AB'nin yasağı Türkiye'ye yaradı

Dış Ticaret Müsteşarı Tuncer Kayalar, Avrupa Birliği'nin (AB), Çin menşeli tekstil ve konfeksiyon ürünlerine getirdiği ithalat sınırlamasının, Türkiye'nin bu pazarda haksız rekabete bağlı pay kaybetmesinin de bir ölçüde önüne geçeceğini belirtti. Kayalar, yaptığı yazılı açıklamada, AB'nin, 11 Haziran'da Pekin'de Çin ile imzaladığı mutabakat zaptı ile Çin menşeli 10 kategorideki tekstil ve konfeksiyon ürününün ithalatına 2007 yılının sonuna kadar sınırlama getirdiğini hatırlattı. Söz konusu kategorilerde yer alan ürünlerin, Türkiye'nin AB'ye ihracatında önemli yer tuttuğuna işaret eden Kayalar, şu bilgiyi verdi: ''Kısıtlanan kategoriler arasında yer alan kategori 4 (gömlekler, tişörtler), kategori 5 (anoraklar, kazaklar), kategori 6 (erkekler için şortlar), AB'de pazar payımızın en yüksek olduğu ilk üç ürün grubudur. Söz konusu sınırlama kapsamında 10 kategori üzerinden Türkiye'nin AB'ye 2004 yılında gerçekleştirdiği ihracatın toplamı ise yaklaşık 4.5 milyar dolardır. Öngörülen kısıtlama mekanizmaları çerçevesinde AB'nin artan Çin menşeli tekstil ve konfeksiyon ürünü ithalatına karşı önlem alması, Türkiye'nin bu pazarda haksız rekabete bağlı pay kaybetmesinin de bir ölçüde önüne geçecektir.'' Dünya Tİcaret Örgütü (DTÖ) Kuruluş Anlaşması'nın ekinde yer alan Tekstil ve Giyim Anlaşması'nın (TGA) sona ermesiyle 1 Ocak 2005'te kotaların kaldırıldığını hatırlatan Kayalar, açıklamasında, ''Bu yeni dönemde, ne yazık ki anlaşmanın akredildiği tarihte elde edilmesi hedeflenen sonuçların tam tersine, üye ülkelerin tekstil ve konfeksiyon sektörlerinin ayakta kalma mücadelesi verdiği bir ortam oluştu'' ifadesine yer verdi. Bugün tekstil ve konfeksiyon sektörüne önemli ölçüde yatırımlarını kaydırmış olan ve aralarında Türkiye'nin de bulunduğu çok sayıda ülkenin kotasız dönemde iç pazarda yaşadıkları ithalat baskılarının yanı sıra AB ve ABD gibi iki büyük geleneksel ihraç pazarında da sıkıntılarla karşılaştığını anlatan Kayalar, bu sıkıntıların ana kaynağının da Çin kaynaklı haksız rekabet olduğunu vurguladı. Tekstil ve konfeksiyon sektörünün Türkiye'nin toplam ihracatının yüzde 29'unu oluşturduğunu, sektörün ihracatının yüzde 63'ünün AB'ye yönelik olduğunu hatırlatan Kayalar, Türkiye ekonomisi ve ihracatındaki yeri bakımından bu sektörün sorunlarının çözümünün özel önem taşıdığına işaret etti. TGA sonrasında karşılaşılacak sorunların çözümü konusunda, Türkiye'nin öncülüğünde bir grup DTÖ üyesi ülkenin, Çin, Hong Kong, Hindistan gibi ülkelerin muhalefetine karşın Mal Ticaret Konseyi'nin resmi ve gayriresmi toplantılarından aktif bir şekilde çalışmalarını sürdürdüğünü kaydeden Dış Ticaret Müsteşarı Kayalar, bu çalışmalar sırasında sektör temsilcileri ile yakın işbiriği yapıldığını da belirtti. Tuncer Kayalar, Çin menşeli ürünlerin iç pazarda yarattığı sorunlara karşı DTM tarafından gerekli önlemlerin alınarak, Çin'in DTÖ'ye katılımına ilişkin hükümlere uygun olarak, bu ülke menşeli tekstil ve konfeksiyon ithalatında 42 kategoride 9 Ocak'tan itibaren korunma önlemi uygulandığını hatırlattı. DTM'nin, Çin, Hong Kong gibi DTÖ üyelerinin yoğun mahalefetine karşın ''Tekstil ve Giyim Anlaşması Sonrasına Uyum'' konusunun DTÖ gündeminde tutulmasına yönelik çalışmaları kararlılıkla sürdüreceğini belirten Kayalar, bu süreçten sektörün güçlenerek çıkması için sektöre her türlü hukuki ve teknik desteğin verileceğini de vurguladı.