Adayları terleten sorular
Abone olBirlik, ilk etapta adaylara 20 'terletici' soru soruyor, bu sorulara cevap verecek babayiğit aday arıyor..
Yaklaşan yerel seçimlerde adaylardan taahhütname isteyen
Tüketiciler Birliği Konya Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi ve Seçim ve
Aday İzleme Komisyonu Başkanı Mehmet Özyıldız : “Adaylardan
seçilmeden taahhüt istiyoruz. Ve verilen her sözün takipçisi
olacağız” dedi. 15 Mart Dünya Tüketiciler Gününü de kutlayan
Tüketiciler Birliği Konya Şubesi Yön. Kur. Üyesi ve Seçim ve Aday
Komisyonu Başkanı Mehmet Özyıldız konuyla ilgili olarak şu
açıklamalarda bulundu. “Her secim döneminde adaylar yapılabilirliği
tartışmalı bir çok sözler verirler. Seçimler geçer sözlerin çoğu
unutulur. Verilen sözlerle realitelerin farklı olduğunu görürler.
Ardından söz verenler verdikleri sözleri yok sayarak ülke
gerçeklerinden söz etmeye başlarlar. Ancak artık söylenen her sözün
verilen her taahhüdün peşinden koşacak hesabını soracak bir seçmen
kitlesi var. Biz tüketiciler de en az adaylar kadar bilinçli ve
işin peşindeyiz. Gelişen demokrasimizle birlikte gelişen toplum
olarak artık bizde isteklerimizi sürekli iletecek ve bunların
karşılığını isteyeceğiz. İstiyoruz ki belediye başkanları geniş
tabanlara hitap etsin geniş kitlelerce seçilsin geniş kitlelere
hizmet etsin. Toplumun en geniş anlamda temsilcisi olarak,
adaylardan sembolik anlamda da olsa seçilmeden önce hem doğru
tercihlerde bulunabilmek hem de seçilince verilen sözlerin haklı
takipçisi olmak için toplum adına bazı temel soruları sizlere
yöneltiyoruz. Adaylarca verilen cevapları web sitemizde
yayınlanarak sözlerin ve projelerinizin toplumca öğrenilmesi ve
izlenmesini de sağlamış olacağız. Cevap vermeyen adayların ise
cevap vermediklerini yine sitemizde belirtilerek tüketicileri
bilgilendireceğiz. Biz her meslekten ve her gelir grubundan
tüketiciler olarak beldemizi seçkin ve ehliyetli kimselerin
yönetmesi için önce zihniyetimizi sonra da ezbere seçme
alışkanlıklarımızı değiştiriyoruz. Adaylarımızın da artık seçmeni
böyle görmelerini istiyoruz. Bizde de yönetime katılma ve kentlilik
gibi olumlu gelişmeler ağır aksak da olsa hızla gelişmektedir. Daha
düne kadar Arabası çukurlu yolda bozulunca belediyeden tazminat
davası açıp kazanmak kimsenin aklından bile gezmez hatta bunun bir
vatandaşlık görevini yerine getirmek olduğunu bile bilmezdik. Ama
Urfa’da Mehmet Doğan’ın açtığı davadan belediye 600 milyon tazminat
ödeyince bunların artık mümkün olduğunu görüyoruz. Artık bu tür çok
örnek göreceğiz” dedi. İ Ş T E A D A Y L A R A S O R U L A R 1-
Konya’da yapılan bir araştırmaya göre Konya tüketicisinin
%90’nından fazlası ekmekleri beğenmediğini ifade ederken
araştırmalarda ekmeğin insanı tehdit edecek kadar tehlikeli
hastalıklar barındırdığı ve sağlık koşullarına neredeyse kimsenin
uymadığı gözlemleri malumunuzdur. Türkiye’nin tahıl ambarı Konya’da
üretilen ekmeklerle ve ekmek fırınları ile planlılarınız nelerdir?
