Açlık grevi: Tutuklular 44 gün sonra aileleriyle görüştü

65 gündür açlık grevi yapan tutuklular, uzun bir zamandan sonra cezaevlerinde ilk kez görüşe çıktılar.

24 Eylül’den bu yana açlık grevi yapan KCK İstanbul davasında yargılanan Erdal Avcı, KCK basın davasından yargılanan Fatma Koçak ve altı gün önce açlık grevine başlayan Zeynep Kuray da görüşe çıkanlar arasındaydı.

Erdal Avcı eşiyle, Fatma Koçak kardeşiyle görüşürken, Zeynep Kuray daha önce Adalet Bakanlığı’na başvurarak görüşme talebinde bulunan Basın Konseyi Yönetim Kurulu Üyesi Pınar Türenç ile görüştü.

Tutuklu yakınları dün ve bugün yaptıkları görüşlerden izlenimlerini BBC Türkçe’ye anlattı.

Erdal Avcı’nın eşi Sonay Avcı, görüş sırasında eşinin yanı sıra yedi tutukluyu daha gördüğünü söyledi ve “Bugün kapalı görüş vardı. Diğer arkadaşlarla konuşma şansımız yoktu ama camın arkasından onları da gördüm. Genel olarak çok zayıflamışlardı.” diyor.

Hepsinin morallerinin çok yüksek olduğunu vurgulayan Sonay Avcı, “Gözle görülür bir kilo kaybı vardı, Başbakan ‘yiyorlar’ diyor ama onları gören herkes, bir şey yemediklerini anlar.” diye ekliyor.

'Sürecin gidişatı daha kaygı verici'

Açlık grevinin 54. gününde olan Erdal Avcı, bundan önce en son 44 gün önce görüşe çıkmış.

Sonay Avcı, “İçinde bulunduğumuz süreçte Erdal’ı görememiş olmak, nasıl olduğunu bilememek tabii ki kaygı yarattı. Ama asıl bu süreç ne zaman bitecek, hükümet bu sorunu çözmek için ne yapacak, onu takip ettik. Asıl kaygı veren bu oldu." diyor.

Sonay Avcı, eşinin, açlık grevine başlamasının ertesi günü tecrit hücresine konduğunu vurguluyor. Daha önce 16-17 kişilik koğuşlarda kaldıklarını, açlık grevine başlayan diğer 10 tutuklunun da hücreye konduğunu ve “onların hücrelere konmasını engellemek isteyen 6 kişinin de tekli hücrelere alındığını" anlatıyor.

Avcı, ayrıca Silivri Cezaevi’nde kalan “ikinci grup” olarak bilinen ve 54 gündür açlık grevinde olan eylemcilerin arasında kimsenin ciddi sağlık sorunu olmadığı belirtiyor.

Sonay Avcı, 2 Temmuz 2011’den beri Silivri Cezaevinde tutuklu bulunan eşi Erdal Avcı’nın “gerekli B1 vitamini” alamadığını söylüyor ve “Aldıkları vitamin saf B1 vitamini değil. Bunun dışında sadece su, şeker ve tuz alıyorlar.” diyor.

Eşinin doktor kontrolünü “kesinlikle kabul etmediğini” belirten Sonay Avcı, “Bu dışarıyla telefon görüşmelerinin ve mektuplaşmalarının engellenmesine karşı bir tepki. Tansiyon veya kilo kontrollerini kabul etmiyorlar.” diyor.

Sonay Avcı ayrıca, tutukluların, sağlıkla ilgili bir müdahaleye karşı önlem aldıkları söyledi ve “Bilinçlerini kaybedecek olurlarsa veya konuşamaz duruma gelirlerse diye, önceden bu konudaki dilekçelerini verdiler.” dedi.

Açlık grevinin 65. gününde olanların görüşe çıkamadıklarını aktaran Sonay Avcı, bu kişilerin aileleriyle görüşmek için diğer tutuklulara vekalet verdiğini belirtiyor.

Eşinin önümüzdeki hafta görüşe çıkıp çıkmayacağını sorduğumuz Avcı, “O zaman 60’lı günlere girmiş olacaklar. Eğer iyi hissederse yine görüşeceğiz,” diyor.

'Vitaminsiz kalmışlar'

ANF ve Birgün gazetesi muhabiri Zeynep Kuray ise, Basın Konseyi Yüksek Kurulu adına görüş talep eden Pınar Türenç ile görüştü.

Pınar Türenç, “Zeynep’in morali çok yüksek” diyor ve ekliyor:

“Açlık grevinde oldukları için sıkıntı var. Vitaminsiz kaldıklarını söyledi. 24 Eylül’den bu yana açlık grevinde bulunun Fatma Koçak ve Ayşe Oyman için endişeli olduğunu anlattı.”

Pınar Türenç, Bakırköy Cezaevi’nde kalan Zeynep Kuray’ın bulunduğu koğuşta 13 kadın tutukludan 12’sinin açlık grevinde olduğunu; bir tutuklunun ise, sağlık durumu nedeniyle açlık grevinde olmadığını belirtti.

24 Eylül’den beri açlık grevinde olan gazetecilerden Fatma Koçak ise dün kardeşiyle görüştü. Kardeşi Rahmi Koçak, kardeşinin durumuyla ilgili sorduğumuz sorulara ayrıntılı yanıt vermedi; “Annemin onun açlık grevinde olduğundan haberi yoktu. Görüşte birlikteydik. O yüzden pek bir şey soramadım.” dedi.

Kardeşini halsiz gördüğünü söyleyen Rahmi Koçak, “Moral olarak iyi gördü. Teni sarıydı, zayıflamıştı, halsizdi. Ama gözlemlediğim kadarıyla ailesine karşı iyi durabilmek istedi, iyi görünmeye çalıştı.” dedi.

Cezaevlerindeki PKK ve PJAK davalarından tutuklu ve hükümlüler 1980 darbesinin yıldönümü olan 12 Eylül'den bu yana açlık grevindeler.

Açlık grevi eylemcileri, Abdullah Öcalan'a yönelik tecridin kaldırılmasını ve Kürtçenin kamusal alanda kullanılmasını talep ediyorlar.