Adalet Bakanlığı'ndan 6 yılı kısıtlayan nafaka önerisi! Peki uzmanlar ne diyor
Abone olAK Parti, iki yıldır üzerinde çalıştığı nafaka konusunu yeniden ele aldı. Adalet Bakanlığı, nafaka süresini 6 yılla kısıtlayan bir öneri getirdi. Alt sınır da 2 yıl olarak öngörüldü.
Boşanma sonrası kadınların ve çocukların mağdur edilmemesi için
verilen nafaka konusunda yeniden düzenleme yapılması için
geçtiğimiz günlerde, Cumhurbaşkanlığı ve parti grubunda toplantılar
yapıldı. Adalet Bakanlığı nafaka süresini 6 yılla kısıtlayan bir
öneri getirdi. Bakanlığın önerisinde, alt sınır da 2 yıl olarak
öngörüldü.
Hürriyet gazetesinden Nuray Babacan'ın haberine göre toplantıda, “Süre koymak doğru değil, bazı boşanmalarda nafaka vermeye gerek yokken, bazı davalarda ömür boyu nafaka ödemek zorunda bırakılması gerekebilir. Bu konuda takdir hakimlere bırakılmalı” değerlendirmesi yapıldı.
Alternatif öneriler
Bakanlığın daha önce yaptığı alternatifli çalışmada, ‘nafakanın 5
yıl süreli olması’, ‘evliliğin süresiyle sınırlandırılması’,
‘evliliğin yarısı kadar süreyle sınırlandırılması’ önerileri yer
almıştı.
Nafaka ortalaması 370 lira
Kamuoyunda aylardır tartışılan nafaka konusunda çarpıcı bir tablo
ortaya çıktı. Kadın Dayanışma Vakfı’nın “Yoksulluk Nafakası
Araştırması Raporu”, 11 ilde, 1994-2019 tarihleri arasında açılmış
140 boşanma davası üzerinden hazırlandı. Buna göre hükmedilen
nafakanın yüzde 66.4’ü 0-500 TL, yüzde 10’u 500-1000 TL arasında,
yüzde 2.1’i 1000-2000 TL arasında, yüzde 2.2’si ise 2000 TL’den
yüksek. Nafaka ortalamasının 370 TL olduğu görüldü.
Süreli mi süresiz mi olmalı
Hürriyet Gazetesi yazarı Fulya Soybaş ise, nafaka tartışmalarıyla
ilgili uzmanlarla görüştü. Yoksulluk nafakasının yoğun şekilde
gündeme gelmesinin üzerinden 2 yasama dönemi geçti. Gözler
Meclis’in yeni yasama dönemine çevrilmişken konu AK Parti
toplantısında yeniden gündemdeydi. Adalet Bakanlığı’nın ‘2- 6 yıl
arası süre sınırı’ önerisini AK Partili vekiller desteklemezken,
nafaka süresinin davanın durumuna göre hâkim inisiyatifine
bırakılmasını isteyenler çoğunlukta. Şüphesiz konunun 2 tarafı var.
Hem kadınlar hem de ‘nafaka mağdurları.’ Bakın onlar süresiz nafaka
konusunda neler diyor...
“Nafaka miktarları yeterli değil''
Avukat Selin Nakıpoğlu nafaka konusunda asıl mağdurun
erkekler değil, kadınlar olduğunu söylüyor. Peki
nasıl? Boşandığı ya da boşanma aşamasında olduğu
kadına 200-300 lira nafaka vermemek için baskı yapan ve
hatta şiddet uygulayan erkekler olduğunu hatırlatan
Nakıpoğlu, “Nafaka miktarları kadınları yoksulluktan kurtaracak ya
da çocukların bakımını karşılayacak düzeyde değil. Nafaka
ödemekle yükümlü erkeklerin çoğu gelirlerini asgari ücretten
göstermek, kayıt dışı çalışmak ve malvarlıklarını başkasının
üzerine yapmak gibi yöntemler ile nafaka miktarını
düşürmekte. Nafakasını düzenli alamayan kadınların çoğu icra
takibi yoluna gitmemekte, gidenlerin ise çoğunun erkeğin
ikametgâh adresini değiştirip tebligatı almaması gibi nedenlerle
eli boş kalmakta” diyor.
Kadının yok sayıldığı onca yıl ne olacak?
Birçok kadının “Yeter ki yakamdan düşsün” diyerek nafaka
hakkından feragat etmek zorunda kaldığını da hatırlatan avukat
Nakıpoğlu “Toplumsal cinsiyet ve cinsiyete dayalı iş bölümünün bu
kadar keskin hatlarla çizilmiş olduğu bizim gibi toplumlarda
kadınların işgücüne katılım oranı düşük. Evlilik birliği
içerisinde hiç çalışmamış, çocuklara bakmış, tüm emeğini
eşinin ve çocuklarının hizmetine sunmuş kadınlara boşandıktan
sonra ‘Ne yaparsan yap!’ deniliyor. 45 yaşına
gelmiş, 3-4 çocuk bakmış ve hiç çalışmamış bir kadın iş bulabilir
mi? Evliyken ‘Aman çalışmasın, evinin kadını
olsun’ boşandıktan sonra ‘Gitsin çalışsın!’ Kadının yok
sayıldığı onca yıl ne olacak?” diye soruyor.