Neler tür düzenlemeler ve denetimler yapmayı planlıyorsunuz? 2- Ete
su katmaktan, peyniri sağlıksız yerlerde küflendirmeye, zeytine
ayakkabı boyası, sucuğa sakadat karışımı, soğukta depolanması
gereken yumurta, yasak olmasına karşın unlu mamullerde kullanılan
kırık yumurta, bal niyetine glikoz. Tüm bunlar tamahkarların toplum
sağlığını oynama numaralarına birkaç örnek. Temel gıda
üreticilerimiz genel sanayilerin içinde yer alması da dahil olmak
üzere temel gıda üreticileri ile ilgili planladıklarınız? 3-
Kemerli, Demirci, Nüve, Uluşahin başta olmak üzere bir çok iş
merkezinin çevresine ve bina gövdesine yerleştirilmiş tabelalar,
brandalar, işgaliye tezgahları, kuralsız dikilen totemler çevre ve
insanı sağlığını sizce de tehdit ediyor mu? Bu işgallere ve
tehditler konusunda yapmayı düşündüğünüz uygulamalar nedir? 4- Kent
yaşamının huzurlu olması için yurttaşların birbirlerine daha
saygılı olmaları gerektiği halde yerel yönetimlerin de gerekli
özeni göstermemesi nedeniyle bir türlü bunu
başarılamamaktadır.Yayalar için yapılan kaldırımlara ya tezgah açar
ya araç park eder ya ekmek dolabı koyar, ya da kolilerimizi
yığarız. Bu da yetmez yollara kadar iner yolları da işgal ederiz.
Yolda araç tamir eder, halı yıkar, futbol oynarız. Bunlar birde
binlerce insanın her dakika geçtiği merkezi noktalarda yapılıyor
ise bir tüketicinin başına neler gelmez ki? İşgal altındaki
kaldırımları kurtarmayı düşünüyor musunuz? 5- Metro, gelişmiş
ülkelerin gündeminden çıkıp gelişmekte olan ülkelerde konuşulan bir
kavram. Bu kavramla sizce Konya ne zaman tanışmalıdır? 6- Şehrin
merkezinde kalan demiryolunun şehir içi ulaşımı aksattığı, gürültü
kirliliği meydana getirdiği, geçtiği bölgelerde binalara zarar
verdiği, her gün küçük/orta ölçekli depremler meydana getirdiği
sizlerin de malumudur. Bilgi çağında bile demiryolu kavşaklarında
katliam türünden kazaları her zaman yaşamaya devam ediyoruz.
Karayolu kavşakları ile olan bağlantıları hakkında ve demiryolunun
şehir dışına taşınması konusunda bir projeniz var mı? 7- Onlarca
yıldır Konya’nın tanıtımına ve ekonomisine katkılar sağlamış ancak
ticari yapılanma gereği artık işlevselliğini yitirmiş ve kapatılmış
Konya Eski Fuar Merkezi’ni bir kültür parka dönüştürmeyi düşünüyor
musunuz? Ayrıntılar hakkında bilgi verir misiniz? 8- Çağ değişiyor,
teknoloji değişiyor, bilgi değişiyor, Dün gelişmişlik, sanayileşme
ile ölçülürken bugün bilgi ile ölçülüyor. Dün sanayileşmek
gerekiyordu şimdi belki terk etmek. Dünya şimdi Wi-Fi ile
donatılıyor. Wi-Fi uygulamaları konusundaki düşünce ve
projelerinizi öğrenebilir miyiz? 9- 21. asırda çıkmaz sokakların
olduğu bir şehirde yaşamak sizce çağdaşlık mı? Çıkmaz sokakları
çıkar hale getirmeyi düşünüyor musunuz? 10- Günümüzde artık her
şeyden tasarruf etmek gerekirken ısınmak için kullandığımız
yakıtlar havamızı, suyumuzu ve çevremizi kirletmeye devam ediyor.
Binalarımızı güneşin konumuna göre yapmak yerine yolu yönüne göre
yaptığımız müddetçe bunların hiç birinden tasarruf etmek imkansız.
Hava ve çevre kirliliğinden kurtulamadığımız gibi doğal güneş
ısısından yeteri kadar yararlanamamaya devam mı edeceğiz. Yeni
yapılacak binaların gün içinde dört cephesinin de güneş almasını
sağlayıcı bir uygulamanız olacak mı? 11- Yüksek su depoları
nedeniyle afet ve depremlerde büyük hasarlara neden olan, ayrıca
gelişi güzel yerleşimi dolayısıyla çevre kirliliği, komşular arası
huzursuzluklara neden olan ve TSE standartlarına aykırı gelişi
güzel yerleştirilmiş güneş enerjisi montajları hakkında neler
planlıyorsunuz? 12- Danimarka’nın nüfusu 4 milyon STK üye sayısı 28
milyon. Diğer AB ülkelerinde de durum çok farklı değil. Ülkemizde
nüfus 70 milyon STK üye sayısı 500 bin. Bu seçimde her konuşan aday
STK’larla işbirliğinden söz etti. Sizin STK’larla ne tür bir
işbirliğiniz olacak? STK’lara ne tür katkılar planlıyorsunuz? 13-
Maimi Belediyesi 970 milyon dolar harcayarak hayata geçirdiği
E-Belediye’den yılda 500 milyon dolardan fazla tasarruf sağladığını
açıklıyor. E-Belediye sizce nasıl olmalı ve nasıl işlemeli?
