Adanalılar tatarcık nöbetinde
Abone olGözle zor görülüyor ama vücuda değdiği an yakıyor. Şiddetli kaşıntıya sebep oluyor.
Gözle zor görülen, fakat vücuda değdiği an yakan ve şiddetli kaşıntıya sebep Tatarcık sineği (Yakağan) Adanalı'nın korkulu rüyası haline geldi.
Her hafta 100 kişi Şark Çıbanı'na sebep olan sineğin deride yol açtığı tahribattan dolayı hastanelik oluyor. Doktorlar, önceki yıllara göre vaka sayısında yüzde 100'lük bir artış görüldüğünü söylüyor. Yakağan'ın artmasında, halkın bilinçsizliği ile belediyelerin sinekle mücadelede yetersiz kalması etkili olduğu belirtiliyor.
Huzurevleri mahallesi sakinleri, yaz ayının başlamasıyla birlikte ortaya çıkan Tatarcık sineğinden kurtulmak için çalmadık kapı bırakmadı. Valilik. belediye ve birçok yere başvurduklarıın ifade eden Muhtar Mustafa Karaçor, hiçbir yetkilinin gereken ilgiyi göstermediğini söylüyor. Haziran ayından beri gecelerinin kabusa döndüğünü anlatan mahalle sakinlerinden Vehbi Yıldırım, " Uyuyamıyoruz, çalışan arkadaşlar geceyi uykusuz geçiriyor. Tüm ısrarlarımıza rağmen sorunumuzu çözen yok." diyor. 1970'li yıllarda Güneydoğu'daki illerde yaygın olan Şark çıbanına karşı yapılan çalışmayla bu hastalığın önünün kesildiğini hatırlatan Yıldırım, Güneydoğu'daki illerin belediye başkanlarına mektup yazarak, nasıl ilaçlama yaptıklarını ve sinekten nasıl kurtulduklarını soracağını kaydetti. Cüneyt Palta da pencerelere sineklik taktırmasına rağmen Tatarcık'ın eve girmesini önleyemediğini dile getiriyor.
Tatarcık sineğinin yayğın olarak görüldüğü yer olan Seyhan Belediyesi Başkan Yardımcısı Nevzat Ardıç, sineğin dere kenarlarında kendine üreme alanı bulduğunu, kısa vadeli çözüm için Tatarcık sineğinin lokal olarak görüldüğü bölgede derenin ıslahının yapılacağını açıkladı. Yıl içinde ilaçlama çalışmalarının sürdüğünü aktaran Ardıç, "Tatarcık sineğini heba eden bir ilaç henüz yok. Ancak vatandaşların şikayetini değerlendirip her seferinde ilaçlama çalışması yaptırıyoruz. " diye konuştu. Yüreğir Belediye Başkanı Ömer Topçu da sinek konusunda toplumsal bilinç oluşturulması gerektiğini vurguluyor. Adana'nın bir tarım kenti olduğunu anlatan Topçu, önceki yıllar dikkate alındığında şehrin geneli itibarıyla sinek konusunun sorun olmaktan çıktığına dikkat çekti.
Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fatih Köksal, Tatarcık sineğinin yalnızca Şark çıbanına değil iç organların tutulmasına yol açan bir tür ölümcül hastalığa da sebep olduğunu söyledi. Köksal, sağlık müdürlüklerinin bu sinekle mücadele konusunda belediyeleri yakından takip etmesini istedi. Köksal şunları söyledi: "Sinek ısırığından dolayı enfeksiyona yakalan haftada 100'e yakın hasta geliyor. Bu rakam önceki yıllarda 50 dolayındaydı. Yakağan genellikle hayvan barınaklarında aşırı derecede ürer. Bu yerlerin kireçle boyanması ve çatlak yerlerinin doldurulması üremelerin önüne geçilebilir. "
Her hafta 100 kişi Şark Çıbanı'na sebep olan sineğin deride yol açtığı tahribattan dolayı hastanelik oluyor. Doktorlar, önceki yıllara göre vaka sayısında yüzde 100'lük bir artış görüldüğünü söylüyor. Yakağan'ın artmasında, halkın bilinçsizliği ile belediyelerin sinekle mücadelede yetersiz kalması etkili olduğu belirtiliyor.
Huzurevleri mahallesi sakinleri, yaz ayının başlamasıyla birlikte ortaya çıkan Tatarcık sineğinden kurtulmak için çalmadık kapı bırakmadı. Valilik. belediye ve birçok yere başvurduklarıın ifade eden Muhtar Mustafa Karaçor, hiçbir yetkilinin gereken ilgiyi göstermediğini söylüyor. Haziran ayından beri gecelerinin kabusa döndüğünü anlatan mahalle sakinlerinden Vehbi Yıldırım, " Uyuyamıyoruz, çalışan arkadaşlar geceyi uykusuz geçiriyor. Tüm ısrarlarımıza rağmen sorunumuzu çözen yok." diyor. 1970'li yıllarda Güneydoğu'daki illerde yaygın olan Şark çıbanına karşı yapılan çalışmayla bu hastalığın önünün kesildiğini hatırlatan Yıldırım, Güneydoğu'daki illerin belediye başkanlarına mektup yazarak, nasıl ilaçlama yaptıklarını ve sinekten nasıl kurtulduklarını soracağını kaydetti. Cüneyt Palta da pencerelere sineklik taktırmasına rağmen Tatarcık'ın eve girmesini önleyemediğini dile getiriyor.
Tatarcık sineğinin yayğın olarak görüldüğü yer olan Seyhan Belediyesi Başkan Yardımcısı Nevzat Ardıç, sineğin dere kenarlarında kendine üreme alanı bulduğunu, kısa vadeli çözüm için Tatarcık sineğinin lokal olarak görüldüğü bölgede derenin ıslahının yapılacağını açıkladı. Yıl içinde ilaçlama çalışmalarının sürdüğünü aktaran Ardıç, "Tatarcık sineğini heba eden bir ilaç henüz yok. Ancak vatandaşların şikayetini değerlendirip her seferinde ilaçlama çalışması yaptırıyoruz. " diye konuştu. Yüreğir Belediye Başkanı Ömer Topçu da sinek konusunda toplumsal bilinç oluşturulması gerektiğini vurguluyor. Adana'nın bir tarım kenti olduğunu anlatan Topçu, önceki yıllar dikkate alındığında şehrin geneli itibarıyla sinek konusunun sorun olmaktan çıktığına dikkat çekti.
Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fatih Köksal, Tatarcık sineğinin yalnızca Şark çıbanına değil iç organların tutulmasına yol açan bir tür ölümcül hastalığa da sebep olduğunu söyledi. Köksal, sağlık müdürlüklerinin bu sinekle mücadele konusunda belediyeleri yakından takip etmesini istedi. Köksal şunları söyledi: "Sinek ısırığından dolayı enfeksiyona yakalan haftada 100'e yakın hasta geliyor. Bu rakam önceki yıllarda 50 dolayındaydı. Yakağan genellikle hayvan barınaklarında aşırı derecede ürer. Bu yerlerin kireçle boyanması ve çatlak yerlerinin doldurulması üremelerin önüne geçilebilir. "