok! Doğrudur. Ama yine olsa yine savunurum. Beni ben yapan bu hatalarım, doğrularımdır. Haksızlık gördüğüm yerde müdahale etmessem uyuyamazdım. Ekranda görmediğimiz zamanlarda hiç ağladınız mı? Kimsenin görmediği bir yerde evet, ağladım! Annemle mesajlaştığım zaman, gizli bir yerde hüngür hüngür ağladım. 'BABAM ÇOK GAMSIZDIR' Anne başka bir şey tabii... Tabii! Çok takıntılı kadındır. Orada ağladığımı görse uyuyamaz. Zaten babamı kaldırıp, “Kalk Adem orada yerde yatıyor, sen rahat rahat yatakta.” diyormuş. O kadar yani! Babam biraz daha gamsızdır, “Bilerek gitti, katlanacak” diyormuş. Epey papaz olmuşlar. Orada hem karakter hem de fiziksel olarak şeffaflaşıyorsun. Açlık öyle bir vuruyor ki! Kaç kardeşsiniz? Beş kardeşiz. İki kız, üç erkek. Ben ve ağabeyim öğretmen. Babamlar Kafkaslardan Ağrı’ya göçmüş Türklerden. Annemler Erzurumlu. 40 ülkeye gittim ama Anadolu hamurumdan, duruşumdan bir şey kaybetmedim. Normal hayata alışabildiniz mi? Hâlâ sabaha karşı ancak uykuya dalabiliyorum. Yatakta rahat edemiyorum, belim acıyor. Yemek kıymetli bir şey! Adada, “Allah’ım yerde bir ekmek kırıntısı bulsam” diye dua ediyordum. 'EVET BİR İLİŞKİM VAR' Survivor’dan kimlerle görüşüyorsunuz? Sabriye dışında kimseyle görüşmüyorum. İkinci olmamı bile kaldıramıyorlar. Şahika ve Seda ile de konuşabilirim. Sabriye ile çok anıldınız, aranızda duygusal yakınlaşma var mı? Hayır. “Kardeşim” dediysem, öyledir. Ne istediğini bilen biriyim. Sevseydim öyle derdim. Onun da öyle bir duygusunun olduğunu düşünmüyorum. Sabriye sanki... Ona da adada hep dedim, “Bana bu kadar yakın davranma, sarılma” diye. “Ben böyleyim” diyordu. “Yarışmayı evlilik programına çevirdiler” dediler, bu yanlış! Sabriye’nin en büyük destekçisi bendim yalnızca. Kız arkadaşınız var mı? Yarışmaya girerken vardı, bir küs bir barışık bir ilişkiydi. Adaya giderken barıştık, bu süreçte düşünelim dedik. Şu an yine görüşmeye çalışıyoruz, pek düzeldi diyemem. Birileri bu ilişkime müdahale ediyor maalesef. Yoksa adadaki hemen bütün arkadaşlarım ilişkim olduğunu biliyordu. Kadın hayranlarınız çok, evlenme teklifi alıyor musunuz? Evet, kitlemin yüzde 70’i kadın. Çok evlenme teklifi alıyorum. FURKAN KIZILAY'A KÜFÜR ETMEDİM Kameralar önünde rol yapan var mıydı? Çok insan vardı! Ama hepimizin egosu büyük, birinci olma isteğinden kaynaklanıyordu. O hırs sizde de yok muydu? Boksun ne kadar iyi bir spor olduğunu göstermek için gittim. Hırslı değil, azimliyim. Furkan’a ettiğiniz küfür çok konuşuldu, pişman mısınız? Ben insanın ailesine, karakterine asla küfür etmem, etmedim de. Pişman değilim. Sadece gergindik. Ama Serhat ile tartışmalarımız hep yansımış. “Devam edemeyeceğim” dediğiniz bir nokta oldu mu? Hiç olmadı! Ama hem erkeklerden hem de kızlardan “Beni gönderin” diye yalvaran çok oldu. Eser zaten gitmişti. Böbreklerim