Açıkgörüşte devrim gibi karar
Abone olF Tipi Cezaevi'ndeki mahkum, birinci derece yakınlarının dışında kişilerle açık görüş hakkı için girdiği hukuk mücadelesini kazandı.
Yasadışı örgüt üyesi olduğu gerekçesiyle aldığı
ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası Sincan F Tipi Yüksek
Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'nda infaz edilen bir mahkum,
2006'da Danıştay 10'uncu Dairesi'ne başvurarak "Hükümlü ve
Tutukluların Ziyaret Edilmeleri Hakkındaki Yönetmeliğin" 14'üncü
maddesinin iptalini istedi.
Mahkûm, bu maddenin "kendisi gibi bekâr ve annebabası hayatta
olmayan hükümlülerin açık görüş olanağını kaldırarak insan
haklarına ve eşitliğe aykırı düzenleme getirdiğini, yasa hükmünü
daraltarak normlar hiyerarşisi kuralını ihlal ettiğini"
savunuyordu.
Savunma "güvenlik zafiyetini engellemek amacıyla kapalı
görüşe gelebilecek kişiler ile açık görüşe gelebilecek ziyaretçiler
arasında ayrıma gidildiğini" belirterek davanın reddini
istedi.
Dosyayı inceleyen Danıştay Tetkik Hâkimi, mahkûmun itirazını
geçerli buldu. Hâkim, 5275 sayılı kanunun "hükümlüyü
ziyaret" başlıklı 83'üncü maddesinin, Adalet Bakanlığı'na
açık ve kapalı görüşlerin yalnızca saat, yer ve süre gibi
koşullarını düzenleme yetkisi verdiğine dikkat çekti.
Danıştay savcısı bu görüşe katılarak, kanunun Adalet Bakanlığı'na
ziyaretçileri belirleme yetkisini vermediğini vurguladı. Savcı,
ziyaretçileri sınırlayıcı düzenleme getiren yönetmeliğin 14.
maddesinin, Anayasa'nın 124. maddesine ve normlar hiyerarşisine
uymadığını kaydetti.
MEKTUPLA ÖĞRENDİLER
Danıştay hem yönetmeliğin 14. maddesinin iptaline, hem de 658.7
liralık mahkeme masrafının davcıya ödenmesine karar verdi. Karara
30 günlük yasal süre içinde itiraz gelmedi. Böylece, yaklaşık 10
yıl önce F Tipi'ne gönderilen ve o günden beri de anne, baba, eş,
çocuk ve torunları dışında hiç kimseyle açık görüş yapamayan siyasi
mahkûmları sevindirecek karar kesinleşti.
Adalet Bakanlığı, kararı cezaevlerine tebliğ etti. Ancak kararın
üzerinden neredeyse 10 ay geçmesine karşın F Tipi Cezaevleri'nde
kalan mahkûmlara bildirim yapılmadı. Mahkûmlar, diğer
cezaevlerindeki hükümlülerle mektuplaşırken gelişmeden haberdar
olabildi.