AB’nin Mısır toplantısı başladı
Abone olAvrupa Birliği Dışişleri Bakanları, Mısır’daki olayları görüşmek üzere Brüksel’de toplandı. <br/>Mısır Genelkurmay Başkanı Sisi’nin yönetime...
Avrupa Birliği Dışişleri Bakanları, Mısır’daki olayları görüşmek
üzere Brüksel’de toplandı.
Mısır Genelkurmay Başkanı Sisi’nin yönetime el koyarak
Cumhurbaşkanı Mursi’nin görevine son vermesiyle birlikte Mısır’da
yaşanan karışıklıklar sonrası toplanma kararı alan Dışişleri
Bakanları, bugün Mısır’la ilgili önemli kararlar alacak. Mısır
meydanlarında son birkaç günde yaşanan büyük çatışmalar ve Mısır
ordusunun sivillere karşı tutumu nedeniyle AB ilk önce 19
Ağustos’ta Brüksel’de üst düzey diplomatlarını Siyasi Güvenlik
Komitesi toplantısında bir araya getirdi ve bu toplantıdan da
bugünkü AB Dışişleri Bakanlarının Mısır gündemli acil zirve
yapacağı kararı çıktı. AB-Mısır ilişkilerinin gözden geçirileceği
ve Mısır’a yapılması planlanan yardımların kesilebileceği açıkça
ifade edilen bu zirve öncesi AB bakanları da konu hakkında önemli
açıklamalarda bulundu.
İsveç Dışişleri Bakanı Carl Bildt toplantı öncesi yaptığı
açıklamada, artık yüksek sesle konuşmanın vaktinin geldiğini
belirterek, “Artık yüksek sesle konuşmanın vakti. Avrupa’nın sesi
duyulmalı ve Mısır’da yaşananların asıl sorumlusunun rejim güçleri
olduğu ifade edilmelidir. Şimdiye kadar olağanüstü hal uygulamasını
ve binlerce kişinin öldürüldüğünü ve gözaltına alındığını gördük.
Bunlar modern Mısır tarihinde daha önce görülmemiş büyüklükte bir
şiddet ve bu konuda artık AB bir şeyler söylemeli" şeklinde
konuştu. Suudi Arabistan’ın Mısır’a yardım edebileceğini de
hatırlatılan Bildt, "Ben AB vatandaşlarının vergisinin nereye
gittiğinden sorumluyum Suudi Arabistan halkının vergisinin nereye
gittiğinden değil. Onlar paralarını kendi değerleri yönünde
harcarlar biz AB değerleri yönünde" dedi. ’Yaptırım’ sözcüğünü
şimdilik kullanmak istemeyen Bildt, daha ziyade ’yardımı ve desteği
kesmek’ şeklinde adımlar atılabileceğini dile getirdi. Ekonomik
tepkilerin yeterli olup olmayacağını bilmediğini de ifade eden
Bildt her şeye rağmen AB’nin demokratik prensipleri ve değerleri
doğrultusunda güçlü bir mesaj vermiş olacağını kaydetti.
Hollanda Dışişleri Bakanı Frans Timmermans ise, Mısır ordusunu
silahla donatmanın akıllıca bir şey olmayacağını dile getirerek
yaptığı açıklamasında, “Bize göre açık ve net olan bir şey var ki o
da içinde bulunduğumuz durumda Mısır ordusunu daha fazla araç gereç
ve silahla donatmak akılcı bir seçenek değil. Son haftalarda
gördüğümüz tüm şiddet Mısır’da her iki tarafta da radikal unsurları
sürücü koltuğuna geçirmiş oldu. Biz Hollanda olarak hiçbir şey
ihraç etmeme kararı zaten aldık. Almanya ve Fransa da benzer
görüştüler" dedi. AB ile Mısır arasında güvenlik işbirliğinin ne
olacağı sorusuna ise Timmermans, kendi halkına benzeri görülmemiş
bir şiddet uygulayan Mısır ile şu aşamada herhangi bir işbirliği
adım atılamayacağını ancak elbette orta uzun vadede durumu değişen
bir Mısır ile mutlaka AB’nin güvenlik ve diğer alanlarda işbirliği
yapacağını ancak bunun için muhakkak demokratik yola geri girilmesi
gerektiğini belirtti.
İngiltere Dışişleri Bakanı William Hague de, demokrasinin yanında
olduklarını belirterek yaptığı açıklamasında, “Biz Mısır’da hiçbir
tarafı tutmuyoruz. Biz demokratik kurumlardan ve işleyişten tarafız
ve rejimin orantısız kullandığı gücün, şiddetin ve saldırıların
karşısındayız. Bununla birlikte Müslüman Kardeşlerin başta
kiliseler olmak üzere çeşitli yerlerde yaptıkları saldırıları da
kınıyoruz. Bu tip şeyler onlara uluslararası toplumda haklılık
sağlamıyor. Biz Mısır’daki rejime destek sağlamak istememekle
birlikte Mısır halkını da cezalandıracak bir ekonomik yardım
kesintisinden taraftar değiliz. Sonuçta Mısır’daki sağduyu sahibi
çoğunluğa inanıyoruz" dedi. Suriye’deki gelişmeler hakkında da
birkaç söz söyleyen Bakan Hague, konuyu BM Güvenlik Konseyi
gündemine derhal getireceklerini ifade ederek sorumluların mutlaka
bir gün hesap vereceklerini söyledi.
Son olarak konuşan Alman Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle ise
açıklamasında, “Mısır’da tuttuğumuz bir taraf yok. Kim
demokratikleşme ve reform için uğraşıyorsa onunlayız. Elbette son
yaşananları gördükten sonra ’işler yolunda’ diyerek devam etmemiz
mümkün değildir. Atacağımız adımlara karar vermek için gelişmeleri
izleyeceğiz, irdeleyeceğiz ve o şekilde bir sonuca varacağız"
şeklinde konuştu.
AB Dışişleri Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton ise toplantı öncesi
zirveye ilişkin gazetecilerin sorularını şu şekilde yanıtladı:
"Bugün burada yaptırımlar veya masadaki seçeneklerden ziyade AB
olarak duruşumuzu ve konu hakkındaki güçlü mesajımızı vermek
içindir. AB olarak Mısır halkının yanında olmaya devam
edeceğiz."
AB ile Mısır arasında uzun süredir devam eden ilişkilerine ilişkin
bazı veriler ise şu şekilde: 2004’te imzalanan ortaklık
antlaşmasıyla ikili ticaret iki katına çıkarak 2012’de 23.8 milyar
Euro oldu. AB’nin Mısır’dan ithal ettiği ana kalemler enerji,
kimyasal, tekstil ve giyim ürünleri.
(İHA)