ABnin kozu KKTC
Abone olKKTC 1. Cumhurbaşkanı Denktaş, AB'nin Kıbrıs'ı bir koz olarak kullandığını söyledi
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) 1. Cumhurbaşkanı Rauf
Denktaş, KKTC'nin Avrupa Birliği (AB) yolunda Türkiye'nin önüne bir
koz olarak konduğunu belirtti.
Denktaş, Mersin Genç İşadamları Derneği'nce (MEGİAD) Mersin Ticaret
ve Sanayi Odası (MTSO) Konferans Salonu'nda düzenlenen ''Türkiye,
Kıbrıs ve Avrupa Birliği İlişkileri'' konulu konferansa katılarak,
KKTC'nin geldiği noktayı anlattı.
KKTC'nin, AB yolunda Türkiye'nin önüne bir koz olarak konulduğuna
dikkat çeken Denktaş, ''Kıbrıs, Türkiye'yi küçültmek, parçalamak
için yabancılar, özellikle müttefik ülkeler ve AB tarafından bir
koz olarak kullanılmaktadır'' diye konuştu.
Kimsenin Türk askerini silah zoruyla adadan atamayacağını ve
KKTC'yi ortadan kaldıramayacağını ifade eden Denktaş, şöyle devam
etti: "Bizim en aktif olduğumuz dava Kıbrıs davasıdır. Biz hata
yapmaz, yumuşamazsak kimse bizi Ada'dan atamaz. AB yolunda
Türkiye'den istenen Kıbrıs Rum idaresini meşru Kıbrıs Hükümeti
olarak tanımasıdır. Limanların Rumlara açılmasıdır. Kıbrıs
meselesini Türkiye'nin önüne ön şart olarak koymuşlardır.''
"AB, KKTC'Yİ TANIMAZKEN SAHTE UNVAN ALTINDAKİ RUMLARI ÜYE
YAPMIŞTIR"
AB'ye üye olabilmek için devlet olmak gerektiği halde KKTC'yi bir
devlet olarak tanımayan AB'nin devlet olmayan, sahte unvan altında
Kıbrıs Cumhuriyeti diye Rum'u bütün Kıbrıs adına meşru Kıbrıs
Hükümeti olarak üye yaptığına dikkat çeken Denktaş şöyle devam
etti: "
Bizden de buna yamanmamızı bekliyorlar. Bizim AB'ye girme şansımız
nedir? Bireyler olarak, zaten Kıbrıs'ın tümünü aldım deyince, bizim
bu hakkımız doğmuş oluyor. Ama millet olarak, devlet olarak hayır.
Kıbrıs ise AB'ye girmiştir, biz de Kıbrıs'ın azınlığıyız. Bizden
bunu kabul etmemizi bekliyorlar. Biz bu güne kadar bunu kabul
etmedik. Biz KKTC vardır, KKTC'yi de kabul edin ki, Çekler'le
Slovak'ların yaptığı gibi 2 devlet AB şemsiyesi altında birleşsin'
diyeceğiz. KKTC ile AB arasındaki ilişkiler sıfırdır. KKTC'yi adını
ağızlarına bile almamaktadırlar. AB ile Türkiye arasındaki
ilişkiler ise, sıradan taleplerdir ki; Türkiye bunların hiç birine
evet diyecek durumda değildir. Ama süreç devam ediyor. Basın ise
halka ümitler veriyor. İşin esası, nereye gittiği gözlerden uzak
tutuluyor. Bizim görevimiz de bunları aydınlatmak.''