AB'nin en büyük 9. ekonomsi

Abone ol

Türkiye geçen yıl AB ülkeleri arasında, cari fiyatlarla, Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYİH) büyüklüğü bakımından bir basamak yükselerek dokuzuncu sıraya çıktı.

Türkiye'nin geçen yıl AB ülkeleri arasında, cari fiyatlarla, Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYİH) büyüklüğü bakımından bir basamak yükselerek dokuzuncu sıraya çıktığı bildirildi. İstanbul Sanayi Odası (İSO), Türkiye ve AB üyesi ülkeleri bazı temel göstergeler açısından karşılaştıran çalışmasını güncelledi. 2004 gerçekleşme tahminlerini ve 2005'e yönelik beklentileri de içeren çalışmada, nüfusun Türkiye'nin AB'ye üyelik sürecinde oldukça önemli bir faktör olarak kabul edildiğine işaret edildi. İSO çalışmasına göre, Türkiye bu yıl 72.8 milyon olması beklenen nüfusu ile AB için önemli bir ticaret potansiyeli oluşturuyor. Türkiye, AB ülkeleri arasında nüfus büyüklüğü açısından Almanya'nın ardından 2. sırada geliyor. Türkiye nüfusunun 2005 yılında AB üyesi 25 ülke (AB-25) nüfusunun yüzde 15.87'sini oluşturması bekleniyor. Son genişleme öncesi AB üyesi 15 ülkenin (AB-15) yıllık nüfus artış hızı yüzde 0.28 iken, bu oran AB-25 ülkelerinde yüzde 0.22'ye iniyor. 2005 yılı için Türkiye'nin yıllık nüfus artış hızı ise yüzde 1.47 olarak tahmin ediliyor. Türkiye bu yüksek nüfus artış hızı ile 15 yıl sonra AB ülkeleri arasında en fazla nüfusa sahip ülke konumuna gelecek. TÜRKİYE AVRUPA'NIN 9. BÜYÜK EKONOMİSİ AB ülkeleri arasında, cari fiyatlarla Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYİH) büyüklüğü bakımından Türkiye geçen yıl bir basamak yükselerek 9. oldu. 2004 yılında Türkiye'nin 295,3 milyar dolar olan GSYİH büyüklüğü Avusturya'nın 289,8 milyar dolar olan seviyesinin üzerine çıktı. Türkiye'nin, ekonomisinde son 3 yılda elde ettiği başarıyı sürdürebilirse birkaç yıl içerisinde yarattığı GSYİH büyüklüğü bakımından AB ülkeleri arasında 7. sıraya yükselebileceği de bildirildi. Türkiye kişi başına düşen GSYİH açısından ise 4 bin 112 dolarla AB-25 ülkeleri arasında en düşük gelire sahip ülke durumunda bulunuyor. Türkiye satın alma gücü paritesine göre de en alt sırada yer aldı. İSO çalışmasında, satın alma gücü paritesi ile hesaplanan GSYİH fiyat düzeyi endeksine göre AB-25 ortalaması 100 olarak ele alındığında, Türkiye'nin fiyat düzeyi indeks sayısının 27 olduğu, bu indekse göre Türkiye kendi gelir seviyesine göre en pahalı yaşayan ülke konumunda iken, AB ve aday ülkeler arasında en ucuz ülke durumunda bulunduğu bildirildi. Çalışma, Türkiye'nin 2004 yılında sabit fiyatlarla GSYİH artış oranı bakımından AB-25 ülkeleri arasında yüzde 9.6 ile en yüksek artış gösteren ülke olduğunu ortaya koydu. Türkiye'nin bu yıl yüzde 4.8'lik GSYİH büyüme hedefi ile AB-25 ülkeleri arasında en fazla artış gösteren 7. ülke olacağı tahmini dile getirildi. İSO değerlendirmesinde, Türkiye'nin AB'ye katılım sürecini kısaltabilmek için kişi başına düşen milli geliri AB ülkeleri ortalamasına hızla yaklaştırmak, gelir ve refah seviyesini yükseltebilmek için yüksek oranlı büyümeleri sürdürmek ve AB'ye katılım sürecinde büyüme oranını AB ülkelerinin üzerinde tutmak gerektiği vurgulandı. ENFLASYONDA BAŞI