AB'nin iki devi anlaştı

Abone ol

Fransa ve Hollanda'nın Avrupa Anayasası'na ‘hayır' demesinin ardından Avrupa Birliği içinde başlayan çalkantı, birliğin iki lokomotif ülkesini harekete geçirdi.

Fransa ve Hollanda'nın Avrupa Anayasası'na ‘hayır' demesinin ardından Avrupa Birliği içinde başlayan çalkantı, birliğin iki lokomotif ülkesini harekete geçirdi.

Dün Berlin’de konuyu masaya yatıran Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac ile Almanya Başbakanı Gerhard Schröder, Avrupa Anayasası’nı onaylama sürecinin diğer ülkelere olan saygıdan dolayı sürdürülmesi gerektiğini duyurdu. İki lider, Fransa ve Hollanda'da yapılan referandumların başarısız sonuçlanmasından sonra vatandaşların endişelerini gidermek için çaba harcanması konusunda görüşbirliği içinde olduklarını kaydetti. Anayasa krizine çıkış yollarının ele alınacağı 16-17 Haziran’daki AB zirvesi öncesi buluşan liderler, AB'nin mali öngörüsü ve 10 Haziran'da Paris'te yapacakları görüşmeyi de değerlendirdi. Yaklaşık 2 saat süren görüşme sonrası açıklama yapan Alman hükümet sözcüsü Bela Anda, ülkesinin liderler zirvesinde ele alınacak olan AB'nin 2007-2013 bütçe planlaması konusunda anlaşmaya varılması için esnek bir konumda bulunduğunu kaydetti. Anda, Türkiye'nin AB üyeliği konusunun ise taraflar arasında bu konuda görüş ayrılığı olmadığı için ele alınmadığını belirtti.

‘Hayırcı’ Fabius yönetimden ihraç edildi

İtalya Dışişleri Bakanı Gianfranco Fini de dün yaptığı açıklamada AB Anayasası'nı onama işlemlerinin sürdürülmesinin gerekliliğini vurguladı. Fini, “Anayasa'nın rafa kaldırılıp dondurulması, sonra da sessizce gömülmesi türünden bir senaryo, kabul edilebilir bir yaklaşım değildir.'' dedi. İtalya'da bulunan AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso da dün krize ilişkin yaptığı açıklamada Avrupa'nın ‘serbest pazar ile sosyal devlet' arasında ideolojik tartışmalara sıkıştırılmaması uyarısı yaptı. Barroso, anayasanın yeniden müzakeresini mümkün görmediğini belirterek, AB liderlerinden zirvede halklarına açık bir mesaj vermesini istedi. Fransa ve Hollanda hükümetlerini de üstü örtülü eleştiren Komisyon Başkanı, "Haftanın 6 günü Brüksel'i günah keçisi yaparak saldırırsanız, 7. gün seçmenlerin Avrupa'yı desteklemesini beklemeyin." diye konuştu. “Şu anda ihtiyacımız olan şey, küreselleşmenin meydan okumaları karşısında Avrupa'nın kaybetmeyip kazanmasını mümkün kılabilme amacıyla, piyasayla devlet arasında makul bir sentezdir.'' diyen Jose Manuel Barroso, liderlerden ‘krizi fırsata çevirmelerini' istedi.

Bu arada Fransa'da muhalefetteki Sosyalist Parti, AB Anayasası için düzenlenen referandumda “hayır'' kampanyası düzenleyen eski başbakanlardan Laurent Fabius'u parti yönetiminden attı. Dün toplanan Sosyalist Parti genel kongresinin ardından açıklama yapan Parti Sözcüsü Julien Dray, 122 “hayır'' oyuna karşılık 167 “evet'' oyuyla Fabuis ile altı yandaşının yönetimden çıkartıldığını açıkladı. Kamuoyu araştırmalarına göre, Sosyalist seçmenin yüzde 56'sı referandumda “hayır'' oyu verdi. Fransa'da yapılan bir kamuoyu araştırması ise halkın yüzde 68'inin, yeni Başbakan Dominique de Villepin'in 100 günde Fransızların güvenini yeniden sağlayacağına inanmadığını ortaya koydu.

‘Anayasa başarısız olursa genişleme aksar’

Alman Süddeutsche Zeitung gazetesine demeç veren Avrupa Parlamentosu'ndaki sosyalist grup başkanı Alman Martin Schulz, AB Anayasası’nda yaşanacak başarısızlığın, Türkiye ve diğer adayların katılımını engelleyeceğini savundu. Schulz, “Anayasa yürürlüğe girmezse Nice Antlaşması’yla kalırız. Herkes Nice'in genişleme bakımından yetersizliğinde ittifak etmişti.” dedi. AP'nin eski başkanı Alman sosyal-demokrat Klaus Hansch da Türkiye'nin AB üyeliğinin, Fransa ve Hollanda'daki anayasa referandumlarından ‘hayır’ çıkmasında etken olduğunu savundu. AB Komisyonu Başkan Yardımcısı Franco Frattini ise ekim ayında Türkiye ile başlatılacak müzakerelerin tamamlanabilmesi için 10 yıldan daha fazla bir süreye gereksinim duyulacağını söyledi. Frattini, “Müzakereler bittiğinde mevcut hükümetlerin hiçbiri iktidarda olmayacak.'' dedi.

Kaynak:

Günün Önemli Haberleri