ABD'yi İslam korkusu sardı!
Abone olOrtadoğu ve Kuzey Afrika'da çıkan isyanları yakından takip eden ABD'nin en büyük korkusu İslam.
Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da yaşanan isyan
hareketlerinin, bölgedeki politikaları daha din temelli bir hale
getireceğine inanan Obama yönetimi, ayaklanmaların yaşandığı
ülkelerde İslami hükümetlerin kontrolü ele geçireceği
düşünüyor.
Obama yönetimi, bölgede İslami hükümetleri destekleyen çeşitli
hareketleri tespit etmeye başladı bile. Washington Post'un haberine
göre, Beyaz Saray tarafından başlatılması talimatı verilen
değerlendirme, Müslüman Kardeşler ve El Kaide gibi örgütler
arasında büyük ideolojik farklılıklar tespit etti. Yapılan iç
değerlendirme, ABD'nin bölgede nasıl bir yol izleyeceğini konusunda
belirleyici olacak.
Yürütülen değerlendirmenin içeriği hakkında bilgi vermek istemeyen, Obama yönetiminden üst düzey bir yetkili, "Bu ülkelerin politikalarında İslam'ın yer almasından korkmamalıyız... Değerlendirmelerimiz politik parti ve hükümetlerin İslam'la olan ilişkileri değil, davranışları" dedi.
İslami hükümetlerin barındırdığı ideoloji, Taliban'ın ilkel acımasızlığından, Türkiye'de laik politik sisteme öncülük eden İslam kökenli Ak Parti'ye kadar çok geniş bir yelpazeye sahip.
OBAMA ELEŞTİRİLİYOR
Son haftalarda yaşanan devrimlerden hiçbiri açık bir şekilde
İslam yanlısı değildi, ancak isyanların dini güçlerin yükselişine
neden olabileceğinden endişe ediliyor. Örneğin, bu hafta içinde,
Yemen'den güçlü bir dini lider, ABD'nin desteklediği Ali Abdullah
Salih hükümetinin İslami düzenle yer değiştirmesi çağrısı
yaptı.
Mısır'da ise nüfuzlu bir İslami düşünür, Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek'in devrilmesinin ardından anayasal değişikliklerin taslağının hazırlanmasında ön safta yer alıyor. Bir dizi İslamcı parti ise devrim sonrası reformlarda veya protesto hareketlerinden nasıl büyük bir rol oynayabileceklerinin tasarısını yapıyor.
ABD Başkanı Barack Obama, göreve geldiğinde "İslam'la yeni bir başlangıç" konusunu gündeme getirmişti. Obama, İslami inancı ve demokratik politikaların uyumsuz olmadığını öne sürmüştü. Ancak bu hareketiyle, dini yasalara dayanan hükümetlerin demokratik reformları engelleyeceği ve Batı'nın değerlerini yok edeceğinden korkan, bazı dış politika pragmatistlerini ve İsrail gibi müttefiklerini alarma geçirdi.
ABD istihbarat topluluğunda, dış politika çevrelerinde bulunan yetkililer ve Cumhuriyetçi Parti üyeleri ise Obama'nın İslami hareketleri kabul etmeye hazır olmasının, karşısındaki riskleri görmesine engel olduğunu belirtiyor. Politikacı ve analistler, İslami hareketlerin benimsediği yaklaşımların laik devletleri ABD'nin amaçlarına ters düşecek şekilde İslami devletlere dönüştürdüğünü ifade ediyor.