ÇEKİYOR İSO çalışmasında, tüketici fiyatları endeksi yıllık artış oranları incelendiğinde Türkiye'nin AB-25 ve aday ülkeler arasında başı çektiği bildirildi. Çalışmaya göre, Türkiye'de bu yıl tüketici fiyatları endeksinde bir önceki yıla göre yüzde 8'lik artış beklenirken, bu oran 12 aylık ortalamalara göre yüzde 9.6'ya yükseliyor. AB-25 ortalaması yüzde 1.9-2.1 arasında değişirken, yüzde 9.6'lık düzeyin hala yüksek bir artış olarak gözüktüğü, Türkiye'nin AB'ye katılım sürecini kısaltabilmesi için enflasyon hızını yüzde 2-3'lere çekmesi gerektiği belirtildi. Türkiye'nin 2003 yılında ihracat büyüklüğü açısından AB-25 ülkeleri arasında 15., ithalat büyüklüğü açısından ise 10. sırada bulunduğu, bu durumun dış ticaret açığı yönünden ülkenin bulunduğu olumsuz noktayı açıkça ortaya koyduğu kaydedildi. VERGİ YÜKÜ İSO çalışması, vergi yükü (Vergi Gelirleri/GSYİH) açısından da bir karşılaştırmayı içeriyor. Türkiye'de son 10 yılda vergi yükünün çok hızlı artış gösterdiği, bu konuda OECD ülkeleri arasında ilk sırayı aldığı belirtilen çalışmaya göre, sosyal güvenlik gelirleri dahil ve hariç her iki durumda da vergi yükü AB-25 ortalamasından daha düşük. Sosyal güvenlik gelirleri hariç vergi yükü 2003 yılında Türkiye'de yüzde 25.6, AB ortalaması yüzde 26.3, 2004 yılında Türkiye'de yüzde 25.9, AB ortalaması yüzde 26.3 oldu. Sosyal güvenlik gelirleri dahil vergi yükü 2003 yılında Türkiye'de yüzde 31.3 (geçici veri), AB ortalaması yüzde 40.7 olarak gerçekleşti. 2004 yılında AB ortalaması yüzde 40.5 olarak gözüküyor. Bu yıla ait veri tabloda yer almadı. İSO değerlendirmesinde, kayıt dışılığın yüksek olmasının Türkiye'de vergi yükü oranının AB-25 ortalamasının altında kalmasına neden olduğu yorumu yapıldı. Türkiye'nin toplam kamu gelirleri/GSYİH oranı açısından giderek AB-25 ortalamasına yaklaştığı, bu gelişmede sürekli olarak artan dolaylı vergilerin payının oldukça yüksek olduğu vurgulanırken, toplam kamu giderleri/GSYİH oranının da AB-25 ortalamasının üzerine çıktığı, oranın yükselmesinde temel unsurun borç faizi ödemeleri olduğu kaydedildi. Türkiye'de toplam kamu borçlarını/GSYİH oranının 2003'te yüzde 80.2, 2004'te yüzde 78.4 olarak gerçekleştiği, 2005 beklentisinin ise yüzde 75.3 düzeyinde olduğu belirtilen çalışmada, AB-25 ortalaması ise 2003 ve 2004 yılları için sırasıyla yüzde 63.2 ve yüzde 63.5 olarak verildi. İŞSİZLİK İSO çalışmasında günümüzde işsizlik ve yeterli istihdam yaratamamanın Türkiye'nin en önemli sorunlarının başında geldiği vurgulandı. Türkiye'de 2001 krizi ile birlikte işsizlik oranının 2002'de yüzde 10.3'e, 2003'te yüzde 10.5'e yükseldiği, 2004 yılında yüzde 10, 2005 yılında yüzde 9.8 olmasının beklendiği kaydedilen çalışmada, AB-25 ortalamasının ise 2003, 2004 ve 2005 (tahmin) yıllarında yüzde 9.1 olduğu bildirildi. Bu yıl, AB ülkeleri arasında yüzde 18.7 ile Polonya'nın başı çekmesi beklenirken, bu ülkeyi yüzde 17.9 ile Slovakya izliyor. İspanya yüzde 10.8, Litvanya yüzde 10.6 ve Almanya yüzde 10 ile Türkiye'nin önünde yer alıyor. Çalışmada, AR-GE harcamaları/GSYİH oranının da AB-25 ülkeleri ortalaması yüzde 2'ler düzeyinde iken, Türkiye'de yüzde 1'in altında kaldığı belirtildi.

Günün Önemli Haberleri