Adalette Texas modeli
Abone olÇağrıya rağmen gelmeyenler için aranıyor ilanı verilecek, evinin kapısına duruşmaya çağrı afişi asılacak.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM), Türkiye aleyhine
verdiği kararlar dikkate alınarak hazırlanan yeni CMUK
Tasarısı'ndaki düzenleme, kanun kaçaklarının AİHM'de sıkça dile
getirdiği 'arandığımı bilmiyordum' mazeretini ortadan kaldıracak.
Yeni yasama yılında Meclis'te görüşülecek olan tasarı kabul
edilirse, üst sınırı 5 yıl ve daha fazla hapis cezasını öngören
suçlardan yargılanan sanıklar, mahkemenin davetine uymazlarsa,
gazetelere verilecek ilanlarla aranacak. İlanın bir örneği de
firari sanığın evinin kapısına asılacak. Bu ilan 'resmi mühür'
niteliğinde olacak ve sökülemeyecek. Firari sanık ilanın
yayınlandığı tarihten itibaren 10 gün içinde mahkemeye başvurmazsa
'kaçak' ilan edilecek ve hakkında gıyabi tutuklama kararı
çıkarılacak. Bu kişilerin mal varlıkları ile banka hesaplarına
mahkeme kararıyla tedbir konulabilecek. Firari sanığın bakmakla
yükümlü olduğu yakınlarına, mahkemenin belirleyeceği miktarda her
ay maddi yardım yapılacak. Kanun kaçakları, teslim olmadıkları
sürece seçme ve seçilme hakkından da yararlanamayacak. Sanığın
'kaçak' ilan edilmesinin ardından gıyabında yargılamaya geçilerek
mahkumiyet kararı verilebilecek. Başta Fransa olmak üzere AB üyesi
bir çok ülkede uygulanan yöntem, sanıklara ulaşılamadığı için
sonuçlanamayan ve yıllarca süren davaların karara bağlanmasını da
sağlayacak. Bu sayede davanın zaman aşımı nedeniyle ortadan
kalkmasının önüne de geçilmiş olacak. Dava açamayacaklar Kaçak
sanıklarla ilgili bir başka yaptırım ise 'dava açma ve açılmış
davaları sürdürme hakkının askıya alınması' olacak. Bu kişiler,
firarda oldukları sürece adli veya idari herhangi bir dava
açamayacak, daha önceden açılmış davalar ise sanık yakalanana veya
kendiliğinden teslim olana kadar dondurulacak. Kanun kaçakları,
diğer kamu hizmetlerinden de yararlanamayacak. Firari sanıklara
ilişkin yaptırımlar, ancak sanığın yakalanması veya teslim
olmasıyla sona erecek. Kapsama giren suçlar Kaçak sanıklarla ilgili
yeni düzenleme, üst sınırı 5 yıl ve daha fazla hapis cezasını
öngören suçlarla, fuhuşa teşvik ve örgütlü suçlar için uygulanacak.
Düzenlemenin kapsamına giren suçlardan bazıları şöyle: Cinayet,
öldürmeye teşebbüs, ırza tecavüz, fuhuşa teşvik, kadın kaçırma,
bilgisayar sistemlerini çökertme, Anayasayı ihlal, casusluk,
zimmet, irtikap, rüşvet, yalancı tanıklık, firara yardım, işkence,
hürriyeti ihlal, gasp, kapkaç, nitelikli hırsızlık, yağma,
dolandırıcılık, kundaklama, hileli iflas, sabotaj, uyuşturucu madde
imalatı ve ticareti, kalpazanlık, ihaleye fesat karıştırma, ulaşım
araçlarını seferden men etme, halk gruplarını suç işlemeye tahrik
etme, inşaat sanatında kurallara aykırılık, kişisel verilerin
ifşaası, ifade hürriyetini engelleme, iftira sonucu mahkumiyete
sebebiyet verme, devletin bölünmez bütünlüğüne yönelik eylemlere
katılma, toplu ve örgütlü olarak işlenen suçlar. Hukukçular ne
diyor Prof. Dr. Sulhi Dönmezer: Adaletten kaçan sanıklar hakkında
geçmiş yıllarda verilen mahkumiyet kararları, AİHM'de Türkiye
aleyhine sonuçlandı. AİHM, savunma hakkının ihlalini adil yargılama
kriterine aykırı buldu. Ancak yargının iyi niyetli çağrılarına
rağmen bu hakkı bilerek kullanmayan bir sanığın iyi niyetli
davrandığını kimse söyleyemez. Maddi olanakları iyi olan kaçaklar
krallar gibi bir yaşam sürüyor. Hatta firarda oldukları dönemde
tıpkı Fadıl Akgündüz örneğindeki gibi aday olup milletvekili dahi
seçilebiliyorlar. Tasarıda yer alan yeni düzenleme ile adaletten
kaçan kişilerin hareket kabiliyetinin kısıtlanması ve teslim olmaya
zorlanması amaçlandı. Prof. Dr. Doğan Soyarslan: Yeni düzenleme,
savunma hakkının kutsallığına da önem veriyor. Yürürlükteki
uygulamaya göre, adresine gönderilen tebligata uymayan sanıklar
hakkında gıyabi tutuklamaya gidilebiliyor. Sanığın savunması
alınmadan verilen mahkumiyet kararları ise AİHM'de Türkiye'nin
başını sıkca ağrıtıyor. Yeni düzenleme bu sorunu tümüyle ortadan
kaldıracak. Doç. Dr. Adem Sözüer: Mahkemenin davetine uymayan
sanıklar için düşünülen 'ilan yoluyla çağrı' yerinde bir yaklaşım.
Firari sanık hakkında verilecek gıyabi tutuklama kararının, sanığa
ulaşma yolları denendikten sonra alınması, insan hakları açısından
da doğru bir yaklaşım. Kaçak sanıklar için düşünülen mal varlığına
tedbir uygulamasını ise orantılılık ilkesi açısından sakıncalı
buluyorum. Mal varlığına yönelik tedbir, ekonomik suçlarla sınırlı
olmalı. Kaynak : Akşam