AB'nin Türkiye'ye muhtaç olması İngiliz yazarı kızdırdı
Abone olİNGİLTERE'de yayınlanan Guardian gazetesi bugünkü sayısında 2 tam sayfayı Brüksel Zirvesi'ne ayırdı. Gazetenin hedefinde ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan vardı.
Guardian gazetesinin önemli yazarlarından Simon Tisdall
bugünkü analizinde, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın AB nezdinde güvenilmez
bir müttefik haline geldiği iddiasında
bulundu.
AB'nin Suriyeli mülteciler konusunda Türkiye'yle işbirliği yapma zorunluluğu deneyimli gazeteciyi sinirlendirdi. Tisdall yazısı boyunca Cumhurbaşkanı Erdoğan hakkında sert ifadelerin bulunduğu iddialar kaleme aldı.
Gazete bugün, Türkiye-AB zirvesiyle ilgili haber ve analizlerine iki tam sayfa ayırdı.
Bu sayfalarda gazetenin editoryal kadrosundan ve yazarlarından Simon Tisdall'ın analizi de yer aldı.
Yazı, "Erdoğan: Avrupa'nın güvenilmez
müttefiki" başlığını taşıyor.
Simon Tisdall, "Suriye krizinin başından bu yana Erdoğan'ın, Avrupa açısından güvenilmez ve sorunlu bir ortak olduğunu kanıtladığını" ileri sürdü ve ekledi:
"Ancak AB'nin onun (göçmen krizi konusunda) yardımına acil ihtiyacı, birliğin onunla ilgili kuşkularından daha ağır basıyor."
ERDOĞAN ZAMAN'LA BRÜKSEL'E EL HAREKETİ ÇEKTİ
Zaman gazetesine el konulmasının, Erdoğan'ın muhalefeti susturmaya yönelik çabalarının son adımı olduğunu iddia eden Tisdall, gazeteye yapılanın tam da AB zirvesinin öncesine denk gelmesine dikkat çekiyor ve şu yorumu yapıyor:
"Aslına bakılırsa Erdoğan, zirvenin arifesinde Brüksel'e el hareketi çekti".
Tisdall, Erdoğan'ın anayasayı Putin tarzında dönüştürmek istediğini, başkanlık sistemini yaratma çabasının birçok Türk tarafından eleştirildiğini yazıyor. Ancak bu ve benzer gelişmeler karşısında AB Komisyonu'nun boyun eğdiğini belirtiyor yazar.
Tisdall, Türkiye'deki insan hakları ihlalleri ve Türkiye'nin doğusundaki operasyonlarla ilgili AB'nin tavrını özetle şöyle açıklıyor:
"Geçen sonbaharda Brüksel, Türkiye'nin AB üyeliğiyle ilgili ilerleme raporunun yayımlanmasını geciktirdi. Çünkü rapor, Türkiye'nin insan hakları sicili ve demokrasi eksiklikleriyle ilgili sert eleştirilerle doluydu. Açıklanmayan amaç, Erdoğan'la iyi geçinmekti.
Türk Cumhurbaşkanı'nın yenilediği, özerklik peşindeki PKK militanlarıyla mücadele adına, Türkiye'nin güneydoğusundaki Kürtlere karşı yürütülen yıpratma savaşı, yine büyük oranda eleştirisiz kaldı."
Tisdall daha sonra, Erdoğan'ın Suriye politikasını da eleştiriyor ve "Erdoğan'ın saldırgan tutumu, geçen sonbaharda bir Rus uçağını düşürme talimatı vermesiyle, Suriye savaşını süper güçlerin çatışmasına çevirmeye yaklaştırdı" diye yazıyor.
Yazının sonunda Tisdall, "Erdoğan'ın siyasi ve kişisel olarak kindar biri olduğunu, kolay kolay yanlış yaptığını kabul etmediğini, kolayca tepesinin atabildiğini ve bunların hepsinin kendisini AB nezdinde son derece öngörülemez biri haline çevirdiğini" yazıyor.