AB'ye laiklik dersleri
Abone olBaşbakan, AB anayasasında dini atıfta bulunulmaması ve küçük Avrupa'ya hapsolunmaması çağrısı yaptı.
İtalyan düşünce kuruluşu Ambrosetti'nin tüm dünyadan lider,
işadamları ve Nobel ödüllü bilim adamlarını ağırladığı forumu bu
yıl AB süreci ile Türkiye'ye odaklanırken, Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan da forumun en rağbet gören konuğu oldu. Forumda bir dizi
konuşma yapan Erdoğan, 'AB ve Kurumsallaşma' oturumuna, 'AB,
Konvansiyon ve kurumlar' başlıklı konuşmasıyla katıldı. Başbakan,
Avrupa Konvansiyonu'nun hazırladığı ve dine atıfta bulunmayan AB
anayasası taslağına İtalya, İspanya ve Polonya'nın 'Hıristiyan
köken' ifadesini koyma girişimlerini, "Belli coğrafyalara ve belli
doğmatik düşünce mantığına hapsolmuş medeniyetler sonunda yok olur.
Hıristiyan değerlere atıfta bulunulması, birliğin diğer kültürlerle
etkileşimini sınırlar ve ortak değerleri paylaşanlar açısından bir
ayrımcılık teşkil eder" diye eleştirdi. 'Bizi Avrupalı yapan...'
Böyle bir anlayışın Avrupa'yı 'Küçük Avrupa'ya hapsedeceğini
söyleyen Erdoğan, "Avrupa'nın eriştiği olgunluk düzeyinde
Avrupalılığı belli bir coğrafya, inanç veya geleneğe hapsetmenin
mümkün olmadığını düşünmekteyim. Avrupa'nın çokkültürlü ve modern
bir toplum yapısını dev bir ulus-devlet anlayışına yeğlemekte
olduğunu görüyorum" dedi. Erdoğan, daha sonra, 'Odaktaki Ülke:
Türkiye' oturumunda, "Türkiye'yi Avrupalı yapan Avrupa değerlerini,
katılımcı demokrasiyi, çoğulculuğu, hukukun üstünlüğünü, insan
haklarını, laikliği, düşünce özgürlüğünü benimsemesidir" dedi.
Başbakan, Türkiye'nin laik, dışa dönük, girişimci kimliği, nüfusu,
büyüklüğü, özel siyasi ve stratejik etkinliğiyle AB'de öncü rol
oynayacağını belirtti. Erdoğan, AB'nin sınırlarının Türkiye'yi
kapsamadığı savlarına, "Avrupa'nın değişmez sınırları hiç
olmamıştır. AB'nin sınırları bugüne dek tanımlanmamıştır. Genişleme
coğrafi değil siyasi gerekçelere dayanmıştır. AB müktesebatı
çerçevesinde üyelik koşulları Kopenhag Kriterleri'dir" karşılığını
verdi. Türkiye nüfusunun 25 yıl sonra 85 milyonda sabitleşerek
AB'nin yüzde 10'unu oluşturacağını anlatan Erdoğan, yüzde 8
oranında büyüme hızıyla AB'ye yük getirmek bir yana ekonomik
dinamizm yaratacağını söyledi. AB'nin küresel güç olabilmesi için
Türkiye'nin getireceği stratejik boyut ve derinliğin önemli
olduğunu vurguladı. 'BM kararı rahatlatır' Başbakan, Forum'un
ardından düzenlediği basın toplantısında AB'ye "Asıl Türkiye'yi
nasıl AB'nin içine alırız diye düşünüp süreci çok daha anlamlı ve
farklı kılabilecek bir gayretin içerisine girmek mümkün" diye
seslendi. Erdoğan, Arap aleminin Irak'ta Türk askerine muhalefetini
değerlendirirken, "Savaş öncesinde sorumluluk almayanların şimdiki
yaklaşımlarını çok kolaycı buluyorum. Türkiye savaş öncesinde bedel
ödeyerek de olsa belli sorumlukları daha sonra yerine getirdi. Irak
için değerlendirmeler sürüyor. Bazı askeri riskler var. BM kararı
elimizi kolaylaştırır" dedi. Berlusconi'yle yemek Devlet Bakanı Ali
Babacan, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, işaramları Sakıp Sabancı,
Ferit Şahenk ve Mustafa Koç'un eşlik ettiği Erdoğan, daha sonra
Roma'ya geçerek 'dostum' dediği İtalya Başbakanı Silvio
Berlusconi'yle onuruna verdiği özel akşam yemeğinde bir araya
geldi. Kaynak : Radikal