Acil tıp teknisyeni ve teknikerleri Kovid-19 salgınında yoğun mesaide
Abone olSağlık hizmetlerinde hastalara ilk tedavi elini uzatan acil tıp teknisyeni ve teknikerleri, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) sürecinde de fedakarca çalışmalarını sürdürüyor.
Dünya genelinde görülen Kovid-19 salgınında mesai kavramı gözetmeksizin görevlerini sürdüren tüm sağlık çalışanları gibi acil tıp teknisyeni ve teknikerleri de hastaları hayatta tutmak için zamanla yarışıyor.
Çankırı 112 Acil Serviste acil tıp teknisyeni olarak görev yapan Hatice Karakaya, AA muhabirine, bir yılı aşkın süredir koronavirüs salgınıyla mücadele ettiklerini söyledi.
Her sağlık çalışanının olduğu gibi kendilerinin de salgın döneminde yüklerinin arttığını belirten Karakaya, "Vakaya çıkışlarımızda kişisel koruyucu ekipmanlarımızı giymek ve sonrasında bütün ambulansın tamamını dezenfekte etmek zorunda kaldık. Vakadan vakaya geçiş sürelerini en aza indirmek için İl Sağlık Müdürlüğü ve Başhekimliğimizin desteğiyle dezenfeksiyonlarımızı manuel değil cihazlarımızla gerçekleştirdik." dedi.
Salgın döneminde yaşanan sokağa çıkma kısıtlamalarında insanların panik yaparak en ufak şikayetlerinde ambulans çağırdıklarını aktaran Karakaya, şunları söyledi:
"Bu bizim vakaya ayırdığımız süreyi ve vaka sayılarımızı artırdı. Böyle olunca daha çok çalışmak zorunda kaldık. Canla başla ekiplerimizi çoğaltarak, kısa sürede vakadan vakaya geçerek işlerimizi yapmaya çalıştık. Bütün sağlık çalışanları gibi 112 çalışanları da fedakarlık etmeye devam etti. Biz çalışmalarımıza canla başla, izinlerimizden feragat ederek, mesai saatlerimizi çoğaltarak devam ettik."
"Vaka sayılarımız 3-4 kat arttı"
Eldivan 1 Nolu Acil Sağlık Hizmetlerinde acil tıp teknikeri (paramedik) olarak görev yapan Müzeyyen Karahan da salgın sürecinde tüm sağlık çalışanları gibi kendilerinin de çok yorulduklarını ifade etti.
Salgın nedeniyle dezenfeksiyon, koruyucu ekipman, el hijyeninin önemini tam olarak kavradıklarını aktaran Karahan, "Bu süreçte hastalar, hastalığın seyrini tam bilmediği için, hastalıkla ilgili tam bilgi sahibi olmadığı için hastalığın ikinci veya üçüncü gününde eklem ağrıları, göğüs ağrısı, ateş gibi şikayetleri için 112'ye başvurdu. Bu da bizim iş yükümüzü artırdı. Vaka sayılarımız 3-4 katı arttı. Kendi bölgelerimize yetişemez olduk." diye konuştu.
Ailesinin sağlığı için 3 ay boyunca yalnız kaldığını ve büyük zorluklar yaşadığını anlatan Karahan, "Onların sağlığı için ailelerinizle görüşmek istemiyorsunuz. Ailemden uzak kalmak, onların sağlıklı olduğunu bilmek bize yeter ama her şeyden önce zordu. Ekip arkadaşlarımızı, mesai arkadaşlarımızı kaybettik, bunlar üzücüydü." ifadesinde bulundu.
Aşılama çalışmalarıyla birlikte kısıtlamaların kalkmaya başladığını hatırlatan Karahan, kimsenin rehavete kapılmadan tedbiri elden bırakmaması gerektiğini vurguladı.
Paramedik İbrahim Burak Şahin de salgın nedeniyle vaka sürelerinde uzamalar yaşandığını aktardı.
Vakalara 90 saniye içinde çıkmaları gerektiğini, bu süreyi koruyabilmek için salgın sürecinde de özverili bir şekilde çalışmaya devam ettiklerini anlatan Şahin, şunları kaydetti:
"İnsanlar bu süreçte çok yıprandı, sosyal hayatlarından koptu. Biz de bu süreçte hem sosyal hayatımızı yaşayamadık hem de ailemizle zaman geçiremedik. Bizim için zorlu bir süreç oldu. İş yükümüz de çok arttığı için bu süreçte çok zorlandık diyebilirim."