Adalet Divanı’nın Demirkan kararını değerlendirdi
Abone olAvrupa Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Adalet Divanı’nın Demirkan kararına ilişkin, "Avrupa Birliği Adalet Divanı adaletsiz bir karar...
Avrupa Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Adalet Divanı’nın
Demirkan kararına ilişkin, "Avrupa Birliği Adalet Divanı adaletsiz
bir karar vermiştir. Karar üzerinde hukuki mülahazalardan çok
siyasi mülahazaların etkili olduğu anlaşılmaktadır. AB hukuku
önyargılara ve gündelik siyasi hesaplara kurban edilmiştir"
dedi.
Avrupa Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, “Roma Antlaşması
paralelinde hazırlanan ve nihai hedefi tam üyelik olan Ankara
Anlaşması’nın hükümleri açıktır. Hiç kuşkusuz, hedefi tam üyelik
olan bir anlaşmada, kişilerin serbest dolaşımının tam olarak
gerçekleştirilmesi, bu hedefin ayrılmaz bir parçasıdır" dedi.
Türkiye-AB ortaklık hukukunda yer alan hizmet sunma serbestisi
kavramını Birlik hukukunda yer alan aynı kavramdan farklı
yorumlamak mümkün değildir” diye konuştu.
"ADALETSİZ BİR KARAR VERİLMİŞTİR"
AB Bakanı Bağış, Adalet Divanı’nın Demirkan kararını
değerlendirdi.
Bağış, şunları kaydetti: “Kamuoyunda Demirkan Davası olarak bilinen
dava bugün neticelenmiş ve ne yazık ki Avrupa Birliği Adalet Divanı
(ABAD) adaletsiz bir karar vermiştir. Karar üzerinde hukuki
mülahazalardan çok siyasi mülahazaların etkili olduğu
anlaşılmaktadır. AB hukuku önyargılara ve gündelik siyasi hesaplara
kurban edilmiştir. Sınırların kalkması fikrine dayanan Avrupa
Birliği’nin temel değerleriyle de bu karar çelişmiştir. Yeni
duvarlar örmekten, yeni sınırlar üretmekten vazgeçilmeli, köprüleri
atmak yerine yepyeni köprüler inşa edilmelidir”
Bağış, bu kararla Türk vatandaşlarının hizmet almak üzere AB
ülkelerine yapacakları ziyaretleri hizmet sunma kapsamında
değerlendirmeyerek AB hukukuyla ve Türkiye-AB ortaklık hukukuyla
bağdaşmayan bir karar verdiğinin altını çizerek, “Roma Antlaşması
paralelinde hazırlanan ve nihai hedefi tam üyelik olan Ankara
Anlaşmasının hükümleri açıktır. Hiç kuşkusuz, hedefi tam üyelik
olan bir anlaşmada, kişilerin serbest dolaşımının tam olarak
gerçekleştirilmesi, bu hedefin ayrılmaz bir parçasıdır. Türkiye-AB
ortaklık hukukunda yer alan hizmet sunma serbestisi kavramını
Birlik hukukunda yer alan aynı kavramdan farklı yorumlamak mümkün
değildir. Dolayısıyla, başta turistler olmak üzere tıbbi tedavi
görmek, eğitim almak veya iş seyahati için üye ülkelere gitmek
isteyen vatandaşlarımız hizmet alıcılar olarak hizmet sunma
kapsamında değerlendirilmelidir ve vizesiz seyahat imkânından
yararlanabilmelidir”.
Kararın halihazırda AB ile yürütülen vize muafiyeti süreciyle de
çeliştiğini belirten Bağış, “Zira Türkiye ile vize muafiyeti
sürecinin başlatılması konusunda görüş birliğine varan ve
Türkiye’nin bir an önce Geri Kabul Anlaşmasını imzalayarak süreçte
ilerleme kaydetmemizi isteyen üye devletlerin bu davaya müdahil
olarak olumsuz görüş bildirmeleri ve Divan’ı baskı altına almaları
tarafımızca not edilmiştir. Bu durum, sözkonusu ülkelerin vize
muafiyeti sürecindeki samimiyetleri konusunda da şüphe
uyandırmıştır. Halihazırda Komisyon’la devam eden vize muafiyeti
sürecinde Türkiye’nin bahse konu üye devletlerin tavırlarını göz
ardı etmeyeceği bilinmelidir” dedi.
"BU KARAR TALİHSİZLİKTİR"
AB hukukunun AB’nin kendi hukuk mekanizmaları tarafından adil ve
objektiflikten uzak şekilde yorumlanması ayrıca düşündürücü
olduğuna işaret eden Bağış, “AB’nin temel değerlerinden olan
hukukun üstünlüğü ilkesi adına da ABAD’ın bu kararı talihsizliktir.
Hukuk herkesin kendi işine gelen tarafından tutup yorumlayacağı bir
olgu değildir. Hukuk siyasi hesapların görüleceği bir platform da
değildir. Hukukun üstünlüğü yerine üstünlerin hukukunu gözeten
yaklaşımların bizzat Avrupa Birliği tarafından reddedilmesi
gerekir. Türkiye hiç şüphesiz bu kararı dikkatle değerlendirip,
adımlarını ona göre atacaktır” diye konuştu.
Bağış, karara saygı duyacaklarını kaydederek, “Ancak daha önce
çeşitli mahkemeler tarafından vize konusunda vatandaşlarımız lehine
çıkan kararların uygulamada karşılaştıkları dirençler, umarız
Demirkan kararının uygulanmaması konusunda da gösterilir. Bizim su
anda tek gayemiz Türk vatandaşlarına tam anlamıyla vize
muafiyetinin sağlanmasıdır. Mahkeme kararlarıyla bu surecin
baltalanması, ertelenmesi veya engellenmesi söz konusu olamaz”
dedi.
(İHA)