Açlık grevleri nasıl sona erdi?
Abone ol67 gündür sonü eren aclık grevleri nasıl bitti? İlk adım kimden geldi? Mehmet Öcalan adaya nasıl gitti?
BDP, cuma günü Adalet Bakanı Ergin'le temas kurup bu
ziyaret için talepte bulundu ve Abdullah Öcalan'ın grevi bitirme
çağrısı yapacağını da iletti.
Taraf Gazetesi Ankara Temsilcisi Lale Kemal, bugünkü haberinde açlık grevinin bitirilmesinin perde arkasını yazdı. İşte ayrıntılar:
Geçen cuma öğlen saatlerinde, İmralı’ya gidiş gelişler için kullanılan kosterin yenisiyle değiştirildiği haberlerini doğrulayan Adalet Bakanlığı yetkilileri, bu gelişmenin, Öcalan’ın, uzun süredir izin verilmeyen avukatlarıyla görüşmesinin habercisi olmadığının ısrarla altını çiziyorlardı.
BDP, ÖCALAN'IN NİYETİNİ NASIL BİLDİ?
Ancak, aynı gün öğleden sonra bir gelişme oluyor ve BDP, Adalet
Bakanı Sadullah Ergin ile temasa geçerek, kardeşi Mehmet Öcalan’ın,
Abdullah Öcalan ile hemen görüşmesine izin verilmesini talep
ediyor. Bu arada hatırlatalım, ailesi ile Öcalan arasında görüşme
yasağı yok ancak aile, görüşme başvurusunda bulunmuyordu. BDP,
Ergin’e bu talepte bulunurken, Öcalan’ın, açlık grevlerinin
sonlandırılması çağrısı yapacağı mesajını da veriyor.
CUMA GECESİ ARINÇ SİNYALİ VERMİŞTİ
Bakanlık da hemen harekete geçerek, Mehmet Öcalan’ın, yeni alınan
koster ile -zaman zaman koster arızalı olduğu gerekçesiyle
Öcalan’ın avukatlarıyla ya da bazı BDP’li vekiller ile
görüştürülmemiş olması bir hayli tuhaf ama bu ayrı bir yazı konusu-
geçen cumartesi günü sabahı, büyük olasılıkla İstanbul’da bir
limandan İmralı’ya geçmesini sağlıyor. Belli ki bu seyahat olurken,
durumdan haberdar olan Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü
Bülent Arınç, Manisa’dan, grevlerin bittiğinin duyulabileceği
açıklamasını yapıyor. Dün akşam saatlerinde de, Mehmet Öcalan,
ağabeyi Abdullah Öcalan’ın, açlık grevlerinin bitirilmesi çağrısını
aktarırken kendisine atfen açıklamasının bir yerindeki şu cümleyi
kullanıyor: “Açlık grevini eylem tarzı olarak genel itibariyle
doğru bulmamakla birlikte... Açlık grevi eylemi yerini bulmuş ve
amacına ulaşmıştır.”
Mehmet Öcalan’ın açıklamasının ardından BDP Eşbaşkanı Gültan
Kışanak da, açlık grevlerinin sonlandığı haberini dün sabah
saatlerinde veriyor.
Binlerce hükümlü ve tutuklu, anadilde savunma hakkını veren
tasarının yasalaşma yoluna girmesini yeterli bulmayıp Öcalan ile
avukatları arasındaki görüşmelerin başlatılması ve anadilde eğitim
taleplerinin de karşılanması halinde ancak eylemlerini sona
erdireceklerini bildirmelerine rağmen ne oluyor da dün grevler
sonlandırılıyor. Bu sorunun net cevabını bilmek zor her ne kadar
Öcalan, kardeşi aracılığıyla, “eylem yerini bulmuş” dese de. Ama
dünkü yüksek tahminlere göre, Öcalan, yakında avukatlarıyla
görüştürülecek ama AİHM’de devam eden davası bağlamında hukuki
konularla sınırlı olacak şekilde bu buluşmanın olacağı
belirtiliyor.
DEVLET ÖCALAN'A ÖFKELİYDİ
Peki, Öcalan, akamete uğratılan Oslo görüşmelerine denk gelen
sürede yani Nisan 2010 ile Temmuz 2011’e kadar olan sürede, Prof.
Dr. Mehmet Özcan’ın da hatırlattığı üzere, 56 kez avukatlarıyla
görüştürülmüşken, 15 aydır neden görüştürülmedi? Prof. Özcan’a
göre, devlet, Oslo barış sürecinde kendisini yanlış yönlendirdiği
düşüncesiyle Öcalan’a böylece ceza verirken Devrimci Halk Savaşı
adıyla yeni bir çatışma sürecini başlatmış olmasından dolayı da
yine devlet kendisine öfkeliydi. Dolayısıyla avukatları ile
görüşmesi engellendi.
AÇLIK GREVLERİNİN SONA ERDİRİLMESİNDE MİT
DEVREDE
Zaten uluslararası hukuka göre, Öcalan hakkında yargılama süreci
olduğu için yalnızca hukuki konularla sınırlı avukatlarıyla
görüşebilecekken siyasi amaçlı mesajları için de görüştürüldü ve
ama bu, 15 ay süreyle kesildi, yukarıda değinilen sebeplerin de
etkisiyle. Açlık grevlerinin sona erdirilmesi sürecinde MİT’in de
devrede olduğu zaten sürpriz bir gelişme değil. Ancak, MİT’in, yaz
başından bu yana, diyalogu kesmemek adına Öcalan ile görüştüğü
belirtiliyor. Prof. Özcan, Öcalan’ı kontrol eden yapının (MİT)
elindeki bu gücü kontrol altında tutmak istediğine dikkat çekerken
devlet aklının, Öcalan’ın, PKK ve Kürt siyaseti üzerinde güçlü
etkisi olduğuna inanıyor.