Adalet Bakannından terör açıklaması
Abone olUluslararası Terörle Mücadele Özgürlük ve Güvenlik Dengesi Sempozyumu’nda konuşan Adalet Bakanı Sadullah Ergin, “Terör, bir handikap olarak ...
Uluslararası Terörle Mücadele Özgürlük ve Güvenlik Dengesi
Sempozyumu’nda konuşan Adalet Bakanı Sadullah Ergin, “Terör, bir
handikap olarak Türkiye’nin hep önünde durmuştur” dedi.
Uluslararası Terörle Mücadele Özgürlük ve Güvenlik Sempozyumu;
Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Yargıtay Birinci Daire Başkanı Ali
Alkan ve çok sayıda yerli ve yabancı hukukçunun katılımıyla
başladı.
Sempozyumun açılışında konuşan Bakan Sadullah Ergin, terörün
Türkiye’nin önünde her zaman bir handikap olarak durduğunu
belirterek, “Terör bir handikap olarak hep Türkiye’nin önünde
durmuş, kimi zaman ülkemizi tıkanma noktasına getirmiştir. Terörün
ülkemiz nezdindeki yıpratıcı ve tahrip edici etkisine rağmen,
devlet olmanın gereği olarak vatandaşlarımıza karşı birtakım
sorumluluklarımız vardır. Bir yandan terörü durduracak önlemleri
almak, diğer yandan ise dünyanın hızla ilerleyen daha özgürlükçü
yapısına ayak uydurmak. Terörün önünü tıkarken yıllarca sekteye
uğramış ve geri kalmış demokrasinizi de işler hale getirmelisiniz.
Bu, devlet olarak tüm reflekslerinizin dikkatli ve aynı zamanda
etkin olarak kullanmanızı gerektiren bir dengeyle mümkün
olmaktadır” dedi.
“TERÖRÜN TAM MERKEZİNE KARDEŞLİĞİ OTURTTUK”
Hükümetin terörü bitirmek için “Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi”
ile Çözüm Süreci’ni başlattığını kaydeden Ergin, şunları
söyledi:
“Bu iki önemli adım, bahsettiğim dengeyi kurma noktasında bir
milattır. Yıllarca görmezden gelinerek ya da yanlış yaklaşımlarla
adeta bir çığ gibi büyüyen terörün tam merkezine birliği ve
kardeşliği oturttuk. Bu hükümetimizin özgürlük ve demokrasi
noktasında daha ilk günden attığı adımların doğal bir tezahürü
olarak ortaya çıktı. Terörden doğrudan ya da dolaylı olarak
etkilenen vatandaşların hak taleplerini de dikkate alarak
özgürlüklere engel teşkil eden düzenlemelere son verdik. Türkiye,
terörün bitirilmesine dönük çok yönlü çabaların yürütüldüğü bir
süreçten geçmektedir. Bu süreç bir yandan hazırlanan
demokratikleşme paketleri ve yasal değişiklikleri kapsadığı gibi,
alınan güvenlik önlemlerinde anlayış ve standart değişikliklerini
de kapsamaktadır. Bu süreçte, aynı topraklar üzerinde binlerce
yıldır süren birlikte yaşama iradesi pekiştirilmekte, farklılıklar
ülkemizin zenginlikleri olarak bir kez daha vurgulanmaktadır.
Evrensel hak ve özgürlükler, taraf olduğumuz uluslararası
anlaşmalar, katılım müzakerelerini başlattığımız ve aday ülke
olduğumuz Avrupa Birliği müktesebatı süreçteki
referanslarımızdandır. Bu süreç, Türkiye’nin ulusal düzeyde
toplumsal ve demokratik uzlaşma kültürünü güçlendirmeyi
hedeflemekte, ülkemizin bölgesel ve küresel ölçekte de bir huzur
ülkesi olmasını amaçlamaktadır.”