iltihaplanmıştı, yarışırken zorlandım. Kaburgamı ve ayak parmağımı kırdığımda da çok sıkıntı yaşadım. Ya böcekler, fareler? Of! Çitra sinekleri vardı, hepimizin derisini yiyen. Onlar canını alır! Bir gece de fare parmağımı ısırıp yokladı. Siyah büyük bir fare. Başımıza bela oldu. “Hayatta bir daha yemem, yapmam” dediğiniz bir şey var mı? Salyangoz ve deniz kestanesini orada yedim. Balık da tuttuk çok. Ama hindistan cevizi ve pirinç yemek istemiyorum. Denize de uzun süre girmeyi düşünmüyorum. GÖNLÜMDEKİ BİRİNCİ DE OGEDAY'DI “Neden birinci olamadım” diye düşündünüz mü? Beni kendi takımım birinci yapamadı. “Takımım” diye yola çıktıklarım sonrasında Ogeday’ı destekledi, o yüzden kaybettim. Karşıma yalnız Ogeday değil, 20 kişi oturdu. Niye sizi desteklemediler? Adada oyunbozan, diklenen, dik duran bir adamdım. Serhat’ı, Ogeday’ı, İlhan’ı sevenlerin hepsi Adem’e karşı birleşti. Ama dışarı çıkınca cebindeki son harçlığı bana ayıran öğrenciyi falan görünce çok mutlu oldum. Keşke bu insanlar için şampiyon olsaydım, dedim. Sizin gönlünüzdeki birinci kimdi? Ben olmasaydım, gönlümdeki birinci Ogeday’dı. Bunu yüzüne de söyledim. Hakkımızla finale kaldık. İkiniz de sporcusunuz. Siz daha zayıf olduğunuz için mi kaybettiniz? Hayır. Bu bir spor yarışması değil. Her anlamda savaş verdiğiniz bir yer. Ogeday benim kadar psikolojik savaş vermedi, performansını hep korudu. Üstelik, su oyunlarında kürekçi olduğu için daha şanslıydı. Zeka oyunlarında puzzle’ı bile yapamıyordum stresten. Adada ring kurulsaydı kiminle karşılaşmak isterdiniz? Serhat’la! Serhat’ın yüz ifadesini görmeyi, köşelerde onunla göz göze gelmeyi isterdim! Ve onu kesinlikle nakavt ederdim! Adada kişisel bakım, hijyen de zorlamıştır... Yoo, herkesin bilmediği bir otelde kalıyorduk aslında! Güneş kremi bile vermiyorlar, ne diyorsun. Giderken saçlarımı ve sakallarımı kısa kestirmiştim. Ama son zamanlarda gece sakalım kulağıma giriyordu, böcek varmış gibi uyanıyordum. Cinsellik konusunda bir soğuma oluyor mu? Açlıktan başka bir şey düşünemiyorsun, gözün görmüyor! Üstelik kadın, erkek hepimizin karizması acayip kaydı. Çirkin kadın ve erkek yokmuş, bakımlısı varmış. Kadınların güzelliğinin bu kadar kaybolacağını hiç düşünmemiştim. Final gecesinde dışarıdan gelen kadınları, erkekleri görünce dedim ki, “Ne güzeller, ne yakışıklılar...” En normal olanı bile gözünüze güzel görünüyor. Artık ne hale geldiysek. Kamera dışında yemek veriyorlar mı? Ben de adaya gitmeden önce merak ediyordum. Ama katıl da gör, vermiyorlar! Büyük ödülü kazansaydınız ne yapacaktınız? Yarışmaya katılmadan önce sıkıntılarım vardı. Bir arkadaşıma güvenip ticarete girdim, borçlandım. O borçları ödeyecektim. İş teklifleri geliyor mu? Geliyor. Oyunculuk yapmayı isterim mesela. Birkaç maç daha yapıp kariyerimi taçlandırmak, Fenerbahçe’de jubile yapmak istiyorum.