Adana ve Antep'te toplu katliam planı
Abone olSarin gazıyla yakalanan El Kaide üyelerinin, Adana’daki İncirlik Üssü ve Gaziantep’te büyük saldırılara hazırlandığı ortaya çıktı.
Adana Emniyet Müdürlüğü’nün, Reyhanlı katliamının
ardından başlattığı El Kaide ve bu örgütle irtibatlı El Nusra
Cephesi’ne yönelik operasyonda sarin gazıyla yakalanan El Kaide
üyelerinin çok kanlı saldırılara hazırlandığı
anlaşıldı.
GAZİANTEP VE ADANA'DAKİ İNCİRLİK ÜSSÜ
Vatan sarin gazıyla saldırı hazırlığındayken yakalanan El Kaide
üyeleri hakkında son derece çarpıcı bilgilere ulaştı. Kenan Butakın
imzalı habere göre yakalananlar uzun süredir takip ediliyordu.
Hedeflerinin ise Gaziantep ve Adana‘daki İncirlik Üssü olduğu
tespit edildi. Bu kişilerin Suriye’de savaşan El Kaide’nin uzantısı
Nusra Cephesi ile yakınlık kurduğu belirlendi. Türkiye’de terör
eylemleri yapmak isteyen ancak aktif olmayan El Kaide üyelerinin,
Suriye’ye gidip savaş eğitimi aldığı, bomba patlatma düzeneklerini
denedikleri ortaya çıktı.
12 kişiden beşi serbest
bırakıldı Reyhanlı'da 52 kişinin hayatını kaybettiği bombalı saldırıların ardından başlatılan soruşturma sürüyor. Adana Valisi, örgüt ismi vermedi ama El Kaide ve bu örgütle irtibatlı El Nusra Cephesi'ne yönelik operasyon düzenlendiği öne sürüldü. Gözaltına alınan 12 kişiden 5'i serbest bırakıldı. Güvenlik güçleri El Kaide örgütü ve onunla bağlantılı olan El Nusra Cephesi'nin eylem hazırlığında olduğu bilgisine ulaştı. Adana ve Mersin'de zanlıların kaldıkları adreslerde yapılan aramalarda bulunan belge, dijital veriler, silah ve mermilere el konuldu. Aramalarda 2 kilogram da sarin gazı ele geçirildi. |
BOMBALAR UÇAKLA GELDİ
Ayrıca tutuklanan kişilerde bulunan son derece güçlü kimyasal bomba
sarin gazının Suriye’den temin edilmediği, Libya’dan getirilmiş
olabileceği belirlendi. Diğer yandan, Türkiye’ye yasal yollardan
gelen ve Suriye’ye gitmek için Türkiye’yi kullanan Libyalılarla
ilgili çarpıcı bir detay ortaya çıktı. Buna göre, 2012 yılının son
aylarında, uçakla Libya’dan Suriye’ye gitmek üzere İstanbul’a gelen
bir kişi, Sabiha Gökçen Havalimanı’nda valizinde bombalarla
yakalandı. Libya’dan Türkiye’ye içerisindeki bir valizdeki
bombalarla gelen uçağın Libyalı yolcusu, Adana’ya gitmek isterken
yapılan kontrollerde yakalandı. Yetkililer de, sarin gazının bu
yöntemle Türkiye’ye getirilmiş olabileceği yönünde araştırmalarını
yoğunlaştırdı.
BİR DAMLASI BİLE ÖLDÜRÜYOR
Sinir gazı olarak bilinen Sarin, 1938’de Alman Kimyageri Gerhad
Schrader tarafından bulundu. Aşırı zehirli olan bu gaz, vücuttaki
sinir sistemlerinin dengesini bozarak felce neden oluyor. Renksiz
ve kokusuz olduğu için sezilmesi çok zor olan bu gazın küçücük bir
damlası bile insanı kolaylıkla öldürebiliyor. Özel ve oksijen
geçirmeyen vakumlu bir kabın içerisinde bulunan sarin, bomba
düzeneği ile kitlesel bir etkiye neden oluyor.
HALEPÇE KATLİAMINDA SARİN KULLANILMIŞTI
BM tarafından kitle imha silahı kategorisine alınan sarin ilk
olarak, 1980 ve 1988 arasındaki İran - Irak savaşında Irak ordusu
tarafından kullanıldı. 1988’de ise Halepçe’de 5 bin Kürt sivil
öldürüldü. 1994’te de Japon dini mezhebi Aum Şinrikyo tarafından
Matsumoto şehrindeki terör saldırısında kullanıldı, 8 kişi öldü,
200’ü aşkın kişi de gazdan etkilendi. 1995 yılında Aum Şinrikyo bu
kez Tokyo metrosunda saldırı düzenledi, 20 kişi öldü.