Adaların özgür canlıları
Abone olBeyşehir Gölü’nde adalara salınan küçük ve büyükbaş hayvanlar, gözlerden ve gürültüden uzak, doğal ortamda özgürce beslenmenin keyfini yaşıy...
Beyşehir Gölü’nde adalara salınan küçük ve büyükbaş hayvanlar,
gözlerden ve gürültüden uzak, doğal ortamda özgürce beslenmenin
keyfini yaşıyor.
Beyşehir Gölü’nde bulunan bazı adalara, göle kıyısı olan yerleşim
birimlerinde besicilik yapanlar doğal ortamda beslenerek et
kalitesinin artması için yetiştirdiği küçük ve büyükbaş hayvanları
salıyor. Besiciler bu gelenek sayesinde yılın büyük bölümünde saman
ve yeme de para vermiyor. Beyşehir Gölü’ne kıyısı olan Yeşildağ
Beldesi Belediye Başkanı Mustafa Ünlü yaptığı açıklamada, Yeşildağ
beldesinde en önemli geçim kaynağının hayvancılık olduğunu söyledi.
Göle sahili olan diğer yerleşim birimindeki besiciler gibi Yeşildağ
beldesinde de Nisan-Mayıs aylarında büyükbaş hayvanların bölgedeki
adalara salınmaya başlandığını belirten Ünlü, kış mevsimi gelmeden
önce de tekrar yerleşim birimine nakledildiğini belirtti. Küçükbaş
hayvanlarda herhangi bir nakil döneminin sözkonusu olmadığını,
yılın 12 ayında keçi ve koyunların salınıp tekrar toplanabileceğini
aktaran Ünlü, ”Hayvan geçişleri genelde motorlu kayıkları ile duba
imkanı olan bölgelerde ise dubaların kayıklarla çekilerek
nakledilmesiyle olur. Bölgemizde bazı hayvan sahipleri hayvanlarını
yüzdürerek de geçirebiliyor. Böyle durumlarda hayvanların sudan
boğulmamaları için yular takılıyor, besi hayvanları burnunu suyun
üzerinde tutarak geçiş yapabiliyor. Nakillerde küçük ve büyükbaş
hayvanlar ayaklarından bağlanarak herhangi bir olumsuzluk
yaşanmasının önüne geçiliyor. Yeşildağ beldemize yakın olan
Kızılada, Hacıakif, Karaada ve Payamlı Adası’na besi hayvanları
salınıyor. Kurucuova ve göle kıyısı olan diğer yerleşim
birimlerindeki yakın adalarda da bu gelenek yürütülüyor. Küçük ve
büyükbaş besi hayvanlarının yanı sıra bazı yerlerde eşek, katır ve
at gibi yük hayvanları da otlanması için adalara bırakılabiliyor”
dedi.
HAYVANLAR ADADAKİ OT VE BİTKİ ÖRTÜSÜYLE BESLENİYOR
Yılın büyük bölümünü adada geçiren besi hayvanlarının adadaki ot ve
bitki örtüsüyle beslendiğini vurgulayan Ünlü, doğal ortamda organik
olarak beslenen hayvanların sahipleri tarafından kulağına vurulan
işaret ve kulak küpeleri sayesinde tanındığını da belirtti.
Zayıfken adalarda beslenmesi sonucu gelişip büyüyen besi
hayvanlarını kış mevsimi öncesinde tekrar yerleşim birimine nakil
için geldiğinde bazen sahiplerinin tanımakta güçlük çekebildiğini
belirten Ünlü, uygulanan bu yöntem sayesinde herhangi bir
karışıklık yaşanmadığını vurguladı. Yerleşim biriminde besi
hayvanlarının otlaması halinde çevredeki ormanlardan gelebilecek
kurt, çakal gibi yabani hayvanların zarar verebileceğini ancak
adalara salındığında böyle bir sorunun yaşanmadığını da aktaran
Ünlü, şunları kaydetti:
“Yerleşim biriminde otlatma yapıldığında zaman zaman böyle bir
sorun yaşanabilirken, adalarda yabani hayvan tehlikesinde uzak
güvenle yetiştirdiğimiz hayvanları besleyebiliyoruz. Küçükbaş
hayvanlar yılın 12 ayında adalara salındığında sahibinin hiç
samana, yeme para verme gibi durumu olmuyor. Büyükbaş hayvancılıkta
ise yaklaşık 7-8 aylık bir dönem saman ve yem masrafından kurtulmuş
olunuyor. Burada doğal ortamda ot, kekik ve adadaki doğal bitki
örtüsüyle beslendikleri için etleri daha leziz, kaliteli oluyor,
verimi ve gelişimi yüksek oluyor. O yüzden de hem tercih edilen
organik bir besi hayvanı, hem de sahiplerine daha iyi bir gelir
imkanı sunuyor. Biz kendimiz de bu meslekten geldiğimiz için
buradaki adaların besi hayvanlarına ve sahiplerine sunduğu bu eşsiz
imkanı Allah’ın bir lütfu ve vergisi olarak görüyoruz. Adalara
hayvan nakli bizlere dedelerimizden kalan bir gelenek ve halen de
devam ettiriliyor.”
(İHA)