Emeklerken ben, ayağa
kaldırdın beni kollarımdan tutarak…
Ve arkama geçip itmeye
başladın beni o güzel yolun başından ileri doğru…
Ayakta durabileceğime emin
olduktan sonra…
Dedin ki:
“En önemlisi, her zaman
olabilmek yan yana.”
***
Bazen beni yalnız
bıraktın, benim için, bu yolda tek başıma yürüyebildiğimi de
görebilmek için…
O anlamlı çizgilerini
çizdin yolun, sınırlarını belirledin ve bir köşeye çekilip beni
izlemeye başladın…
Biliyordum gözlerin
üzerimde…
Merak etme…
Dimdik ve ilkeli bir
şekilde ilerliyorum…
Hiç sapmadan o yemyeşil, o
sıcacık, o anlamlı yoldan…
Hiç ayrılmadan benim için
yarattığın o güzel dünyadan…
Biliyorum;
Her zaman ayakta duramaz
insan, bazen sallanır, bazen yuvarlanır…
Dedin ki:
“Önemli olan düştüğünde
ayağa kalkmaktır. Tökezlesen de bu yolda ellerim hep üstünde,
kalbim hep seninle.”
Bazen bunu hissetmek
yetebilir…
***
Yoruldum…
İlk kez kaydı ayağım o
sağlam yolda…
Varlığını hissedemedim bir
an…
Sendeleyerek baktım
etrafıma, aradım her yerde…
Hani beni hep takip eden
gözlerin nerede?
Orada mısın? Duyuyor musun
beni?
Şimdi ben, sana soruyorum
yüreği dev adam…
(Ne söylesem sana
seslendiğimde?…)
Her şeyim…
Açar mısın kollarını, düşe
kalka sana geldiğimde?