Acun Ilıcalı bombayı patlattı: Başkan olacağım
Abone olHollanda Ligi takımlarından Fortuna Sittard'ın hissedarlarından olan Acun Ilıcalı, yakında kulübe başkan olacağını söyledi.
Hollanda Ligi'ne kabus gibi bir başlangıç yapan ancak sonrasında
toparlanma sürecine giren Fortuna Sittard, yoluna doludizgin devam
ederken kulübün büyük hissedarından biri olan Acun Ilıcalı,
Hürriyet'e önemli açıklamalarda bulundu.
- Bu yoğunlukta içsel mutluluğu gerçekten yakalıyor
musunuz?
"Evet, mutluyum. Bir insanın hobilerinin tamamı işle bu kadar
bütünleşebilir mi? Bu dünyada ne kadar yakalanabilir bir şeydir?
Zevk aldığım her şey aslında işimin bir parçası. Bu sebeple
yaptığım iş zaten benim zevkim. Ben hobisini işe çevirmiş bir
insanım. 'Survivor'da gördüğün oyunlar falan küçükken mahallede
yaptığım şeylerdi."
- Nasıl yani?
'Doğduğun Ev Kaderindir' diye bir dizimiz var. Yazarı Gülseren
(Budayıcıoğlu) Hoca'nın da bu konuda önemli açıklamaları vardır.
"Hepimiz doğduğumuz evin kaderini yaşıyoruz" der. Ben de yedi
yaşında mahallede olimpiyatlar düzenlerdim. Madalyalar hazırlardım,
dört-beş dalda çocuklarla yarışırdık. Bunun da organizasyonunu
yapardım. Aslında Edirne'de ilkokul okurken yaşadığım o küçük
evdeki hayatı şu an Türkiye'yle yaşıyorum. Artık mahallem için
değil, Türkiye ve dünya için yarışmalar düzenliyorum."
- Yani siz de doğduğunuz evin kaderini
yaşıyorsunuz...
"Yüzde 100 öyle!"
- Nereden geliyor bu enerji?
"Alışkanlık. 'Acun Firarda'dan başlayan, hatta belki küçüklükten
gelen... Bizim sevgili başkanımız Ali Koç da benim bu
hareketliliğimi yakaladı, "Hiç duramıyorsun değil mi" der. Evet
duramıyorum, doğru söylüyor."
- 1994'te muhabir olarak mesleğe başladığınızda
bugünleri hayal edebilir miydiniz?
"Hayalinin yanından bile geçemezdim. Bunun yarısının yarısını bile
hayal edemezdim."
- Neydi o zamanlar hedefiniz?
"Spor servisinde muhabirdim, hayalim müdür olmaktı. Sonra da
"Öğlenleri uyuyan adamı müdür yapmazlar zaten" derdim (gülüyor).
Ben "Olurum" dediğimin 20 katı daha ileriye gittim. Bu yüzden
hayatta uzun vadeli planlar yapmaktan yana değilim. Herkese de hep
adım adım önünü görerek hamleler yapmalarını öneririm."
- Şimdi geldiğiniz nokta ne
hissettiriyor?
"Ben hep mutluydum. Muhabirken de biriyle röportaj yaptığımda mutlu
oluyordum. Açıkçası bir muhabirle Acun'un şu anda yaptığı iş
arasında teknik olarak bir fark yok bence."
- Nasıl yani?
"Şu an muhabirken yaptığımın büyüğünü yapıyorum. DNA aynı,
başarılardaki mutluluklar aynı. Şöyle düşün; benimle röportaj
yapmaya karar veriyorsun; sonra arıyor, bağlantı kuruyor ve ikna
ediyorsun; çekimini ayarlıyor, sorularını hazırlıyorsun. Ardından
bunu yazıyorsun ve sunuyorsun... Bunun aslında benim yaptığım işten
çok farkı yok. Senin röportaj yapman gibi, ben de şu anda bir şeye
karar veriyorum ve bir program yapıyorum. Dolayısıyla mutluluğum
çok daha arttı diyemem."
"Yırttım" diyor musunuz?
"Burak Yılmaz'la geçen yıl bir yurtdışı projesinden bahsederken
"Böyle bir şey olursa yırtarız" dedim. Çok şaşırdı, "Nasıl? Şimdiye
kadar yırtamamıştık, şimdi mi yırtıyoruz" diye çok güldü. Şimdi de
"Exxen Amerika'da tutarsa yırtarım" diyorum. Yırtmadan yırtmaya
fark var. Senin anladığın anlamda yırttım, benim anladığım anlamda
yırtmadım"
- Bir de futbol takımı aldınız, Hollanda 1. Futbol Ligi
takımlarından Fortuna Sittard... Orada işler nasıl
gidiyor?
"Yeni bir hevesim. Şartlar oluştu, çok güzel bir takım, çok güzel
bir Türk ekip olduğunu gördüm. Sağ olsunlar, beni büyük hissedar
olarak kabul ettiler. Çok yakında kulübün de başkanı olacağım.
Futbolu ne kadar sevdiğimi biliyorsun. Hollanda'da olduğu zaman
stres yok, eleştiri yok. Ve son dört haftada üç galibiyet ve bir
beraberlik aldık."
- Siz hiç uyuyor musunuz?
"Sabah 5.00'te yatıyorum, yıllardır sabah 10.00'da hiç saat
kurmadan otomatik olarak reytinglere bakmaya kalkıyorum"