Açıköğretimli memura en ballı maaş!

MHP'li Faruk Bal'dan RTÜK'e ağır eleştiri. RTÜK'ün özerkliğini yitirdiğini, bazı üyelerin kurumun bütçesinden gezip tozduğunu, yılın büyük bölümünü seyahatlerde geçirdiğini söyleyen Bal, Başbakanlık Denetleme Kurulu'nca sürdürülen soruşturmanın bir an önce bitirilerek, kamuoyuna açıklanmasını istedi. Bal'ın verdiği bir memur örneği ise herkesi şaşırttı!

MHP Konya Milletvekili Faruk Bal, TBMM'de görüşmeleri süren RTÜK Kanun Tasarısı üzerinde partisi adına yaptığı konuşmada, hükümeti eleştirdi bazı medya gruplarının sindirildiğini iddia etti. Etnik ayrımcılığın arttığını ve yozlaşmanın medya tarafından körüklendiğini söyleyen Bal, bazı TV sahiplerinin de tehdit edildiğini iddia etti. İşte Meclis kürsüsündeki o ilginç iddia:

"Üç yönlü, üç görüntülü bir basın var Türkiye’de. Birinci görüntü vahim bir görüntü, basın mensupları topyekûn hapiste; Kanaltürk televizyonunun eski sahibi hapiste, ART televizyonunun eski sahibi hapisteydi, çıktı. “Sakın konuşma, yoksa girersin.” diye bir tehdit aldı, susuyor şimdi!

 

Siyasi fikri elbette ki bunların Milliyetçi Hareket Partisinden farklı. Gene, İşçi Partisinin sahibi Doğu Perinçek içeride, Mehmet Haberal içeride; uluslararası değerde bir bilim adamı içeride. Bunların ortak özelliği nedir? Bunların ortak özelliği, AKP iktidarına muhalif yayın yapmak." 

"MEDYANIN YÜZDE 70'İ AKP'LİLEŞTİ"

Hükümete yakın medya kuruluşlarının desteklendiğini ve bu yayın kuruluşlarında AKP propagandası yapıldığını söyleyen Bal, bu kuruluşların milletin fitresinden, zekatından ve sadakasından beslendiklerini iddia etti. İşte Bal'ın sözleri:

"Değerli arkadaşlarım, işte bu tek yanlı yayın Türkiye’yi tehdit etmektedir. Türkiye’yi nasıl tehdit etmektedir? Basının yüzde 70’e yakın bir rakamı AKP’lileşti. Yüzde 30’a yakını, “Candaş” diyordunuz, candaşın şimdi canı çıktı, çok vahim bir duruma düşürüldü vergi tehdidiyle, diğerleri hapiste. Dolayısıyla medyaya tek yönlü bir ses hâkim. Medyada, dördüncü kuvvette tek yönlü sesin bulunduğu yer asla, kata demokrasi değildir, bulunduğu yer diktadır. Şimdi diktaya gidiyoruz. Bu gidişi bir tek ben söylemiyorum, MHP de söylemiyor. Bu gidişi, bakın, uluslararası, basın özgürlüğü ve demokrasi konusunda araştırma yapan bir kuruluş ilan ediyor. 178 ülkede basın özgürlüğü açısından bir sıralama yapılmış, Türkiye geçen sene 122’nci sıradaymış, şimdi 138’inci sıraya düşmüş. 

Basın partileşmiş, devlet organları partileşmiş, sermaye partileşmiş ve yargı partileşmiş ve AKP’lileşmiş. Burada demokrasi olabilir mi? Burada demokrasi denildiği zaman, arkasından, hepimizin bildiği bir lafı da söylememiz lazım: “Ruhuna veleddalin amin.” Geldiğimiz nokta bu."

"RTÜK'DE İLGİNÇ ATAMA"

MHP Milletvekili Bal, RTÜK'ün personel politikasını da eleştirdi, kuruma iki yıllık açıköğretim mezununun uzman olarak atamasının yapıldığını ifade etti. Aynı kişinin daha sonra Tarım Bakanlığı'nda bakan danışmanı olarak görevlendirildiğini söyleyen Bal, bu kişiye RTÜK tarafından ayda 4 bin liralık ödeme yapıldığını söyledi. Bal şöyle konuştu:

"Bununla kalmıyor tabii. RTÜK’ün sayın üyeleri özerkliği “Canımın istediği yere giderim, canımın istediği yere gelirim, gezerim, tozarım.” şeklinde anlaşılıyor. Aynen Sayın Başbakanın Başbakanlığı  “Astığın astık, kestiğin kestik” gibi anlaması gibi. 

Şimdi, yani ben şaşırdım. Herkes kamu görevi yapmıştır, ben de kamu görevi yapanlardan birisiyim ama görev süresi içerisinde 860 gün yurt içi geçici görevde bulunmuş, 140 gün yurt dışı görevinde bulunmuş bir kurum başkanını hatırlamıyorum ama Sayın RTÜK Başkanı böyle bir görevde bulunmuş. 

Bir başkası 212 gün yurt içi, 186 gün yurt dışı görevde bulunmuş."