Adam gibi savaşmak yerine, puştluk yapan gazeteciler!

Kendini barışa adayan bir kişi, küs olduğu kişiyle aynı masada oturmaktan kaçar mı? Benden selamını esirgeme eyvallah, bir başka meslektaşından niye esirgiyorsun Allah'ın selamını?

Hadi ÖZIŞIK hadi.ozisik@internethaber.com

Barış yazıları döşenen gazeteciler ne kadar barışçı? Birbirleriyle barışık mı mesela, hergün barış olsun diye çırpınanlar!

Hayır!

Birbirlerinin yüzüne bakmıyorlar!

Allah'ın selamını esirgiyorlar...

Dahası...

Katıldıkları davette, aynı masayı paylaşamayacak kadar barıştan uzaklar!

Özetle...

Barış destanları yazan gazeteciler, sürekli savaş halindeler!

                            ***

Nazlı'mın düğününde, gazeteci dostlarımı bir arada oturttum. Biri çekti gitti, "beni o kişiyle nasıl aynı masada oturtursun?" diye! Kırıldım, kızdım, selamı sabahı kestiğime ilişkin bir mesaj attım bu arkadaşa.

Cevap:

"Ben ömrümü barışa adayan, sürekli barış için kalem oynatan bir kişi olarak, küslüğü kabul etmem. Sen ister selam ver ister verme, ben selamımı esirgemeyeceğim!"

Hoş bir mesaj!

Da...

Kendini barışa adayan bir kişi, küs olduğu kişiyle aynı masada oturmaktan kaçar mı? Benden selamını esirgeme eyvallah, bir başka meslektaşından niye esirgiyorsun Allah'ın selamını? 

Liste yapsak...

Sabaha kadar barıştan uzak gazetecilerin isimlerini alt alta yazmam gerekiyor!

Köşeler barış sözcükleriyle dolu!

Ekranlarda boy gösterenler, barışı ağzından düşürmüyor!

Meslektaşlarına da ömür boyu düşmanlık yapıyor bunlar!

Sahte barışçılar, gerçek savaşçılar!



                            ***

Gizli savaşçılar ayrı!

Onlar, savaşmıyor, puştluk yapıyorlar!

Gülüyor yüzüne, sen de adam sanıyorsun onu, dost biliyorsun!

Çok geçmeden, yüzüne gülen kişinin dostluğunu da, adamlığını da çöpe atıyorsun!

Puşt çünkü!