Magazin figürleri örnek değil
Ünlülerin ya da magazin figürlerinin yahut 2-3 zenginin eski
eşlerinden aldığı nafakalardan yola çıkarak kadınların genelinin
nafaka ile zenginleştiğini düşünmenin toplum gerçeğini
yansıtmadığını söyleyen avukat Nakıpoğlu, “Türkiye’de yüksek nafaka
oranı yüzde 1, geriye kalan yüzde 99’un 200 liralık
nafakayı dahi alamadığını biliyoruz. Diyelim kadın çalışmak
istedi, iş de buldu. Çocuğunu nereye bırakacak? Bakım emeğini kim
üzerinden alacak?” diyor. Avukat Nakıpoğlu ‘Süresiz nafaka
kaldırılsın’ şiarıyla yapılan tartışmaların anlamsızlığına
Türk Medeni Kanunu’na atıfta bulunarak şu örneği veriyor: “176.
maddede nafakanın kaldırılmasına ilişkin şartlar belli. Buna
göre nafakasını ödeyemeyecek durumdaki kişi, dava açıp
durumunu ispatlaması halinde bu yükümlülükten kurtulabilir. Ayrıca
nafaka yükümlülüğü evlilik ve ölüm durumunda otomatik, nafaka
alanın yoksulluktan kurtulması ve şartlarının iyileşmesi halinde
ise dava ile ortadan kalkar.”
Süre sınırı konulsun
Süresiz Nafaka Mağdurları Platformu üyelerinden Mesut
Arabul, bugüne kadar 25 bin erkeğin nafakasını ödeyemediği
için hapis cezasına çarptırıldığını ve bireysel mağdur sayısının
700 binden fazla olduğunu söylüyor. Arabul’a “Devletten
beklentiniz nedir?” diye soruyorum. Arabul, “Nafaka süresinin
hâkimin takdirine bırakılmasını istemiyoruz. Ya o gün hâkim
kötü bir gün geçiriyorsa ya da cinsiyet kayırması içindeyse... O
zaman ne olacak? Biz yasal çerçevenin süre ile sınırlandırılmasını,
örneğin 2 ile 6 yıl arası gibi, hâkimin takdirinin de bu yasal
sınırlar içerisinde geçerli olmasını istiyoruz” diyor.
Kadını boşandığı erkeğe yük etmeyin
Arabul, Adalet Bakanlığı’nın nafaka çalışmalarını tamamladığını da
belirterek “Bu noktada Adalet Bakanlığı’nın
yanındayız. Nafakaya süre sınırlandırması şart. Ancak
Aile, Sosyal Politikalar Bakanlığı ‘Olmaz’ diyor. Bu
rahatsızlık verici. Hukuk, Adalet Bakanlığı mı yoksa bu konuda
bir fikri olmayan Aile Bakanlığı’nın mı konusu?” diyor ve
kadın dernekleri ile şahsi kavgası olmadığını söyleyerek şöyle
devam ediyor: “Kavgamız sistemin yanıltılmaya çalışılmasından
kaynaklı. Nafakanın süresiz olmadığı, kolay şekilde iptal
edilebileceği algısı oluşturuldu. Oysa öyle değil. ‘Kadınlar
mağdur’ deniyor. Sanki boşanan kadınların hepsi evde oturuyor.
Eski Türkiye yok artık! Kadınlar iş hayatına çoktan entegre oldu.
Kadın-erkek ayrımı yapmadan insanlığın kazanacağı ortak bir
düzenleme olsaydı keşke. Olmadı! Kadını boşandığı erkeğin
sırtına yük olarak verirseniz o yükü kaldırmayan erkek de maalesef
istenmeyecek durumlara meyledebilir.”
Süreli ama yüksek miktarda verilsin
Avukat Mesut Öcal yoksulluk nafakası miktarının nafaka
borçlusunu ekonomik darboğaza soktuğu söylemlerine katılmıyor ve
“Türkiye’de yoksulluk nafakası ortalama 300-500 TL
aralığındadır. Bu miktar ortalama bir yükümlünün maaşının 5’te
birinden daha az. Durumun kendilerini icralık ettiğini,
hapislere düşürdüğünü iddia edenlerin iddiaları pek de gerçekçi
değil. Bu konuda asıl mağdur nafaka alacaklılarıdır ki çoğundan bu
para ile geçinmesi beklenmekte. Amaç adaletsizliğin giderilmesiyse
nafaka miktarlarının insani bir seviyeye yükseltilmesi gerekir”
diyor. Öcal’ın önerisi nafaka süresinin takdirinin, alt-üst
süre kısıtlaması olmadan hâkime bırakılması yönünde: “Hâkim somut
olayın özelliklerine göre yoksulluğun ortadan kalkacağı süreyi
tespit edip buna göre süreli yoksulluk nafakasına
hükmedebilir. Bu sayede hem nafaka borçlusu için yıllara
yayılan ağır bir yükümlülüğün sürmesi engellenecek, hem de nafaka
alacaklısının iş hayatına katılımı teşvik edilecektir.”