AB'ye 'Allah belanı versin' isyanı
Abone olAbdullah Gül'e göre AB konusunda Türkiye'nin karşısında iki cephe var: Birinci gruptakiler bize 'Allah belanı versin' dedirtmek istiyor.
Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, Kayserili. Cuma günü Develi'deki
Saray Halı ve Saray Çiftliği'nde açılışlar yaptı. Sonra da gündemin
sıcak konuları hakkında soruları cevaplandırdı. Doğal olarak en
önemli sorular 'Avrupa Birliği ve başmüzakereci' hakkındaydı. Gül
bu konularda çarpıcı açıklamalar yaptı. Başmüzakerecinin ne zaman
belirleneceğine ilişkin soruya şöyle cevap verdi:
'Daha geçen gün Ortaklık Konseyi toplantısı için Brüksel'deydim.
Kimseden 'Başmüzakereciyi ne zaman belirleyeceksiniz?' sorusu
duymadım. İçerde bu konu fazla kafaya takılıyor.'
Gül'e 'birçok platformda baş müzakerecinin belirlenmesinin
geciktiği dile getiriliyor. Buna bağlı olarak Türkiye'nin 17
Aralık'tan sonra hız kestiğini düşünenler de var' tespiti
aktarılıyor. Gül'ün cevabı ilginç:
'Bakın zaman zaman ben de şahit oluyorum. Brüksel'deki
arkadaşlarınız AB Komisyonu yetkililerine, 'Türkiye'de bir
yavaşlama görüyor musunuz' diye soruyor. Onlar da hemen bu soruları
fırsat biliyor. AB konusunda karşımızda iki çevre var. Birinci
gruptakiler bize, 'Allah belanı versin' dedirtmek istiyor. İkinci
gruptakiler de fırsattan istifade her şeyi sokuşturmak istiyor.
Oysa biz AB yolunda üzerimize düşeni yaptık ve yapmaya da devam
edeceğiz. 3 Ekim'de başlayacak müzakere süreci öncesi ve sonrasını
da iyi değerlendirmemiz gerekiyor. Bunun bilincindeyiz.'
Şirketlerin değeri arttı
Dışişleri Bakanı'na göre Türkiye'de gerek kamu gerekse özel sektör
şirketlerinin değeri 17 Aralık'tan sonra arttı. Gül buna örnek
olarak iki banka satışını gösteriyor: Türk Ekonomi Bankası (TEB)
ile Dışbank'ın satışında ortaya çıkan rakamlar değer artışını
gösteriyor. Türk Telekom'a da çok ilgi var. Fiyatın 17 Aralık
öncesine göre çok daha iyi çıkacağını düşünüyorum.
'Telecom Italia yeni jest beklemesin'
Cuma günü yapılan 'Yatırımcı Danışma Konseyi' toplantısına Telecom
Italia'nın Başkanı Marco Tronchetti Provera'nın sözleri damga
vurmuştu. Provera 'Türk Telekom'u alamadıkları takdirde 3 milyar
dolar yatırım yaptıkları Avea'dan da çıkmak durumunda
kalacaklarını' söylemişti. Gül bu konuda şunları söyledi:
Telecom Italia'nın Türk Telekom'u almada daha istekli
davranabileceklerini düşünmek lazım. Başkası 10 milyar dolar
verirse, onlar çıkarır 11 milyar dolar verir alır.
Gül, 'Açıklamada tehdit havası var mı?' sorusuna ise şu yanıtı
verdi: Biz hükümet olarak onlara yeteri kadar favour (jest) yaptık.
Biz geldiğimizde tıkanmış bir sorun vardı, çözdük. (Aria'nın Türk
Telekom'a ait Aycell'le birleştirilip yüzde 40 TİM, yüzde 40 Türk
Telekom ve yüzde 20 İş Bankası ortaklığıyla yaratılan Avea'yı
kastediyor.) Türk Telekom'u TIM'in alması bizi memnun eder. 9'sa
onlar 10, 10'sa 11 verip Telekom'u alırlar.
Erdemir'e bakışı
Abdullah Gül, 'Erdemir kârlı, satılmasın' diyenlere şunları
söylüyor:
'Erdemir gibi birçok kuruluşta çok başarılı sonuçlar elde ediliyor
ve edilecek. Ancak, bu başarı bizi kandıramaz. Bize düşen o
kuruluşların iyi duruma getirilmesini sağlayıp zirvedeyken
satılmasını sağlamak. Bugün başarılar elde eden kamu şirketlerinin
yarın bir başka yönetimle aynı başarılı sonuçları elde
edebileceğini kim garanti edebilir ki?'
Kaynak: