AB'in Türkiye raporu açıklanıyor! Neler var?..
Abone olAvrupa Komisyonu’nun bu yılki Türkiye raporunu bugün açıklıyor. Sızan taslak rapora göre Türkiye’de hak ve özgürlükler ve ayrıca yargı alanında eleştiriler getirilirken, raporda ilk kez Türkiye'nin tezleri olarak FETÖ'den terör örgütü olarak bahsediliyor...
AVRUPA Komisyonu'nun bugün açıklayacağı Türkiye raporuna ilişkin
ayrıntılar belli oldu. Türkiye'ye yönelik eleştirilerin yer alan
raporda özellikle hukuk devleti ilkelerinin uygulanmasında gerileme
olduğu ve Türkiye'nin AB yolundan uzaklaştığı tespiti yer alıyor.
Raporda en dikkat çeken şey ise, Türkiye'nin görüşlerine yer
verilirken ilk kez "FETÖ" ibaresinin kullanılması
oldu. Reuters'in AB yetkililerine dayandırdığı haberinde,
AB'nin açıklayacağı İlerleme Raporu'nun bugüne kadarki en sert ve
en eleştirel değerlendirme olacağı bildirildi.
DW'nin haberine göre, taslak raporun siyasi kriterler bölümünde öncelikli olarak 15 Temmuz 2016 darbe girişimi sonrası ilan edilen Olağanüstü Hal (OHAL) uygulaması ve bu uygulama kapsamında çıkarılan kanun hükmünde kararnamelere (KHK) değiniliyor. OHAL kapsamında alınan önlemlerin “orantısız” olduğu belirtilip “parlamentonun yasama işlevinin kısıtlanmış” ve “muhalif grupların barışçıl toplantılarının yasaklanabilmesi için idarenin yetkilerinin artırılmış” olması örnek gösteriliyor.
'OHAL KALDIRILSIN' TAVSİYESİ... Venedik Komisyonu’nun OHAL uygulamasının Avrupa standartlarıyla uyumlu olmadığını gösteren belgelerin hatırlatılatıldığı raporda OHAL uygulamasına “en kısa sürede son verilmesi” isteniyor.
Taslak metinde, KHK'larla ihraç edilen kamu görevlilerinin itirazlarını değerlendirmek için Avrupa Konseyi’nin tavsiyesi üzerine kurulan OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu’nun Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) içtihatları temelinde saydam biçimde ve yargı güvencesi altında çalıştırılmasına da dikkat çekiliyor.
YARGI BAĞIMSIZLIĞI... Yargı bağımsızlığına da
değinilen taslak raporda, yargının işleyişinde “ciddi gerileme”
gözlemlendiği ve “yargı bağımsızlığının artık güvence altında
olmadığı” not ediliyor. Örnek olarak darbe girişimi sonrası yargıç
ve savcıların 5’te 1’inin ihraç edilmiş olması gösteriliyor.
Yargıçlar ve savcılar üzerinde “baskının arttığı” iddia
ediliyor ve “yargının görevini bağımsız ve tarafsızca yapabileceği
siyasi ve yasal ortamın oluşturulması” gerektiği vurgulanıyor.
Anayasa Mahkemesi hükümlerine alt mahkemelerin saygı duyması, Hâkimler ve Savcılar Kurulu bünyesinde ise yürütmenin rol ve etkisinin azaltılması gerektiği kaydediliyor.
TEMEL HAK VE ÖZGÜRLÜKLER... Taslak raporda, Komisyonun bir önceki raporunu açıkladığı Kasım 2016’dan bu yana ifade, toplantı ve örgütlenme özgürlüğü alanlarında “ciddi gerileme” kaydedildiği, işkence ve kötü muamale iddialarında artış gözlemlendiği belirtiliyor.
Ankara’ya temel hak ve özgürlüklere tam saygıyı etkin biçimde temin etmesi, bu alanda uluslararası yükümlülüklerine sadık kalması, AİHS ve AİHM kararlarına aykırı geçici tutukluluk uygulamalarına son vermesi ve geçici tutuklu gazeteci, insan hakları savunucusu, yazar ve akademisyenleri serbest bırakması çağrısında bulunuluyor.
İşkence iddialarının etkin biçimde soruşturulması ve Avrupa İşkence ve Kötü Muameleyi Önleme Komitesi (CPT) raporlarının yayımlanması da isteniyor.
“GÜNEYDOĞU'DAKİ DURUM"... Taslak raporda Güneydoğu’daki durum bir önceki raporda olduğu gibi, “ülkenin karşı karşıya olduğu en vahim sorunlardan biri” olarak tanımlanıyor. PKK’nın AB terör örgütleri listesinde yer aldığı hatırlatılıyor. Türkiye’nin kendisini terörist şiddete karşı koruma hakkı olduğu, ancak alınan önlemlerin orantılı olması gerektiği belirtiliyor.
GÖÇ VE İLTİCA... Türkiye’nin göç ve iltica politikalarına da yer verilen taslak raporda, bu alanda geçtiğimiz yıl içinde “iyi ilerleme” kaydedildiği, Ankara’nın Türkiye-AB Mart 2016 beyanındaki hükümleri uygulamaya devam ettiği not ediliyor. Buna karşılık, kişisel verilerin korunmasıyla ilgili mevuzatın Avrupa standartlarına uyarlanması ve geri kabul anlaşmasının uygulamaya konulması talep ediliyor.
AB ORTAK VİZE UYGULAMASI ÇAĞRISI... Türkiye'ye vize politikasını AB ortak vize politikasıyla uyumlu hale getirmesi çağrısının da yer aldığı taslakta, Türkiye’nin “11 AB üyesi ülkenin vatandaşlarına ayrımcı vize rejimi uyguladığı” not ediliyor.
Türkiye-AB vize serbestisi diyaloğunun devam ettiği, ancak geçtiğimiz yıl içinde bu alanda sadece birkaç ilerlemenin kaydedilebildiği, henüz gerekli tüm kriterlerin Türkiye tarafından yerine getirilmediğine de işaret ediliyor.