A’dan Z’ye katarakt
Abone olMedipol Sağlık Grubu’ndan Göz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Faruk Kaya, kataraktın yalnızca cerrahi yöntemlerle tedavi edilebildiğini ve modern lens teknolojilerinin hastalara sağladığı konforu anlattı. Kataraktın genellikle yaşa bağlı geliştiğini belirten Doç. Dr. Kaya, katarakt ameliyatlarının sonrasında ikinci bir katarakt oluşumunun söz konusu olmadığını vurguladı.
Medipol Bahçelievler
Hastanesi’nden Göz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Faruk Kaya, halk
arasında sıklıkla görülen katarakt hastalığı hakkında önemli
bilgiler paylaştı. Doç. Dr. Kaya, kataraktın gözdeki lensin
şeffaflığını kaybedip yoğunlaşmasıyla ortaya çıktığını ve
genellikle yaşlanmaya bağlı bir durum olduğunu ifade etti.
Kataraktın tedavisinin yalnızca cerrahi yollarla mümkün olduğunun
altını çizen Doç. Dr. Kaya, ameliyat sırasında bulanıklaşmış lensin
temizlenip yerine şeffaf bir mercek yerleştirildiğini dile getirdi.
Ayrıca, yeni nesil premium lens teknolojileri sayesinde hastaların
uzak ve yakın görme problemlerinin aynı anda düzeltilebildiğini
aktardı.
Katarakt nedir ve nasıl gelişir?
Kataraktın genellikle yaşlanmaya bağlı olarak ortaya çıktığını belirten Doç. Dr. Kaya, “Yıllar içinde gözdeki lens yoğunlaşır, kalınlaşır ve şeffaflığını yitirir. Bu durum, görme netliğinde azalma, uzağı bulanık görme ve ışıklara karşı hassasiyet gibi belirtilerle kendini gösterebilir. Nadiren de olsa bazı hastalar yakını daha iyi görmeye başlar. Bu da kataraktın başka bir türüne işarettir. Katarakt, ilaçla tedavisi mümkün olmayan bir hastalıktır. Ameliyat sırasında bulanıklaşmış lensi temizleyerek yerine yeni, şeffaf bir mercek yerleştiriyoruz. Bu işlem, görme netliğini tamamen geri kazandırıyor. Ayrıca, hastaların 50 yaşından sonra düzenli göz muayenesi yaptırması çok önemlidir” diye konuştu.
Premium lenslerle konforlu görüş
Gelişen teknolojiyle birlikte hastaların görme sorunlarını daha kapsamlı şekilde çözebildiklerini belirten Doç. Dr. Kaya, “Premium lensler sayesinde astigmatı düzeltebiliyor, hastaların hem uzak hem de yakın görme problemlerini aynı anda çözebiliyoruz. Bu sayede gözlüksüz bir yaşam mümkün hale geliyor” dedi.
Kortizonlu ilaçlar ve katarakt riski
Doç. Dr. Kaya, katarakta yol açabilen dış etkenlerden biri
olarak kortizon içerikli ilaçların uzun süreli kullanımını işaret
etti. Bu tür ilaçların bazı hastalıkların tedavisinde kaçınılmaz
bir şekilde kullanıldığını belirten Doç. Dr. Kaya,
“Kortizonlu ilaçlar, özellikle bağışıklık sistemi
hastalıklarının tedavisinde hayati önem taşıyor. Ancak uzun süreli
kullanımlarda göz merceğinde opaklaşmaya neden olarak katarakt
gelişimini hızlandırabiliyor. Hastaların bu tür ilaçları
kullanırken düzenli aralıklarla göz muayenesi yaptırması büyük önem
taşıyor. Katarakt oluşumu yalnızca yaşlanmaya bağlı olmamaktadır.
Travmalar, bazı göz hastalıkları ve diğer sistemik rahatsızlıklar
da katarakt gelişimine neden olabilir. İleri teknoloji sayesinde,
ilaçların neden olduğu kataraktlar da başarılı cerrahi
müdahalelerle tedavi edilebiliyor. Bu nedenle erken teşhis ve
düzenli kontroller, hem tedavi sürecini hızlandırıyor hem de hasta
konforunu artırıyor” ifadelerini kullandı.