E-Belediye kavramını nasıl doldurmayı düşünüyorsunuz? 14-
Nalçacı’da kurulan Perşembe Pazarı’nı hiç gezdiniz mi? Bu semt
pazarının kurulduğu bölgede her Perşembe günü yaşam felç
olmaktadır. Onlarca sitenin yaya, araç, ambulans, itfaiye vb
girişleri işgal edilmektedir. Adeta büyük faciaların habercisi
gibi. Semt pazarı toplanınca modern apartmanlar arasında kalanları
görmeyi hiç kimse istemeyecektir. Ama oranın sakinleri buna mecbur.
Semt pazarları eski fonksiyonlarını yitirmiş her türlü keşmekeşin
yaşandığı düzensizliği kol gezdiği mekanlara dönüşmüş. Siz semt
pazarlarının sosyal amaçlıda kullanılması vb. amaçları da
barındıran yeni projeleriniz var mı? Nelerdir? 15- Ova bir kent,
binlerce bisikletli, ama 50-60 Km hızla giden araçla aynı yolu aynı
kavşağı tercih etmek zorunda. Yaşamlar pamuk ipliğine bağlı.
Bölgenin her yerini döneminizde "modern bisiklet yollarına
kavuşturacağım" sözünü verebiliyor musunuz? 16- Toplum nüfusunun
%10-15’ini oluşturan engellilerin her işinde çok büyük sıkıntıları
yaşam sorunları olduğu herkesin malumudur. Cami girişleri,
tuvaletler, otobüsler, kaldırımlar, kavşaklar vb bir kolay çözüm bu
kimseleri mutlu edebilecektir. Engelli tüketicilere yönelik
planlarınız nelerdir? 17- Şehrin Ovalara kaymasının hem mevcut
Anayasamıza hem de bir çok dini kaynağı ve bilimsel gerçeklere
aykırı olduğu malumlarınızdır. Konya şehir merkezinin, Seydişehir
yolu, Akyokuş, Takkeli Dağ, Rahmet Dağı gibi dağlık bölgelere doğru
genişlemesi yönünde bir İmar uygulaması düşünüyor musunuz? 18- ABD
başta olmak üzere bir çok ülkede şehirlerde de branşlaşmalar
görürüz. Türkiye’de maalesef bu bazı küçük örneklerin dışında
sağlanamamıştır. Konya’nın bir Fuar şehri, Kongre şehri, Turizm
şehri, Sağlık kenti, Ar-ge ve Teknoloji merkezi, Mağazalar kenti,
Su ve eğlence dünyasının merkezi, Finans merkezi, vb. nitelik
katıcı bir ya da birden çok aktivitenin yoğun yaşandığı bir kent
projeniz var mı? Bu projelerinizi ve vadelerini örnekler misiniz?
19- Milyonlarca dolarlara satın aldığımız araçlarımıza tahsis
edilen yollarda her an süprizlerle bir yolculuk yapmak zorundayız.
Ya düşük bir logar, ya yüksek bir telefon saha kapayı, düşük ya da
yüksek yamanmış bir yama, değişik nedenlerle oluşmuş çukurlar,
yönetmeliklere aykırı kasisler vs derken bedeli milyarı bulan
hasarlar, sanayide geçen günler, yaralanmalar. Kırk yamalı bohçaya
dönen yollarımızı hangi yöntemle ve ne kadar sürede ıslah etmeyi
planlıyorsunuz? 20- Dönerciler, köfteciler, tatlıcılar, makarna
satanlar, yoğurt-peynir salça derken açıkta satılması yasak olan ve
özellikle dar gelirli kitlelerin sağlığını tehdit eden açıkta gıda
satışı yapan seyyar ve dükkaların bu tür yasalara aykırı açıkta
satış ve eylemlerine yönelik önlemleriniz neler olacaktır?