AB'nin 'askeri hamlesine' Türkiye'den sert yanıt
Abone olTürkiye, Avrupa Birliği'nin Stratejik Pusula başlıklı belgesine tepki gösterdi. Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, "Bu belgenin AB'yi Doğu Akdeniz'de, çözümlerin değil, sorunların parçası yapacağı ve doğru stratejilere taşımayacağı aşikardır. AB için bir vizyonsuzluk ve talihsizliktir." ifadelerine yer verildi.
Avrupa Birliği Dışişleri Bakanları ve Savunma Bakanları,
AB’nin savunma ve güvenlik politikaları konusunda ortak
politikalara yön verecek “Stratejik Pusula” belgesini kabul edip
askeri kabiliyeti olan bir yapı kurulmasına yeşil ışık
yakmıştı. Türkiye'den söz konusu belgeye tepki geldi.
Dışişleri Bakanlığı, yaptığı yazılı açıklamada, AB’nin "Stratejik Pusula" başlıklı belgesinin dün AB Dış İlişkiler Konseyinde onaylandığının öğrenildiği kaydedildi.
Açıklamada, belgenin özellikle Türkiye'ye atıfta bulunulan Doğu Akdeniz bölümünün, Türkiye’nin ve Kıbrıs Türklerinin bu denizdeki haklarını yok sayan ve maksimalist deniz yetki alanı iddiaları bulunan iki AB üyesi tarafından AB’ye dikte ettirildiği, bu haliyle uluslararası hukuka, teamüle ve hatta AB’nin kendi müktesebatına aykırı ve gerçeklikten kopuk olduğunun görüldüğü vurgulanarak, şunlar kaydedildi:
"Bu anlayışla doğru yönü göstermekten şaşarak 'pusula' olmaktan çıkan belgeyi 'stratejik' olarak görebilmek de güçtür. Bu belgenin AB'yi Doğu Akdeniz'de, çözümlerin değil, sorunların parçası yapacağı ve doğru stratejilere taşımayacağı aşikardır.
Son günlerde yaşanan gelişmeler göz önüne alındığında, belgenin
gerçekleri ve doğruları bu şekilde ıskalamış olması ve tam üyelik
adayı olan bir NATO Müttefikini bu denli sığ bir bakışla ele alması
AB için bir vizyonsuzluk ve talihsizliktir."
AB, operasyonel savunma rehberi niteliğindeki "stratejik
pusula"sını kabul etti
AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep
Borrell'in hazırladığı Stratejik Pusula taslağı, 4 ana unsuru
içeriyor. Bunlar, AB'nin kriz yönetimindeki rolünü güçlendirmek,
savunma kabiliyetlerinin geliştirilmesi, krizlere mukavemet
göstermesinin sağlanması ve üçüncü ülkelerle ortaklıklar kurulması
olarak sıralanıyor.
Konseyin açıklamasına göre belge, AB'nin krizlerde kararlı hareket etmek ve güvenliğini geliştirmek için net bir uygulama takvimi ile somut ve eyleme geçirilebilir önerilerde bulunuyor.