Ertuğrul Özkök sondan bir önceki yazısında merhum Adnan Menderes
dönemindeki yılbaşı kutlamalarının nasıl yapıldığını yazmış.
İlk bakışta Menderes'i övüyormuş gibi görünüyor ama aslında niyeti
başka...
Önce övgüsünü alalım:
"1957 yılbaşı gecesi. Bebek Gazinosu’nda “Yılbaşı
Kraliçesi Balosu” var. Şehirde “Sallan
yuvarlan” diye Türkçeleştirilen rock’n roll dansı almış
yürümüş. Öğrenci otobüsünde rock’n roll dansı yapılıyor. Adnan
Menderes’in, Celal Bayar’ın, Demokrat Parti’nin İstanbul’u
bu..."
Şimdi de asıl niyetini görelim:
"Bugün yılbaşı. Muhafazakâr iktidarın yaşayan
İstanbul’undan. Terör gerekçesiyle yılbaşını yasaklayan yeni bir
realiteye..."
25 yıldır gazetecilik yapıyorum.
Mesleğimin gerektirdiği mecburiyet nedeniyle Özkök'ün yazılarını 15
yıl boyunca gün be gün takip ettim.
Niye mecburiyet?
Çünkü; İnternet Haber, Gazeteoku ve Gazeteciler isimli internet
sitelerinde tüm yazarları takip etme ve gerektiğinde
yazılarını alıntılama mecburiyeti vardı.
Bu 15 yıllık süre içinde Özkök'ün sadece bir defa Menderes'i
yazdığına şahit oldum. O da övgü değil, aba altından sopa
yazısıydı.
Daha doğrusu, örtülü bir tehdit yazısıydı!
21 Eylül 2007 tarihli yazının iki ayrı yerinde
Erdoğan'a, Menderes'in akıbetini bir söz üzerinden
hatırlatıyordu Sayın Özkök.
O yazıyı sanırım hatırlamakta yarar var:
"Başbakan, 'Herkes kendi işine
baksın' diyor. Yani Anayasa yapma işinin kendilerine
ait olduğunu söylüyor. Seçimden muzaffer çıkmış bir insanın
güveniyle konuşuyor. Ben de diyorum ki, "Elbette siz
isterseniz odunu bile seçtirirsiniz."
Aba altından sopa, örtülü tehdit bunun neresinde
diyebilirsiniz.
Söyleyeyim:
Adnan Menderes, "Siz isterseniz odunu bile
seçtirirsiniz" sözünden sonra yargılanmış ve idam
sehpasına çıkarılmıştı.
Bugüne dönelim...
Ertuğrul Özkök'ün anlatımından yola çıkarak bir tahlilde
bulunacak olursak...
Menderes döneminde insanlar bolluk ve bereket içinde yaşadı mı
yaşadı.
Güzel...
Din ve devlet işleri birbirinden tamamen ayrı mıydı? Laikliğin
hakkının verildiği bir dönem yaşanıyor muydu yaşanıyordu.
Harika...
İsteyenin istediği gibi yaşadığı bir dönem miydi? İsteyen mini etek
giyiyor, isteyen başörtüsü takıyor muydu takıyordu.
Müthiş...
İstanbul başta olmak üzere Türkiye'nin her yerinde insanlar
yılbaşını istediği gibi kutluyor muydu, kutluyordu?
Şahane...
O zaman Ertuğrul Özkök'e sormak gerek:
Abi, siz bu adamı niye astınız yahu?
Hadi o dönemde 13 yaşında olduğunuz için, yaşanan olaylarda
bir dahliniz olmadığını kabul edelim.
Peki, 2007 yılında, haksız ve suçsuz yere asılan bu
adam üzerinden Erdoğan'ı niye tehdit ettiniz?
Cevap verir misiniz?
Dipnot: Türkiye Gazetesi'nde yazmaya başladım diye
benden kurtulduğunuzu sanmayın. İnternet Haber, son nefesime kadar
kalacağım gazete olacak. Bundan böyle haftanın 6 günü başınızı
şişirmeye devam edeceğim.
Pazartesi, Çarşamba ve Cuma günleri Türkiye Gazetesi'nde... Salı,
Perşembe ve Cumartesi günleri İnternet Haber'de beraber
olacağız.