Bakan Ergin, hükümet olarak, terörle mücadelenin arka planını
oluşturan ekonomik, sosyal, kültürel ve siyasi sorunlarla ilgili
çözümler üretip, yeni yasal düzenlemeler yaptıklarını, terörle
mücadele alanında geçmişte gösterilen gayretleri aynı kararlılıkla
devam ettirdiklerini söyledi. Terörle mücadele mevzuatını bugüne
kadar pek çok kez gözden geçirip demokratik standartları
yükseltmek, hak ve özgürlüklerin alanını daha da genişletmek
amacıyla pek çok yasal değişiklik gerçekleştirdiklerini anlatan
Ergin, “AK Parti olarak iktidara geldiğimiz Kasım 2002’den sonra
insan hakları ve özgürlükler noktasında eksiklerimizi tespit edip,
bu alanlarda önemli çalışmaları hayata geçirdik. Şimdi burada,
özgürlük alanını genişleten onlarca düzenleme sayabilirim ama bunun
yerine, özgürlük alanını koruma altına alan en temel düzenlemeye
vurgu yapmakla yetineceğim. Bu ise 2004 yılında Anayasa’mızın 90.
maddesine eklediğimiz hükümdür. Bu düzenleme ile temel hak ve
özgürlüklerde milletler arası antlaşmalarla kanunların aynı
konudaki farklı yorumlarında milletler arası hükümlerin geçerli
olduğunu anayasa ile güvence altına aldık. Adalet Bakanlığı olarak,
mevzuat ve kurumsal olarak hayata geçirdiğimiz temel yenilikler
içinde önemli olanlardan birisi de bakanlık bünyesinde kurmuş
olduğumuz İnsan Hakları Daire Başkanlığıdır” dedi.
“YASAL DÜZENLEMELER YAPARKEN AİHM’NİN KARARLARINI GÖZ ÖNÜNDE
BULUNDURUYORUZ”
Yasal düzenlemeler yapılırken Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin
ilerleme raporlarının göz önüne alındığını belirten Sadullah Ergin
“Türkiye’nin terörle mücadelesinde gerçekleştirdiği bu çalışmalar
İlerleme Raporlarına olumlu adımlar olarak yansıtılmıştır. 2013 AB
İlerleme Raporu, yargı reformu paketleri ve pek çok tedbiri terörün
sona erdirilmesi amacıyla başlatılmış çalışmalar kapsamında güven
arttırıcı adımlar olarak nitelemiştir” şeklinde konuştu.
Bakan Ergin, Türkiye’nin terörle mücadeleyi yurt içinde çok boyutlu
olarak sürdürürken uluslararası iş birliğinde de çözüm odaklı,
somut sonuçlar elde etmeye yönelik çalışmaları hızlandırdığını
söyledi. Bu çalışmalar kapsamında örgütlerin önemli finans
kaynakları ve lojistik desteklerinin kesilmesi noktasında ciddi
sonuçlar alındığını dile getiren Bakan Sadullah Ergin, “‘İnsanı
yaşat ki devlet yaşasın’ felsefesi, terörle dahi mücadele ederken
temel hak ve özgürlükleri koruma ve geliştirme idealimizi
yansıtmaktadır. İnsan odaklı bu yaklaşımın, demokrasimizin daha da
güçlenmesini ve kökleşmesini sağlayacağına inanıyoruz. Terörle
mücadelede özgürlük ve güvenlik dengesini korumak, terör
örgütlerinin uyguladıkları şiddete gerekçe olarak gösterilen
tezlerin dayanaklarını da ortadan kaldırmakta ve şiddetin
demokratik taleplerin dile getirilmesinin bir aracı olmaktan
çıkmasına vesile olmaktadır. Hükümet olarak başlattığımız
demokratikleşme ve çözüm sürecini kendi hesaplarına başka amaçlar
için kullanmak ve sabote etmek isteyen çevrelerin olabileceği
bilincindeyiz. Özgürlüklerin genişletilmesi ve terör gibi arızi
çıkışların önünün alınması güçlü ve büyük devlet olmanın
göstergelerindendir” ifadelerini kullandı.
“TERÖRÜN VE GÖZYAŞININ OLMADIĞI BİR DÜNYA HAYAL DEĞİL”
Terörün ve gözyaşının olmadığı bir dünyanın hayal olmadığını
belirten Ergin, “Türkiye her şeye rağmen geçmişten gelen devlet
tecrübesiyle bu dengeyi korumayı bilmiş, bundan sonra da gerek hak
ve özgürlüklerin genişletilmesinde gerekse de terörün önünü alacak
önlemler noktasında birini diğerine kurban etmeden büyümesini ve
güçlenmesini sürdürecektir. Daha güzel, daha özgür ve daha güçlü
bir Türkiye için daha yapacak çok işimiz olduğunun farkındayız.
Terörün ve gözyaşının olmadığı, özgürlüklerin ve hakların önündeki
tüm engellerin kalktığı müreffeh bir dünyanın hayal olmadığını da
biliyoruz” dedi.
(İHA)