Şimdiye kadar bu büyük hoşgörü ortamıdır ki, tüm dünyadan
Amerika’ya muazzam bir ilgi, akım temin etmiş, gelenler var güçleri
ile Amerika’nın büyümesine, gelişmesine, daha da iyi hale gelmesine
katkı sağlamışlardır.
Ancak son yıllarda inanılmaz büyük bir tehlike ile karşı karşıya
ABD… Yabancı düşmanlığı (zenofobi) çok ileri boyutlara ulaşmış
durumda. Buna paralel olarak islamofobi de yükselişte. Her ikisinin
temelinde de beyaz ırkçılığı yatıyor…
İstatistikler çok fena. Son saldırılarla birlikte ABD’de toplam
251 kitlevi öldürme amaçlı silahlı saldırı yaşanmış. Her saldırı
sonrası failler ilk önce göçmenler, Müslümanlar arasında aranıyor,
yapılan yorumlarda göçmen ve islam kuşkusu dile getiriliyor, hem
zenofobiye hem de islamofobiye hizmet ediliyor; ama görülüyor ki
tüm eylemlerin arkasında beyaz, genç Amerikalılar var…
Yapılan yorumlara bakıyorum, Trump sonrası bu neviden
saldırıların arttığı ifade ediliyor.
Trump ise işin hiç o tarafında değil, klasik siyasetçi olarak
işi kınayıp geçiyor, “Çok kötü, berbat” demekle yetiniyor, “Nefrete
yer yok” diyor ve “Saldırganların akli sorunlarına” dikkatleri
çekmek istiyor… Trump kendi tırmandırdığı bu ırkçı eğilimleri ve
terörizmi kabulden hala çok uzaklarda…
İşin ilginç tarafı saldırı sayısı 2019 yılının başından günümüze
251’i bulduğu halde toplum o kadar kanıksamış ki, ölüm ve yaralanma
sayısı dikkat çekecek ölçüye gelmedikçe Amerikan ulusal basınının
gündemine girmiyor. Yerel basında kalıyor.
Söz gelimi El Paso ve Dayton saldırılarının üzerinden 24 saat
geçmeden iki saldırı daha gerçekleşti…
Bu kadar çok sayıda saldırı başka bir ülkede olsa, kıyamet kopar
ve o ülkeler şiddetin merkezi olarak dünyaya lanse edilir…
Her Amerikalı şu anda kiliseye, havraya, camiye, konserlere,
festivallere, alış veriş merkezlerine, okullara, kısaca insanların
toplu olduğu yerlere gitmeye korkuyor. Başına bir iş geleceğinden,
sapığın birisinin çıkıp hayatlarına kast edeceğinden endişe
duyuyor. Her saldırı sonrası Amerika’da sosyal hayat inanılmaz
sekteye uğruyor.
Yaşananlar gösteriyor ki, ırkçılık yabancı düşmanlığı ve İslam
karşıtlığı üzerinden yeniden hortlamakta.
Tahammülsüzlükler Amerika’nın kurucu değerlerini zorlamakta.
Artan şiddet yakın bir gelecekte ABD’yi dünyanın cazibe merkezi
olmaktan çıkaracak gibi…
“Yeniden büyük Amerika” diye yola çıkan Trump ve ekibi, dünyada
uyguladıkları şahin politikayı içerden destek bulmak için ırkçı,
ayrımcı, yabancı karşıtı bir eksene doğru çektikçe ülkede şiddeti
büyütmekte…
Hatırlanırsa Trump, en son Kongre’nin Müslüman ve Latin kökenli
üyelerine sarmış, bunların ülkelerine dönmelerini istemişti… İşin
Kongre üyelerine sözlü tacize kadar vardırılıyor olması, ABD’de
yabancı olmayı bir hayli zorlaştırıyor ama aklı başında, sağduyu
sahibi, liberal değerleri içselleştirmiş, özgürlükçü Amerikalılar
bu yönde son derece tutarlı bir duruşta ısrarlarını koruyorlar…
ABD’ye büyük geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Umarım ve
dilerim ki yeni saldırıları yaşamazlar.
Irkçılık kötüdür. Nereden ve kimden gelirse gelsin kötüdür.
İnsan onuru ile bağdaşmaz.
Dinlere karşı şiddet son derece kötüdür. Dünyanın neresinde ve
hangi gerekçe ile yapılırsa yapılsın asla onaylanamaz.
İnsanların aidiyetleri ile var olabilecekleri bir iklim varsa
ülkeler gelişir, büyür ve yaşar.
Bu iklimin ortadan kalktığı durumlarda ülkeler ciddi sorunlarla
yüz yüze kalır.
Özgürlüklerden vazgeçemeyiz.