Acılı babanın iddiaları yürek dağladı
Abone olFaili meçhuller davasında ifade veren İsa Akman, anlattıklarıyla mahkeme heyetini bile şaşırttı!
Faili meçhuller davasında mağdur olarak ifade veren İsa Akman,
1994 yılında ölü bulunan oğlu Yahya'nın cesedini taşların altında
kendi elleriyle çıkardığını söyledi.
Baba Akman, oğlunun yüzük parmağının yarısına kadar kesik olduğunu
ve yüzüğünün alınmış olduğunu gördüğünü belirtti.
Aralarında Albay Cemal Temizöz ve eski Cizre Belediye Başkanı
Korucubaşı Kamil Atağ'ın da bulunduğu Şırnak'ın Cizre ilçesinde
1993-95 yılları arasında işlenen faili meçhuller cinayetlerle
ilgili davada mağdurlar ifade vermeye devam ediyor. Oğlu Yahya
Akman, Mart 1994 yılında, Holan mevkinde 3 kişiyle birlikte ölü
bulunan Yahya'nın babası İsa Akman ifade verdi.
Oğlunun Cizre'de kuzeni Aziz ile sigara satarken gözaltına
alındığını anlatan baba Akman, şöyle konuştu: "Yaşları küçük
olduğundan bırakırlar düşüncesiyle takip etmedik. Bir saat kadar
bekledik, dönmeyince takip ettik. JİTEM'in yakaladığını ve Botaş
Karakolu'na götürüldüğünü öğrendik. Ertesi gün savcılığa dilekçe
verdik. Onlar da "jandarmadan sorun" şeklinde cevap verdiler. İdil
ve Şırnak'tan sorduk, bulamadık. Olaydan sonra Silopi Emniyetine
gittik. Yanımda Abdullah Akman ile Reşit Gasyak da vardı. Bu sırada
Emniyet Müdürlüğü kapısında onları dipçikle dövdüklerini gördüm.
Ben içeri girmedim. Oradan ayrıldık. Sonra Holan tarafındaki
köylüler geldi. Bize "Holan tarafında arayın" dediler. Bunun
üzerine Leyla Gasyak ve ben onu aradık. Leyla bana, "Yahya ve
Aziz'in derenin yanında bir taşlığın altında öldürüldüğünü"
söyledi. Sonra gittik baktık. Taşların altında 4 cesedin olduğunu
gördük ve cesetleri çıkardık. Bu arada olay mahalline 2 panzer, bir
askeri araçla birlikte askerler geldi. Askerler bize silah
doğrultarak olay yerinden uzaklaşmamızı söylediler. Cesetlerin
olduğu yere korucular geldi. 4 cesedi traktörün römorkuna koyarak
Cizre'ye hastaneye getirdik. Burada halk da toplandı. Halkın
toplandığını gören güvenlik güçleri üzerimize köpekleri saldılar.
Cesetler çıktığında oğlum Yahya'yı teşhis ettik. Daha sonra
cesetleri mezara gömdüler. O günden bu yana soruşturma
yapılmadı."
Selim Hoca diye bilinen birinin evinin yanına gelerek silah
doğrultuğunu anlatan baba Akman, "Bana 'bir daha oğlunun bahsini
edersen evine gaz bombası atacağım' dedi. Bir süre sonra Ramazan
Hoca ve Cebbar adındakiler Selim Hoca gibi beni tehdit etti.
Tanımadığım sivil biri de gelerek bana tehditler savurdu.
Korktuğumdan dolayı şikayette bulunmadım. Oğlumun kimseyle husumeti
yoktu." dedi.
Oğlunun cesedini olay yerinde teşhis ettiğini, vücudunda 6 kurşun
yarası olduğunu aktaran Akman, "Oğlumun yüzük parmağı yarısına
kadar kesikti. Yüzüğü de yoktu." diye konuştu.
Mahkeme başkanının sorusu üzerine İsa Akman, oğlunun Bedran (Adem
Yakin) ile Abdulhakim Güven'in öldürdüğünü düşündüğünü belirtti.
Yine başkanın isteği üzerine Akman, Adem Yakin ile Abdulhakim
Güven'i doğru teşhis etti. Baba Akman, görgü tanıklarının kendisine
oğlunun Bedran ile Abdulhakim'in tarafından götürüldüğünü
aktardığını ifade etti.
Sanık avukatları, Yahya Akman'ın öldürüldüğü olayla ilgili Leyla
Gasyak, Agit Malgaz, Emine Tadik ve İsa Akman'ın ifade verdiğini,
ancak olayın oluşu, mekanı ve süresiyle ilgili farklı ifadeler
verdiğini ileri sürdü.