AB'nin 'ama'larından çok çektik
Abone olErdoğan, AB ülkelerinin Güneydoğu hassasiyetine bir soru ile cevap verdi "Ben tutuklandığımda nerdeydiniz"
İktisadi Kalkınma Vakfı'nın (IKV) 40. Olağan Genel Kurul
Toplantısı, İstanbul Ticaret Odası'nda (İTO) gerçekleştirildi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da katıldığı toplantıya, Türkiye
Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, İTO
Başkanı Mehmet Yıldırım, IKV Başkanı Davut Ökütçe, TİM Başkanı Oğuz
Satıcı, İSO Başkanı Tanıl Küçük ve işadamları katıldı. Kurul
toplantısında bir konuşma yapan Rifat Hisarcıklıoğlu, Türkiye-AB
ilişkilerinin, tüm üyelik sürecinde 40 yılı aştığını söyledi. Bu
sürecin sakin bir süreç olmadığını, inişler çıkışlar olduğunu
belirten Hisarcıklıoğlu, "Kopenhag sürecinin ardından Türkiye daha
çok tartışılmaya başlanmıştır. Türkiye'nin AB'ye güç katacağını
savunanlar çoğunluktadır. Sorun vize sorunu, hepimizin sorunudur.
AB'ye üyelik sırasında dış ülkelerle ilişkilerimiz de
irdelenmiştir. Kıbrıs ve Ege anlaşmazlığı olumsuzluk yaratacaktır.
AB sürecinde kamuoyunu geliştirme tekniklerini doğru buluyoruz.
Türkiye'nin üyeliğine ilişkin tartışmalar önümüzdeki günlerde daha
da artacaktır. Özel sektör olarak hükümete sağladığımız desteği
sürdüreceğiz" dedi. Rifat Hisarcıklıoğlu'nun konuşmasının ardından
kürsüye gelen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye meselelerine,
ülkenin önceliklerine sahip çıkan, sosyal dokuyu koruyan ve
ekonominin makro dengelerini gözeten bir hükümet olduğunu belirtti.
Yarınların bugünlerden daha güzel olacağına inandıklarını kaydeden
Erdoğan, "Çünkü bugün dünden daha iyi. Bunu Anadolu'nun her yerinde
açıkça görmekteyim. Sosyal dokuyu bir tarafa koymamız mümkün değil.
Biz devlet-millet kaynaşmasını hep birlikte yapacağız. Bu ülkede
eğer ekonomi zaafa uğrarsa, ilk darbeyi yiyen sizler olacaksınız.
Ama ayağa kalkacak olan varsa, bu yine siz olacaksınız. Asla
sermaye düşmanlığına, sermayenin karşısına dikilmeye bu hükümet
müsaade etmez. Bunun edebiyatını çok yaptık" diye konuştu. "7 AYDA
28 ÜLKE DOLAŞTIK, TÜRKİYE'NİN YENİ İMAJINI ANLATMAYA ÇALIŞTIK"
Konuşmasında muhalefet partisi CHP'yi de eleştiren Erdoğan, "Dün
gece 03.00'e kadar televizyon izledim. Bakayım meclisteki
arkadaşlarım işi takip ediyor mu diye. Niye? Çünkü, düşünün
muhalefet partisi orman ile ilgili konuda oylamaya katılmıyor. Bu,
ülkedeki demokrasiye ve milletin vermiş olduğu vekalete
saygısızlıktır. Girsin içeri, yine 'hayır' desin. Bu ne demek
biliyor musunuz? Bu ülkede kendi milletvekilinin kendi iradesine
saygı duymamak demek. Bu ülkede demokrasiye ve milletin vermiş
olduğu vekalete saygısızlık demektir. Girsin içeri, yine 'hayır'
desin. Oylamaya gitmek isteyenlere bile oy kullandırılmadı. Buna
rağmen milli irade tecelli etti ve '2b' denilen olay dün meclisten
geçti" dedi. Gezdiği tüm ülkelerde Türkiye'nin yeni imajını
tanıtmaya çalıştığını da sözlerine ekleyen Başbakan Erdoğan,
"Ülkemi süratle dolaşıyorum. Gerek TOBB Başkanı olsun, gerek IKV
Başkanı olsun, bütün arkadaşlarımızla yurtiçi ve yurtdışı
seyahatlerde birlikteyiz. 7 aylık sürede 28 ülke dolaştık. 60
civarında Devlet Başkanı, Başbakan ve ilgili bakanlarla görüştük.
Tüm bunlarla Türkiye'yi, Türkiye'nin yeni imajını anlatmaya gayret
ettik" diye konuştu. "BİZ AB'YE ÜYE OLAN ÜLKELERDEN GERİ DEĞİLİZ"
2004 Şubat ayında 4. İktisat Kongresi'nin İzmir'de toplanacağını
kaydeden Erdoğan, bu çalışmaları yaparken Türkiye'yi yeni süreçte
nereden nereye taşıyacaklarını tartıştıklarını belirterek, "15
Mart'tan bugüne sadece 50 kez sivil toplum örgütüyle oturduk,
konuştuk. Bugün yapılacak olan genel kurulun dışında 7 uyum
paketini çıkardık. Temin ederiz ki, bu final olur. Aksi takdirde 8.
Uyum Paketi'ni de getireceğiz" diyerek, AB sürecini hızlandırmak
istediklerinin altını çizdi. Erdoğan, "Türkiye'yi anlatırken
göğsümü gere gere şunu söylüyorum; 'Biz AB'ye üye olan ülkelerden
geri değiliz. Bir çoğundan bu konuda öndeyiz ve oraya layığız.
AB'ye üyelik konusunda bize haksızlık da yapılmıyor değil. Şu anda
ilk 15 ve ondan sonra aldığınız 10 ülke bu uyum ve uygulamayı
tamamlamış mı? Bakıyoruz ki hayır. Yani en basitinden bir konu var
ki, AB'ye kabul edilmiş olan bir ülkenin kendi içinde bölgesel
huzursuzluklarının olmaması lazım. Ama gel gör ki Kıbrıs kabul
edildi. Kıbrıs kendi içinde sıkıntılarını gidermiş mi?'" dedi.
Başbakan Erdoğan, DEP eski Milletvekili Leyla Zana'nın tekrar
yargılanması gerektiğini kaydederek, "İstanbul Büyükşehir Belediye
Başkanı olduğum dönemde, aynı bölgede bir şiir okudum. Bu şiirden
dolayı mahkum oldum. Ama hiçbiriniz gelip beni arayıp sormadı.
Benden 2 yıl sonra müracaat eden bir mahkum hakkında kıyamet
koparıyorsunuz. onunkinin neticesi geldi, benimkinin hala neticesi
gelmedi" dedi. Toplantının ardından Rifat Hisarcıklıoğlu ve Mehmet
Yıldırım ile birlikte öğle yemeği yiyen Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan, daha sonra İTO'dan ayrıldı.